‘Kayyım politikaları tecritten bağımsız değildir’
- 10:52 20 Ekim 2023
- Siyaset
AMED - HDP Amed bölge konferansında konuşan HEDEP Amed Milletvekili Halide Türkoğlu, kayyım politikalarının tecritten bağımsız olmadığını belirtti.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) 11 Kasım tarihinde Ankara'da düzenlenecek olan Demokratik Yerel Yönetimler Kadın Konferansı kapsamında Amed’in Peyas ilçesinde bulunan bir düğün salonunda, "Liberalizm ve Örgütlenme" başlıklı bölge konferansı gerçekleştirdi. Konferansın yapıldığı salona “Jin jiyan azadî”, “ Eşbaşkanlık mor çizgimizdir” ve “Özgür yerel yönetimlere” pankartı ile “Ji bo azadiyê” flamaları asıldı. Konferansa siyasi parti temsilcileri, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Amed milletvekili Halide Türkoğlu, Tevgera Jinên Azad (TJA), Barış Anneleri Meclisi ile sivil toplum örgütleri ile çok sayıda kadın katıldı.
Konferansın açılış konuşmasını HEDEP Amed Milletvekili ve HDP Yerel Yönetimler Kurulu Eşsözcüsü Halide Türkoğlu yaptı.
Her alanda mücadele edildi
Mevcut rejimin bir savaş rejimi olduğunu söyleyen Halide, kayyımlarla siyasi, ekonomik, kültürel anlamda sistematik şiddetin topraklarda hayata geçirilmeye çalışıldığını söyledi. Halide, “Kayyımlar atanmış memurlar olarak görev yapıyorlar. Bu politikalar en çok da kadınların, gençlerin yaşamlarını etkileyen politikalardır. Birçok tartışmamız oldu. Son 7 yıl boyunca kayyım rejimi gölgesinde olmak bize geri adım attırmadı. Eşbaşkanlarımız, Kadın Meclisi üyelerimiz demokratik siyaset yürütmeye çalıştılar. Yeri geldi alanlarda, yeri geldi sokaklarda bu konuya dair gündemler oluşturdular, konferanslar yaptılar. Birçok kadın hareketiyle de buluşmalar söz konusu oldu” dedi.
‘Eşbaşkanlık mor çizgimizdir’
Kayyım rejiminde ısrarın Kürt halkına karşı inkar ve yok etme politikalarında ısrar olduğuna dikkat çeken Halide, “Kayyım rejimi Kürt sorununun demokratik çözümünü ortadan kaldırmak, kadına yönelik şiddetle mücadelede kadınların kazanımlarını gasp eden bir sistem demektir. Biz hem yargı süreçlerinde, hem politik inşa süreçlerinde ‘Eşbaşkanlık haktır’ diyorsak, bugün bu ülkede ‘Kürtler, Aleviler, Ermeniler, Süryaniler eşit haklara sahiptir’ demek eşbaşkanlık sisteminin kendisidir. Başta cezaevlerindeki eşbaşkanlık sistemini savunan ve bedelini ödeyen kadınları selamlıyoruz. Eşbaşkanlık mor çizgimizdir, her alanda bunun uygulanma sözünü veriyoruz” şeklinde konuştu.
‘Kayyım politikaları tecritten bağımsız değil’
Kayyım politikasının tecrit ve savaştan ayrı olmadığını kaydeden Halide, “Savaşta ısrar etmek demek aynı zamanda kayyım rejiminde ısrar etmek demek oluyor. Bu dönem HEDEP olarak da kongremizi gerçekleştirdiğimizde dünyaya bir mesaj verdik; onurlu barış için elimizden gelen mücadeleyi yürüteceğiz. Kadın kazanımlarının korunması için direnişimizi geliştireceğiz mesajını verdik. Bunun bir alanı da yerel yönetimlerdir. Yerel demokrasi aslında kayyımlar eliyle bir şekilde gasp ediliyor, orada demokratik inşa gasp ediliyorsa oradan tutun ekoloji, kooperatif alanında hangi politikalarda nasıl mücadele edeceğimizin alanı yerel demokrasinin kendisidir. Bu savaş politikalarına karşı barış politikalarını hayata geçirmek istiyorsak konuşmamız gereken halkların, kadınların, gençlerin kendisidir. Bunu yapabileceğimiz tek alan yerel demokrasinin inşa edildiği alanlardır. Batıdan Kurdistan’a kadar bulunduğumuz her yerde buna vesile olmaya devam edeceğiz. Belediyelerin kadın özgürlükçü yönetilmesini sağlayacağız. Bu sistem bunu bildiği için bize kayyım atıyor. Kayyımla bizim paradigma ve düşüncemizi tecrit altına alınmaya çalışıyor. Demokratik ulus paradigmamız var. Bu paradigma yerel demokrasiden bağımsız ele alınmadığı için kayyım rejimini oluşturmaya çalışıyorlar” sözlerine yer verdi.
‘Geri adım atmadık’
Halide son olarak şu ifadeleri kullandı: “Kayyımların bizden neyi çaldığını biliyoruz. Anadille, kendi toprağımızda, kendi kültürümüzle var olmanın mücadelesini verirken, erkek devletin kendisi de bizden bu çaldıklarına karşı korku yayma ve bunun üzerinden politikalar geliştiriyor. Bu onların korkusudur. Bundan geri adım atmadık ve korkumuz yoktur. Onlarca yıl süren mücadele ile İran’da, Rojava’da herkes bugün ‘Jin jiyan azadî’ diyorsa bu bir hakikattir. Evrensel değerlere tekabül eden bir duruma düşmüşse biz kazanıyoruzdur. Mücadelemizi hep birlikte yükselteceğiz. Yolumuz açık olsun.”
Konferans basına kapalı devam etti.