ANKARA - HDP'nin yeni Eş Genel Başkanı Sultan Özcan, HDP’nin tüzel kişiliğini koruyacaklarını söyleyerek, "Bütün mücadele birikimi ve deneyimimizi Yeşil Sol Parti’ye aktararak oradan ilerleyeceğiz” dedi.

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) 4’üncü Olağanüstü Kongresi’ni dün Dünya Ticaret Merkezi’nde gerçekleştirildi. HDP’nin 904 delegesinden yeterli çoğunluğun oy kullandığı seçimde, HDP’nin yeni Eş Genel Başkanları Sultan Özcan ve Cahit Kırkazak oldu.

 

Yeni Eş Genel Başkan Sultan Özcan kongre sonrası ilk değerlendirmeleri yaparak HDP’in tüzel kişiliğinin korunacağına fakat yeni dönemde Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’ne bütün HDP birikimi ve deneyiminin aktarılacağını açıkladı.

 

‘3 günde dağılır diyenlere inat köklü bir tarihe yaslandık’

 

11 yıllık HDP tarihinin umuda yolculuğun da tarihi olduğunu söyleyen Sultan, bunun bir miras olduğunu belirtti. Sultan,“Bu 11 yıllık umuda yolculuk tarihi bütün toplumsal, tarihsel, devrimci, demokratik birikimlerinin mirası olarak alıyor. Bütün evrensel demokratik mücadele birikimini arkasına alan, onları sahiplenen güçlü yürüyüştür. Kurulurken Halkların Demokratik Partisi çoğulculuğun adresi oldu. ‘3 gün sürmez bunlar dağılırlar’ diyenlere inat bileşenleriyle, bireyleriyle, bütün toplumsal mücadelenin tarihi dinamiklerinin temsilcileriyle beraber çığ gibi barajları, önüne çekilen bentleri aşarak, bütün kumpas ve ablukaları kırarak bütün bu süreçte tıpkı logosundaki ağaç gibi büyük bir vakarla köklü bir tarihe yaslandı. Bu bilinçle ve yeni bir yaşam olduğu bilinciyle bunu bugüne kadar sürdürdü. Kapatma davası, Kobane kumpas davası devam ediyor. Bunların hepsi bu halkların birleşik demokratik yürüyüşünün önünde engel olamadı. Yeni bir yaşamı başka türlü bir hayat... Kadının, doğanın haklarının odağında olduğun onurlu bir barış mücadelesi, Türkiye halklarının birleşik mücadelesinin önündeki bütün engelleri aşarak bugüne geldi. Buradan bütün arkadaşlarımızdan, cezaevindeki, sürgündeki arkadaşlarımızdan ama başta bu yürüyüşün başlangıcında ilk kurucu kadın eş genel başkanımız Fatma Gök’den, Sevgili Sebahat Tuncel, Figen Yüksekdağ, Serpil Kemalbay ve Pervin Buldan’dan aldığımız bu dönemin yeni görevi kadınların sarsılmaz özgürlük iradesinin ayak izlerine basarak devam edeceğiz” sözlerini kullandı.

 

Tüzel kişilik korunarak yola devam

 

HDP’yi HDP yapan temel meselenin Kürt sorunun demokratik çözümü ve Türkiye halklarıyla ortak vatanda demokratik cumhuriyet ve yerel demokrasi olduğunu dile getiren Sultan şöyle konuştu: “ Bizim odağımızda bu zulümkar düzenin sürekli ürettiği savaş politikasına son vermek ve eşit haklarla bir arada ortak yaşamı inşa etmek vardır. O nedenle bu yeniden inşa dönemimizde bu eleştiri, özeleştiri sürecinde dönüp başlangıç paradigmamıza baktık; oradan mesafelenme var mı ona baktık. Buraları tamamlayacağız, kadrolarımızı yenileyeceğiz, yaşadıklarımızın hepsinden özeleştirel dersler çıkaracağız ve bütün mücadele birikimi ve deneyimimizi Yeşil Sol Parti’ye aktararak oradan ilerleyeceğiz. HDP olarak biz kurucu felsefemizi, onun biricik yaşam idealini, kapatma davası ve Kobane kumpas davasına karşı tüzel kişiliğini de koruyarak yolumuza bu misyonla devam edeceğiz. Sokaktan parlamentoya hayatın her alanında Yeşil Sol Parti yeni dönemi, tarihinden dersler çıkararak, kendisini yenileyerek, güçlendirerek Türkiye halklarının umudunun merkezi olmaya ve yeni bir yaşamı inşa etme kararlığında olacak. Eylül ayının sonuna doğru da yapacağımız kongrede bunu Türkiye halkalarına belirteceğiz. Kimse karamsarlığa kapılmasın HDP var, HDP sadece kapı duvar pencere değil HDP fikri yeni yollar buluyor, yeni yoluculuklarla o büyük güne, o insanlığın umuduna kararlılıkla ve inançla yürümeye devam edecek.”

 

‘Tecrit toplumun bize verdiği önemli görevlerden biri’

 

Önümüzdeki dönemin mücadele örgütü Yeşil Sol Parti. Kendi adını da değiştirerek yoluna devam etme iradesi ve kararlılığı görünüyor. HDP her zaman olduğu gibi bu dönemde Kürt sorunun demokratik çözümünün yılmaz savunucusu ve bir can suyu olarak tanımladığımız yeni yaşam idealimizin fikir insanı olan Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kırılması ve ailesiyle, avukatlarıyla ve fikrinin tüm dünya kamuoyuyla paylaşmasının bütün olanaklarının mücadelesini dün olduğu gibi bugün de bütün organlarımız ve yapımızın, Türkiye devrimci demokratik güçlerinin omuzlarında önemli bir sorumluluk olarak duruyor. Bunun gereğini her zamankinden daha güçlü yapacağız, toplumun bize verdiği önemli görevlerden biri de budur. Hayatidir.”