Saliha Aydeniz: Sayın Öcalan’ın özgürlüğü tarihi sorumluluğumuzdur
- 11:00 5 Kasım 2023
- Siyaset
AMED - DBP Amed’de "Örgütlü toplumla özgür geleceği kuralım" şiarıyla konferansını gerçekleştiriyor. Konferansta konuşan DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, “Tecrit kırılana dek, Sayın Öcalan’ın özgürlüğü gelene dek tarihi sorumluluğumuz var. Her gün her yerde, her alanda mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Amed'de bir düğün salonunda 6’ncı Olağanüstü Kongresi öncesinde "Örgütlü toplumla özgür geleceği kuralım" şiarıyla konferansını gerçekleştiriyor. Konferansa DBP Eş Genel Başkanları Saliha Aydeniz ve Keskin Bayındır, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) EşBaşkanı Berdan Öztürk, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Eş Genel Başkanları, HEDEP milletvekilleri, Tevgera Jinên Azad (TJA), Barış Anneleri Meclisi, sivil toplum örgütleri, HEDEP ile DBP’nin Kürdistan kentlerinden gelen il ve ilçe örgütleri ile binlerce kişi katıldı. Salona “Jin jiyan azadî”, “Em ê bi civaka rêxistinbûyî jiyana azad ava bikin” ile “Jin jiyanê rêxistin dike” pankartlarıyla DBP’nin sarı, yeşil, kırmızı flamaları asıldı. Konferansa katılanlar ulusal kıyafetleri ile salonda yerini alırken, kadınlar büyük bir coşkuyla zılgıt ve halaylarla konferansa başladı.
Coşkunun hakim olduğu konferansta ilk olarak divan üyeleri seçildi.
‘Bu yüzyıl Kürtlerin yüzyılı olacak’
Divan üyelerinden HEDEP Êlih (Batman) Milletvekilli Mehmet Rüştü Tiryaki, Kürt halkının özgürlüğünün Arap, Türk, Fars ve tüm Orta Doğu’da yaşayan halkların özgürlüğü olduğunu söyledi. Mehmet, “Kürt halkı kararını verdi. Bu yüzyıl Kürtlerin yüzyılı olacaktır. Biz hazırız, halkımız da hazır” dedi.
HEDEP Dil, Kültür ve Sanat Komisyonu Eşsözcüsü Cemile Turhallı Balsak da konferansa Kurdistanî renklerin damgasını vurduğunu kaydetti. Cemile, “Kurdistan’ın bu sesini sizler ortaya çıkardınız. Hepinize çok teşekkür ediyoruz. Bu konferans bize barış, birlik ve demokrasi getirsin” ifadelerini kullandı.
Daha sonra özgürlük ve demokrasi mücadelesinde hayatını kaybedenler için saygı duruşunda bulunuldu. Bu sırada “Şehîd namirin”, “Bijî Serok Apo” ve “Bê serok jiyan nabe” sloganlarının yükseldiği konferans, DBP’nin mücadele hattını konu alan sinevizyon gösterimiyle sürdü. Sinevizyon, binler tarafından ayakta alkışlandı.
‘Barış ve özgürlüğe sahip çıkma günü’
Konferansta ilk konuşmayı DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz yaptı. “Zarifelerin, Sakine Cansızların, Leyla Qasimların, Şêx Saitlerin, Deniz Poyrazların, Hevrîn Xeleflerin, Nagihan Akarsellerin yoldaşları hepiniz hoşgeldiniz” diyerek salonu selamlayan Saliha, Kürt halkının, binlerin kalbinin bugün Kurdistan ve Amed ile olduğunu söyledi. Saliha, “Hiçbir zaman hiçbir salon Kürtlere yetmedi. Mücadeleniz binlerce kere yaşasın. Halkımız büyük bir baskı ve zorlukla buraya geldi. Bugün mücadeleye sahip çıkma günü, barış ve özgürlüğe sahip çıkma günüdür. Kürt halkını boğmak isteyenler bu salonu görsün. 100 yıldır durmayan Kürt halkı yine durmayacak. Her yerde her alanda Kürt halkı mücadelesini yükseltecek. Kürtlerin birliği olana kadar Kürtler ayakta olacak” dedi.
‘Özgürlük meşalemiz kadın mücadelesidir’
Orta Doğu ve dünyada çetin bir savaş yürütüldüğünü dile getiren Saliha, “Bu üçüncü dünya savaşıdır. Kapitalist modernite savaşıdır. Bu savaş Kurdistan’ın kalbinde de devam ediyor. Ulus devletler daha çok krizi derinleştirip ortak yaşamı ortadan kaldırmak istiyorlar. 100 yılın sonundaki bu savaş halkların geleceği için değildir. Diyoruz ki bu sisteme karşı özgürlük meşalemiz kadının mücadelesidir. Kürt halkının verdiği binlerce bedeldir. ‘Genç başladık genç başaracağız’ diyenlerin meşalesidir” şeklinde konuştu.
‘Çözüm Sayın Abdullah Öcalan’dır’
Ulus devletlerin Orta Doğu ve dünyada çözümsüzlüğü seçtiğine değinen Saliha, “Üçüncü dünya savaşı krizi daha da derinleştiriyor. Çözüm Sayın Abdullah Öcalan’dır. Her tecritte barış iradesini öne çıkarıyor. 25 yıldır tecrit uluslararası komplo ile devam ediyor. Biliyoruz ki tecrit insanlık suçudur. Tecrit sadece Sayın Abdullah Öcalan üzerinde değil tüm topluma, Orta Doğu’ya sirayet etmiş durumda. Kaos ve ekonomik kriz varsa sebebi tecrittir. Bunların hepsi ortadan kaldırılmak isteniyorsa; barış olsun, kadınlar, halklar, özgür olsun isteniyorsa tecrit kırılmalı ve Sayın Öcalan özgürleşmelidir. Sayın Öcalan’ın özgürlüğü için sadece Kürtler ayakta değil, Orta Doğu ve dünyada binlerce kişi ayaktadır. Tecrit kırılana dek, Sayın Öcalan’ın özgürlüğü gelene dek tarihi sorumluluğumuz var. Her gün her yerde, her alanda mücadelemizi sürdüreceğiz. Tecridin kalkması kadınların, halkların, Orta Doğu’nun özgürlüğüdür. Demokrasinin ilerlemesidir. An azadî an azadî” vurgusu yaptı.
Eşbaşkanlık sistemi
Eşbaşkanlık modelinin önemine de işaret eden Saliha, “Kadının özgürlüğünden korkuyorlar. Kadınların örgütlülüğü, kadının duruşunda korkuyorlar. Onun için topluma mesaj verdiklerinde kadınlar üzerinde veriyorlar. Bugün onlarca arkadaşımız eşbaşkanlık gerekçesiyle cezaevinde. Buradan diyoruz ki hiçbir zaman eşbaşkanlığı bırakmayacağız. Bundan asla geri adım atmayacağız. Bugün bu model Jinwar’da ilmek ilmek örülüyor. ‘Jin jiyan azadî'nin sesini asla kısamayacaksınız” dedi.
Aydeniz’in konuşmasının ardından salondan “Çizgimiz Beritan, Önderimiz Öcalan” sloganı yükseldi.
‘Kürt sorunu çözülmelidir’
Eş Genel Başkan Keskin Bayındır da büyük sorunların üzerinde durulması gerektiğini ve bunlardan birinin Kürt sorunu olduğunu kaydetti. Keskin, “Bu sorun çözülmezse Orta Doğu’da barış da sağlanamaz. Bunun çözümü de demokratik konfederalizmdir diyoruz. Ulus devletler Orta Doğu üzerinde kirli hesaplar yapıyor. Filistin ve Rojava’daki savaş bunun göstergesidir. Çözüm demokratik modernitedir, her yerde bunu savunacağız. Demokratik moderniteyi savunmak insanlığı savunmaktır. Türk devleti 100 yıl önce işgal politikalarını başlattı. Ama Kürtler hiçbir zaman baş eğmedi” diyerek tarihten bunun örneklerini verdi.
‘Mücadelemizle tecridi kıracağız’
Kürt halkının Rojava’da bir sistem inşa ettiğine dikkat çeken Keskin, “Bu sistem dünyaya da örnek ve umut oldu. Türk devleti bu sistemi ortadan kaldırmak için kirli politikalar yürütüyor. Kürt toplumunun değerlerini Heskîf’ten Sûr’a kadar katletti. Kayyımla Kürt halkının iradesi gasp edildi, cenazeler kutularda ailelerine verildi. Türkiye Cumhuriyeti kendini Kurdistan’ın işgali üzerinde var etti. Bunu reddediyoruz. İmralı’da derinleşen tecrit cezaevleri üzerinde de ağırlaşıyor. Mücadelemizle tecridi kıracağız. Bu da DBP’nin sözü olsun. Sayın Öcalan’a özgürlük, Kurdistan’a statü diyoruz. Özgürlüğü, barışı elde edene dek mücadelemize devam edeceğiz” sözlerine yer verdi.