Rozerin Gültekin

 

AMED - 4 aydır cenazesi verilmeyen kızı Leyla Gülcü için “İyi bir arkadaştı, o anlatılamaz” diyen annesi Ayten Gülcü, “Cenazelerde kimyasal kullanıyorlar. Bunun ortaya çıkmasını istemiyorlar, ondan dolayı cenazeleri vermiyorlar. Kurumlar da dünya da sessiz. Neden” diye sordu.

 

Bagok Dağı’nda 4 Ağustos'ta yapılan bombardımanda 3 arkadaşıyla birlikte yaşamını yitiren ve kimsesizler mezarlığına defnedilen YJA STAR’lı Leyla Gülcü'nün (Dicle Eylem) cenazesi ailesine verilmiyor. Aile cenazeyi almak için 17 Ağustos tarihinde Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuruda bulunarak DNA örneği verse de üzerinden 4 ay geçmesine rağmen DNA sonucu açıklanmadı. Aile, bunun üzerine 12 Ekim’de Mêrdîn’e giderek savcılığın ATK’ye raporun hızlandırılması yönünde müzekkere yazılmasını talep etti. Talep savcılık tarafından kabul edilerek raporun hızlanması için müzekkere yazılacağı söylendi. Müzekkerenin üzerinden bir ay geçmesine rağmen hala bir sonuç gelmedi. Leyla’nın annesi Ayten Gülcü, ATK raporunun çıkmamasına tepki göstererek, halka ve hak savunucusu kurumlara destek çağrısında bulundu.

 

Müzekkere 4 gün sonra yazıldı

 

Raporun hızlandırılması yönündeki taleplerinin savcılık tarafından kabul edilmesine rağmen bir gelişme yaşanmamasına tepki gösteren Ayten, “Hızlandırılması için hemen belge gönderiyoruz dediler ama belgeyi hemen değil 4 gün sonra ayın 16’sında göndermişler. Bizi cenazemiz üzerinden rahatsız etmek istiyorlar. Herkes cenazelere sahip çıksın. Gidip cenazemizi alalım, yeter artık bu yaptıkları. Var olduğumuz sürece cenazemizin peşinde olacağız” dedi. İktidarın Müslüman olduğunu iddia ettiğini, ancak yapılanların İslamiyet ile bağdaşmadığını kaydeden Ayten, “Kimyasal ile cenazelerimizi yaktıkları için vermiyorlar. Kızımın daha önce gözaltına alınmasından dolayı parmak izi kayıtlıydı ondan dolayı bizi aradılar, yüzde 90 Leyla’dır dediler. Savcı teşhis edin cenazeyi teslim edeceğiz dedi. Gittik teşhis ettik ama sonra ne olduysa ‘DNA vermeniz gerekiyor’ dediler. DNA verdik ama 4 ay oldu haber yok. Bize işkence yapıyorlar. Birkaç gün içinde de haber gelmezse kurum ve aileler bir olalım Mêrdîn’e gidip bir şeyler yapıp cenazemizi alalım” şeklinde konuştu.

 

‘İsrail’in yaptığı da Türkiye’nin yaptığı da aynı’

 

Ayten, cenazelerini alabilmek için hak savunuculuğu yapan kurumlara da başvuru gerçekleştirdiklerini ancak onlardan da dönüş alamadığını paylaştı. Ayten, “İHD’ye başvurduk ama onlar da bir şey yapmıyor, bize bilgi vermiyorlar. Avukat telefonuna cevap vermiyor. İHD’nin üstünde durması gerekiyor, cenazeyi alabilmemiz için. Devleti lanetliyorum bu yaptıkları insanlık değil. Cenazemizi mecbur verecekler. Bugün İsrail’in yaptığı da Türkiye’nin yaptığı da aynı vahşet. Cenazelerde kimyasal kullanıyorlar, bunun ortaya çıkmasını istemiyorlar. Ondan dolayı cenazeleri vermiyorlar. Tüm dünya bunu biliyor ama sessiz kalıyor. Neden sessiz kalıyorlar” diye sordu.

 

‘Artık bu son olsun’

 

“Kızım iyi bir insan, iyi bir arkadaştı o kelimelerle anlatılamaz” diyen Ayten, cenazelere sahip çıkılması çağrısında bulundu. Ayten, şunları belirtti: “Halkımız bizim arkamızda olsun. Bizim amacımız cenazemizi almak ve kendimiz defnetmek. Artık barış gelsin, bu cenaze son olsun istiyoruz. Yüreği yanan annenin zaten yandı ama artık diğer annelerin yüreği yanmasın istiyoruz. Biz de önümüzdeki günlerde tekrar Mardin’e gideceğiz.”