‘İktidar her seçim öncesi gazetecileri sindirmeye çalışıyor’

  • 09:10 16 Şubat 2024
  • Güncel
 
Marta Sömek
 
İSTANBUL - İzmir’de gazetecilerin gözaltına alınmasını “iktidarın operasyonunun bir parçası” olarak değerlendiren DİSK Basın-İş Yönetim Kurulu üyesi İzel Sezer, “Biz gazeteciler hiçbir zaman gözaltıyla, tutuklamalarla, davalarla bitmedik. Asıl çağrımız halkadır. Gazetecilere sahip çıkarsanız, gazeteciler de sizin haber alma, gerçeğe ulaşma hakkınıza sahip çıkmaya devam edecektir” dedi.
 
İzmir’de 13 Şubat sabahı evlerine yapılan polis baskını ile gözaltına alınan JINNEWS muhabiri Melike Aydın, Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Semra Turan, Delal Akyüz ve Tolga Güney, Gazete Duvar muhabiri Cihan Başakçıoğlu ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) basın çalışanı Fatma Funda Akbulut, 4 gündür gözaltında tutuluyor. Darp edilen ve ters kelepçe takılarak gözaltına alınan gazetecilerin dün emniyetteki ifadeleri alındı. Gazeteciler, bugün savcılığa çıkarılacak. Her kesimden tepkilerin geldiği gözaltılara ilişkin Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Türkiye Basın, Yayın, Gazetecilik, Grafik-Tasarım, Baskı ve Ambalaj Sanayi İşçileri Sendikası (Basın-İş), dün İstanbul Beyoğlu’nda bulunan sendika binalarında basın toplantısı gerçekleştirerek meslektaşlarının derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu.
 
DİSK Basın-İş Yönetim Kurulu üyesi İzel Sezer, meslektaşlarının 4 gündür gözaltında tutulmasına ilişkin konuştu. 
 
‘Gözaltıyla, davalarla bitmedik!’
 
Meslektaşlarının gözaltına ilk defa alınmadığını belirten İzel, “Bütün seçim öncesi süreçlerde özellikle gazetecilere yönelik operasyonların, gözaltıların, tutuklamaların, baskı ve şiddetin arttığını görüyoruz. DİSK Basın-İş olarak yaptığımız basın açıklamamızda da söylediğimiz gibi bunlar bizim alıştığımız şeyler maalesef. Seçim sürecinde İzmir’de 5 tane gazeteci arkadaşımızın ve onun öncesinde üyemiz Kibriye Evren’in gözaltına alınmasını, bu iktidarın operasyonunun bir parçası olarak değerlendiriyoruz. İktidar her seçim sürecinde baskıyla, gözaltılarla, tutuklamalarla gazetecileri sindirmeye çalışsa da şunu görmek lazım, biz gazeteciler hiçbir zaman gözaltıyla, tutuklamalarla, davalarla bitmedik. Çünkü bizim halka karşı bir sorumluluğumuz var. Gerçekleri duyurmak, haber alma hakkını bir şekilde devam ettirmeye çalışmak. Bizim sahip çıktığımız şey bu” şeklinde konuştu.
 
Halkın haber alma hakkına sahip çıkma çağrısı
 
İzel, “Bu operasyonların devam edeceğini, belki şiddeti ve dozunun da artacağını biliyoruz. Ama buna karşı dayanışma ile birbirimize sahip çıkarak mesleğimizin kriminalize edilmesine karşı her zaman mesleğimize sahip çıkarak, gerçekleri duyurmaya devam edeceğimizi söylüyoruz. Biz hem meslektaşlarımıza hem de halka çağrıda bulunuyoruz. Biz gazeteciler birbirimize sahip çıkabiliriz. Ama bizim asıl sahip çıkmaya çalıştığımız şey halkın haber olma ve haber alma hakkı. Dolayısıyla burada halkın da gazetecilere sahip çıkması, gazeteciler üzerindeki baskının, şiddetin azalmasına vesile olacaktır diye umuyoruz. Asıl çağrımız halkadır. Gazetecilere sahip çıkarsanız, gazeteciler de sizin haber olma, haber alma, gerçeğe ulaşma hakkınıza sahip çıkmaya devam edecektir” sözleriyle seslendi.