Sêrt’ten seslendiler: Yürüyüşün sonundaki özgürlük hepimizin!
- 12:41 11 Şubat 2024
- Siyaset
SÊRT - “Büyük Özgürlük Yürüyüşü”nün Qers kolunun Sêrt’te alkış zılgıt ve sloganlarla büyük bir kalabalık tarafından karşılanmasının ardından konuşan DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Kürt sorunu, inkar ve halkların birbirlerine kırdırıltılmasının 100 yıl daha önümüze konmasına izin vermeyeceğiz. Bu yürüyüşün sonundaki özgürlük hepimizin özgürlüğüdür” dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve Kürt sorunun siyasi çözümü için başlatılan “Büyük Özgürlük Yürüyüşü”nün Qers (Kars) kolu, Sêrt’e Siirt) ulaştı. Sabah saatlerinde Ziyaret (Veysel Karani) ilçesine giden yürüyüşçüler, türbeyi ziyaret ederek barış için dualar etti. İlçede bir yürüyüş gerçekleştirildikten sonra sloganlarla yürüyüş gerçekleştirildi. “Bijî berxwedana zindanan” sloganlarıyla yapılan yürüyüş sonrası DEM ilçe binasında DEM Parti Milletvekili Nevroz Uysal kısa bir konuşma yaptı. Nevroz, “Tecrit hayatımızın her alanına sirayet etti. Bu tecrit bitmeden ne ekonomik ne de diğer krizlerin hiçbiri bitmeyecek. Biz 75 kişi bu krizlerin bitmesi halkımızın huzura kavuşması için yürüyoruz. Halkımızın da bize destek vermesini bekliyoruz” dedi.
Newala Qesaba’da anma
Yürüyüşçüler ardından Newala Qesaba’ya geçerek burada anma gerçekleştirdi. Anmada söz alan DEM Parti Milletvekili Sebahat Erdoğan, "Burada akıtılan kan nedeniyle buranın adı Newala Qesaba oldu. JİTEM bir çok Kürt siyasetçi ve sivili katletti. JİTEM katletti AKP'de buraya acılarımızın üzerine villa dikiyor" dedi.
‘Birçok acı dolu yeri gezdik’
Yürüyüşçülerden Salih Kuday ise "Birçok acı dolu yeri gezdik. Keşke buraları gezmek zorunda bırakılmasaydık. Burada birçok acı yaşandı. Anneler çocuklarının bir parça kemiğini görmeye hasret bırakıldı. Bir anne çocuğunun kemiklerini ararken farklı 8 kişiye ait kemikler bulundu. O anne buradan çocuğumun kokusu geliyor demişti. Sadece o annenin çocuğu değil, yaklaşık 400 kişiye burası mezar yapıldı. Şuan burası bir çöplüğe dönüştürülmüş ve üzerine villalar dikilmek isteniyor. Bunu yapan zihniyetin sonu yakın. Sadece kaybettikleri kişilerden değil, annelerden de intikam alıyorlar. Mezarlarımızdan korkuyorlar. Ölülerimizden korkan zihniyet yok olmaya mahkumdur" şeklinde konuştu.
Özgürlük için beyaz güvercin uçuruldu
Açıklamaların ardından DEM Parti Milletvekili Nevroz Uysal, Kürt Bilge Apê Mûsa'nın Newala Qesaba için kaleme aldığı "Yaşamanın bir başka adı direnmektir" şiirini okudu. Ardından vadinin olduğu yere "Şehid namirin" sloganları eşliğinde karanfiller bırakıldı. Anma PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için uçurulan beyaz güvercinler ile son buldu.
Yapılan anmanın ardından kitle Sêrt merkeze geçildi.
Sêrt yürüyüşçüleri alkış, zılgıt ve sloganlarla karşıladı
İl merkezinde “Sêrt özgürlük yürüyüşünü selamlıyor” pankartı ile karşılanan yürüyüşçüler, ardından DEM Parti il binasına kadar yürüdü. Annelerin en önde yer aldığı yürüyüşte, beyaz tülbentler takan yürüyüşçüler, “Bijî berxwedana zindanan”, “Bimre koletî bijî azadî” sloganlarıyla uzun bir yürüyüş gerçekleştirdi. Çevredeki yurttaşların alkış ve sloganlarıyla devam eden yürüyüş, halkın katılımıyla giderek kitleselleşti.
Ardından DEM il binası önünde özgürlük halayına duran yürüyüşçüler, adına konuşan DBP Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Kürt halkının özgürlüğü ve Sayın Öcalan özgürlüğü için Sêrt halkı ayaktadır. Kürt halkının hakları ve özgürlüğü için ilk ses Siirt’te yükseldi. En büyük sorunun Kürt sorunu olduğunu ve tek muhatabın Sayın Abdullah Öcalan olduğunu herkese gösterdiniz. Newala Qesaba’ya gittik orada kefensiz yatan binlerce insan vardı. Biz utandık, ezildik ama onlar utanmadı, ezilmedi. Zorla kaybettirmelerle toplu olarak Newala Qesaba’ya atıldı. Orayı toplu mezar haline getirenlerle oraya TOKİ, villa yapanlar da aynı aklın ürünüdür. Bu devletin, inkarcı, asimilasyoncu politikasının fotoğrafı nedir derseniz Newala Qeseba’dır. Bunun yüzleşmeye var mısınız? Biz adım attığımız bu toprakların bir tarih olduğunun, her yolun bir hafızasının olduğunun farkındayız. Bu hafıza ve tarih Kürt halkının özgürlük, onurlu mücadelesinin adıdır” dedi.
‘Barışın elçisi Öcalan’ vurgusu
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride değinen Çiğdem, “Kürtler dilini, kültürü, dinini, Kürdistan demekten vazgeçerse sorun çözülür zan ettiler. 25 yıl önce Sayın Abdullah Öcalan Türkiye’ye getirildi. Bu sorun biter dediler ama bitmedi. Sayın Öcalan 25 yıldır direniyor. Devlet, bunu başaramadığı için şuan bir tecrit uygulanıyor. Bu tecrit, savaş, yoksulluk, doğanın yıkılması, hakların birbirlerine düşman edilmesi demektir. Sizin demokrasi ve barış için bir projeniz yoksu İmralı’da Sayın Abdullah Öcalan’ın projesi ve paradigması var. Barış ancak Sayın Abdullah Öcalan’ın sesini ve sözünü söylemesinde saklıdır. 2013-15 yılında Sayın Öcalan, Kürtlerin, Türkiye’nin tarihi ile ilgili tespitler yapıp çözüm önerilerini sundu. İnkarcı devlet aklına rağmen Türkiye halkları bu barış iradesini kabul etti. Devlet ne derse desin halklar Sayın Öcalan’ı barış elçisi olarak kabul etti. Barışın elçisi Sayın Öcalan’dır” diye konuştu.
‘100 yıl daha imha ve inkara izin vermeyeceğiz’
Cezaevlerinde açlık grevleri, annelerin adalet nöbetinin devam ettiğini söyleyen Çiğdem, “Bunu duymayan en büyük zulümkar ve zalimdir. Biz yürüyeceğiz, annelerimiz yürüyecek. Her birimizin inancı ile ortaya çıkan, Kürtlerin kendi değerleriyle yaşama yolu var. Önümüze konulan tüm engellemelere rağmen halkımız yürüyüşe sahip çıktı. Kürt sorunu, inkar ve halkların birbirlerine kırdırıltılmasının 100 yıl daha önümüze konmasına izin vermeyeceğiz. Bu yürüyüşün sonundaki özgürlük hepimizin özgürlüğüdür. Hepimize başarılar diliyorum” diyerek konuşmasını bitirdi.
Konuşmaların ardından il binasına geçen halka, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın yazılarından pasajlar okundu.