İSTANBUL - Cumartesi Anneleri/ İnsanları, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle büyük bir kararlılıkla ve ellerinde karanfillerle Galatasaray Meydanı’nda yaptığı açıklamada, “ Hafıza merkezimiz olan burada buluştuk ve vazgeçmiyoruz” dedi.  

 

Gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle her hafta Cumartesi günü Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri / İnsanları, eylemlerini 972'inci haftasında taleplerini bir kez daha yeniledi. Aylardır Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) verdiği “ihlal” kararına rağmen Cumartesi Anneleri, Beyoğlu Kaymakamlığı’nın “yasak” kararı gerekçe gösterilerek engelleniyordu. Cumartesi Anneleri,  kararlı yürüyüşü sonucu 30 haftadan sonra Galatasaray Meydanı’na karanfil atarak açıklama yaptı. 

 

Eyleme, Cumartesi Anneleri, İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkan Eren Keskin,  İHD İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri ve çok sayıda kişi katıldı. TOMA, çevik kuvvet polisleri ile ablukaya alınan İstiklal Caddesi’nde bir araya gelen Cumartesi Annelerinin yürüyüşü, Galatasaray Meydanı’nda son buldu. Burada kısa bir konuşma yapan Cumartesi İnsanı İkbal Eren, 5 buçuk yıl sonra Galatasaray Meydanı’na yürüdüklerini söyledi. İkbal, “Bize destek veren yanımızda olan herkese teşekkür ederiz. Bu hafta 28 yıldır kayıplarımız nerede, devletten kayıplarımızın akıbetini açıklamak ve faillerin yargılamasını talep ediyoruz. Ve etkin bir soruşturma yapılmasını istiyoruz. Hafıza merkezimiz olan burada buluştuk ve vazgeçmiyoruz” dedi.  

 

Daha sonra İkbal,  Cumartesi Anneleri adına basın açıklamasını okudu.

 

‘Adalet istiyoruz’

 

“972 haftadır gözaltında kayıplar gerçeğine, bu suça eşlik eden inkar ve cezasızlık politikalarına dikkat çekmek için bu toprakların en uzun hakikat ve adalet mücadelesini sürdürüyoruz” diyerek sözlerine başlayan İkbal, 972 haftadır, kayıplarını gündeme taşıdıklarını devletin  sorumluluklarını yerine getirmesini sağlamak amacıyla kamuoyu yaratmaya çalıştıklarını söyledi.  25 Ağustos 2018 tarihinden bu yana polis şiddeti ve gözaltı ile engellendiklerini kaydeden İkbal, “Geçen 5 yılı aşkın zamandan sonra kayıp yakınları ve İHD temsilcileri olarak karanfil ve fotoğraflarımızla Galatasaray’dayız. 972’nci haftamızda Abdülkerim Yurtseven, Mikdat Özeken ve Münür Sarıtaş için adalet istiyoruz” diye seslendi. 

 

Kayıp

 

İkbal, “7 Ekim 1995 günü Binbaşı Mehmet Emin Yurdakul’un komutasındaki Yüksekova Komando Taburu'na bağlı askerlerin Yüksekova’ya bağlı Ağaçlı köyüne gelerek, askerler köylüleri dipçikleyerek, yaşlı insanları yerlerde sürükleyerek köy meydanında topladı. Rastgele seçilen 73 yaşındaki yürüme zorluğu çeken Abdülkerim Yurtseven, 18 yaşındaki Mikdat Özeken ve 13 yaşındaki Münür Sarıtaş gözaltına alınarak askeri araçla Yüksekova İlçe Jandarma Tabur’una götürüldü” diyerek, gözaltına alındıktan sonra kendilerinden bir daha haber alınamadığının altını çizdi.

 

‘Taleplerimizden vazgeçmeyeceğiz’

 

İkbal devamında şunları aktardı: “Olayın Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi kayıtlarında  ‘Sanık Yurdakul’un komutasındaki birlik, Ağaçlı köyünden Şemsettin Yurtseven, Mikdat Özeken ve Münür Sarıtaş adlı köylüleri dövmüş, yaşlı olan Yurtseven yediği tekmeler sonucu ölmüştür. Bunu gören Yurdakul, diğer iki köylünün tanıklık edeceğini düşünerek öldürülmesi kararı vermiştir. İki köylü daha sonra tabura ait eğitim sahasında bir çukur içinde tarandıktan sonra benzin dökülerek yakılmıştır’ şeklinde geçti. Ancak tanık beyanlarına rağmen, suça iştirak edenlerin itiraflarına rağmen açılan dava kesin beraat hükmü ile sonuçlandı. 972. haftamızda bir kez daha söylüyoruz, Abdülkerim Yurtseven, Mikdat Özeken, Münür Sarıtaş ve tüm kayıplarımızı aramaktan, faillerinin yargılanarak cezalandırılmalarını talep etmekten vazgeçmeyeceğiz.”

 

Açıklamanın ardından anneler Galatasaray Meydanı’na karanfil attı. İHD İstanbul Şubesinde tekrar bir araya gelen anneler, arkadaşları tarafından alkışlarla karşılandı.