Abdullah Öcalan için Meclis’te açıklama: Adalet Bakanlığı’na başvuracağız
- 10:35 2 Kasım 2023
- Siyaset
ANKARA - HEDEP, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük tecridin acil kaldırılması çağrısında bulundu. HEDEP grubu Abdullah Öcalan ile görüşmek içinde Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulunacak.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) parlamento grubu, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük mutlak iletişimsizlik halinin acilen kaldırılmasına ilişkin Meclis’te basın toplantısı düzenledi. Grup adına açıklamayı İstanbul milletvekili Cengiz Çiçek yaptı.
32 aydır PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin ağırlaştırılmış bir şekilde devam ettiğini söyleyen HEDEP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, 32 aydır Abdullah Öcalan’dan ne avukatları ne ailesi nede kendilerinin haber alınmadığını kaydetti. Saruhan, dünyada böyle bir örneğin olmadığını ifade etti.
Hukuk skandalı
Ardından konuşan HEDEP İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek, burada toplanmalarının sebebinin Cumhuriyet tarihi ve insanlık tarihinin görüp görebileceği en büyük hukuk skandalı ve yasadışılığı olan İmralı hukuksuzluğu olduğunu belirtti. Cengiz, “Sadece 32 aydır Sayın Öcalan'ın ailesi ve avukatlarıyla görüştürülmeme durumu bir hukukçu olarak da söylemek isterim ki bir hukuk skandalıdır, bir yasadışılıktır. Burada yasama organın merkezinde bu açıklamayı yapıyoruz. Bu aynı zamanda yasama faaliyetlerinde bulunan bütün milletvekillerinin onur meselesidir. Bir rejim yasanın dışına çıkmışsa bu yasadışılığına karşı mücadeleyi, halkın temsilcilerin ve seçmenlerden yasama faaliyeti için yetki olan bütün vekiller tavır geliştirmelidir. Çünkü bilmekteyiz ki kötülük sadece muhatabıyla sınırla kalmaz, ısrarla ve inatla bunu söylüyoruz. Yaşanan tarih bir kez daha şunu gösterdi; hukuksuzluk yasadışılık sadece Sayın Öcalan’a mahsus değil. Bu iktidar 25 yıldır İmralı'da şunu deneyimledi, her hukuksuz her yasadışı eylemi, faaliyeti, topluma bir kanser uru gibi yayıldı” dedi.
‘İmralı’daki hukuksuzluk kanser uru gibi tüm cezaevlerine yayıldı’
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi (DBB) eski milletvekili Gültan Kışanak’ın uzun tutukluluk halinin dolmasına rağmen tahliye edilmediğini anımsatan Cengiz, “AYM kararına rağmen Can Atalay hala hapishanede. Bu ülkenin cezaevinde binin üzerinde 30 yıldır cezaevinde kalan insanlar var hasta mahpuslar var. Aslında İmralı ada cezaevindeki hukuksuzluk bir kanser uru gibi bir kötülük hareketi gibi bütün cezaevlerine yayıldı. Öyle hiç tesadüf değil bunlar o yüzden İmralı hukukun kara deliği diyoruz yıllardır. Bu kara deliğe karşı mücadele yürütmek hepimizin boynumuzun borcu olmalıdır” diye belirtti.
‘Sayın Öcalan’a yaklaşım Kürt halkının taleplerine dönük yaklaşımdır’
Cengiz konuşmasına şöyle devam etti: “Cumhuriyetin yüzyılı daha yeni geçildi. Israrla ne dedik. Yüzyıllık tarihin en köklü ve en kadim sorunu Kürt sorundur. Kürtlere yönelik, Kürt halkına dönük düşmanca uygulamalardan vazgeçmediğiniz sürece, Kürt halkının iradesi olarak gördüğü insanlara düşmanlıktan vazgeçmediğiniz sürece savaş politikalarına karşı durmadığınız sürece bu ortam, bu düzen sadece bizi yemiyor bizi tüketmiyor Türkiye’deki bütün halkları, emekçileri tüketiyor. Daha dün bir milletvekilimiz şunu söyledi. Bu ülke uyuşturucu baronlarının, uyuşturucu çetelerinin merkezi oldu. Her ay onlara genç katlediliyor. İşte bu yasadışı ve hukuk dışı düzen bütün toplumu sarıyor. Her birimiz Türkiye’nin geldiği durumu Kürt meselesinin demokratik çözümüyle bağını kurmak zorundayız. Bir kez daha söylüyoruz; Sayın Öcalan’a yaklaşım Kürt halkının özgürlük ve demokrasi taleplerine yaklaşımdır. Türkiye ve Ortadoğu’daki savaşla bire bir ilintilidir.
‘Sorunlar İmralı tecridi ile doğrudan ilgilidir’
Bakın hukuksuzluğun örneklerini verelim. Bir cezaevi düşünün 2011 yılından bu yana 5 defa avukat görüşü yapılabilmiş, bir cezaevi düşünün 2014 yılından bugüne 5 aile görüşü yapılmış. Bir cezaevi düşünün 25 yıldır mahpuslar İmralı Ada hapishanesinde 2 defa telefon görüşmesi hakkını kullanabilmiş. Son görüşmesi adliye binasının bodrum katında korsanca bir görüşme ve işine gelmediği için yetkililer 2.5, 3 dakika ile sınırlandırdı. Kardeşi Mehmet Öcalan ile yaptığı görüşmeden bahsediyorum. 25 Mart 2021 tarihli görüşme. Bunun neresi hukuk bunun neresi adalet! işte o yüzden diyoruz ki hukuk dışılık hukuk oldu, yasadışılık bu ülkede yasa oldu. Olağanüstülük olağan oldu. Bu rejim her birimizi sarıp sarmalamakta, her birimizin geleceği ile oynamakta. Bu ülkede emek sorunu ve sömürü varsa İmralı tecridi ile doğrudan ilgilidir. Kürt soruna dair çözümsüzlük politikalarıyla doğrudan ilgilidir. 7 küsür milyar dolar savaşa harcanmışsa emekçi halklarımız Kürt sorunun demokratik çözümden yana olmalıdır. Kadın kırımından bahsediyorsak savaşın yarattığı erkek egemen sistemden kaynaklıdır. Doğrudan Kürt savaşının yarattığı bir ortamdır bu ortam. Doğa kırımından bahsediyorsak Kürt halkına dönük savaş politikaları ile devletten rıza toplayanlar o rıza doğaya saldırı olarak başka bir aşamaya taşınmıştır. O yüzden Kürt meselesinin demokratik çözümü ve Sayın Öcalan üzerindeki mutlak iletişimsizlik politikalarına karşı mücadele sadece grubun mücadelesi değildir. İnsanım diyen, demokratım diyen, bu ülkenin ikinci yüzyılına girerken demokratik geleceğinden özgür geleceğinden taraftarım diyen herkesin işi doğal görevidir. Bu topraklara karşı bir borcudur.
Hüda Kaya’nın tutuklanmasına tepki
Son olarak şunu söylemek istiyorum dün 1 Kasım Dünya Kobanê Günü’ydü. Ne hikmettir dün yine hukuk kumpası ile karşı karşıya kaldık. Milletvekilimiz Hüda Kaya avukatlarımızdan aldığımız bilgiye göre Kobanê Kumpas Davası ile ilişkilendirilerek gözaltına alındı ve tutuklandı. Kobanê bir kadın devrimidir, Kobanê bütün insanlığı esir almak isteyen diz çöktürmek isteyen IŞİD zulmüne karşı Kürt halkının ve Ortadoğu halklarının onur abidesidir. Kobanê gününde Sayın Hüda Kaya arkadaşımıza yönelik hukuk kumpası aynı zamanda bu iktidarın kininin ve nefretinin, bu topraklardaki özgürlük değerlerine yönelik düşmanlığın göstergesidir.
İmralı’da darbecilerin anayasası bile rafa kaldırılmıştır
Bizler İmralı mutlak iletişimsizlik politikalarına karşı dün olduğu gibi bugün olduğu gibi yarın her fırsatta bu ülkeyi yönetenlerin ikiyüzlülüğünü, riyakarlığını yüzlerine vuracağız. Bu iktidar ve rejim 12 Eylül rejiminin eleştirisi üzerinden iktidara geldi, her fırsatta 12 Eylül anayasasının bir darbe anayasası olduğunu söyledi. Gelinen aşamada İmralı’da darbecilerin yasası bile rafa kaldırılmıştır, Kenan Evren’in anayasası bile rafa kaldırılmıştır. Darbe anayasasının bile gerisine düşen bu iktidar yeni anayasa tartışmalarında samimi olmalıdır, kendi tutarsızlığını görmelidir.
Abdullah Öcalan’la görüşmek için Adalet Bakanlığı’na başvuracak
Bir kez daha devleti ve onu yönetenleri kendi yasalarına saygı duymaya davet ediyoruz sayın Öcalan hukuki yasal anayasal bütün haklarının tesis edilmesini talep ediyoruz. Bu talebimizi grup olarak milletvekili arkadaşlarımızla birlikte Sayın Öcalan ile görüşmek için Adalet Bakanlığına toplu bir başvuru yapacağız. Kendisi ile Kürt sorunun demokratik çözümü için görüşmek istiyoruz. Bu konuda kritik, tarihsel rol oynayacağını deneyimimizle biliyoruz. Bu başvuru aynı zamanda hukuka davet başvurusudur, hukuka riayet edin başvurusudur. Saat 16.00’da Grup Başkanvekillerimizin eliyle başvurularımız toplu olarak yapılacaktır. Adalet Bakanlığına da bu başvurunun demokratik ve özgürlükçü bir şekilde sonuçlanması gerektiğini söylüyoruz.”