Riham Heco Silêmanî'deki konferansı anlattı
- 09:08 17 Ağustos 2023
- Güncel
HABER MERKEZİ - Silêmanî’de yapılan “Bileşen kadınlar” konferansına ilişkin değerlendirme yapan TAJÊ Koordinasyon üyesi Riham Heco, Irak topraklarında yaşayan tüm kadınların acılarının aynı olduğunu ve buna karşı ortak mücadele gerektiğinin önemine vurgu yapıldığını belirtti.
DAİŞ’in 3 Ağustos 2014 tarihinde Şengal’e yönelik gerçekleştirdiği saldırının yıl dönümü vesilesi ile Êzidî Kadın Özgürlük hareketi (TAJÊ) geçtiğimiz günlerde Güney Kurdistan’ın Silêmanî kentinde “Bileşen kadınların ortak mücadelesi katliamların son bulmasının garantisidir” adıyla bir konferans gerçekleştirdi. Konferansa Silêmanî, Kerkük, Halepçe ve Ranya başta olmak üzere Güney Kurdistan’ın farklı kentlerinden birçok kurum temsilcisi ile YJŞ savaşçıları katılarak değerlendirmeler yaptı.
Konferansa ilişkin TAJÊ Koordinasyon üyesi Riham Heco JINNEWS’e değerlendirmelerde bulundu.
‘Şengal kahramanlık destanının yazıldığı yer’
Öncelikle 74’üncü Ferman’da katledilenleri anan Riham, “Bizim izin Şengal kahramanlık destanının yazıldığı yer. Direniş yeri. Buna rağmen bu coğrafyaya büyük saldırılar yapıldı. Bizim için Ağustos ayı önemli. Bir yandan acı bir yandan direniş ayı. Bu ayda direniş ve mücadele ruhu büyüdü. Yine 74’üncü Ferman’ın intikamı bu ayda alındı. Bizim için TAJÊ için diyebilirim ki bir hesap sorma ve inkitam alma ayıdır. Artık toplumumuzun kimseye muhtaç olmadığını gösterdik. Toplumumuz önceki durumundan kurtuldu” dedi.
Diplomasi çalışmalarını geliştiriyorlar
Son yıllarda yaptıkları çalışmalara dikkat çeken Riham, “Gerçekten öyle bir düzeye ulaştık ki artık katliamları da önceki yaşamı da kabul etmiyoruz. Şu anda her açıdan büyük bir mücadele veriyoruz. Çalışmalarımı bu planlama ekseninde yürütüyoruz. Bu temelde diplomasi çalışmalarımız ön planda. Diplomasi çalışmaları ile Êzidî kadınların seslerini her yere ulaştırmak istiyoruz. Êzidî kadınların ve Êzidîlerin sadece Şengal ile sınırlı kalmasın dışarıya ulaşsın istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Bağdat çalıştayı
Bir süre önce Bağdat’ta gerçekleştirilen çalıştayı da hatırlatan Riham, şunları belirtti: “Bağdat’ta gerçekleştirilen çalıştay uluslararası düzeydeydi. Çalıştaya imkan bulup gelemeyenler de online katıldı. Birçok Arap kadın çalıştaya katıldı. Herkes bizim hikayemizi duydu, acılarımızı duydu, direnişimizi duydu. Bu temelde Silêmanî’de de konferans gerçekleştirdik.”
Kakai, Feyli, Mesihilerin katılımı….
Soykırımlara karşı ortak mücadelenin önemine dikkat çeken Riham, “Silêmanî’de gerçekleştirdiğimiz konferans Güney Kurdistan ve Şengal düzeyindeydi. Behdinan, Halepçe, Silêmanî, Kerkük, Rojhilat ve Avrupa’dan kadınlar katıldı. Şengalli gençler, anneler ve TAJÊ üyeleri konferansa katıldı. Irak topraklarında sadece Êzidî toplumu değil, birçok toplumdan insanlar katledildi. Konferansta tüm toplumları bir araya getirmek, birlikte tartışmak ve Irak topraklarında ortak bir mücadele geliştirmek istedik. Eğer ortak bir mücadele yürütmezsek, katliamlardan kurtulamayız. Bu temelde Kakai, Feyli, Zerdüşti, Mesihi, Şii kadınların konferansa katılımı önemliydi” şeklinde konuştu.
Konferansta kadın hikayeleri
Konferansta bir çok hikayenin dile getirildiğinin altını çizen Riham, devamla şöyle dedi: “Konferansta Feyli kadınların katliam hikayeleri dile geldi. Feyli Kürt kadınlar nasıl bir katilamla yüz yüze kaldı, Êzidî kadınlar DAİŞ saldırılarında nasıl katledildi, yerleri yurtları nasıl talan edildi ve göç ettirildiler anlatıldı. Aynı şeyler farklı yöntemlerde diğer toplumlara uygulandı anlatıldı. Bizler hikayelerimizi anlattığımızda birçok acılı hikayenin olduğunu görüyoruz.”
Toplumların kültürlerine karşı yok etme politikası
“İran ve İrak topraklarında yaşayan toplumlar yurttaş olarak görülmüyor” diyen Riham, “Yok edilmeleri için özel bir politika yürütülüyor. Kendi anayasaları temelinde bunu yapıyorlar. Kakailer için de aynı politika yürütüldü. Dil ve kültürlerinden uzaklaşmaları için özel bir politika yürütüldü onlara karşı. Bu bileşenler Irak’ta katliamla yüz yüze kaldı. Konferansta bir araya gelerek birlikte tartışma yürütmek istedik” değerlendirmesi yaptı.
Ortak mücadele gerekli
Bileşenler arasında ortak bir mücadelenin gerekliliğine işaret eden Riham, “Ortak bir şey gerekli. Irak’ta ortak mücadele olmalı. Hepimiz ayrı bir toplumuz, bu doğru, örgütlerimiz ayrı, herbirimiz ayrı mücadele ile direniyoruz, program, planlama ve farklı amaçlarımız var. Ancak tartışma, mücadele ve ortak bir programla ortak mücadeleye ihtiyaç var. Tüm bileşenlerin özgürlüğü esas alınmalı. Bileşenlerin tüm örgütleri nasıl ortak bir örgütlülük geliştirebilir, nasıl bir araya gelebilir konferansta bunlar çok kapsamlı olarak tartışıldı” şeklinde konuştu.
Konferansta var olan yetersizlikler de tartışıldı
Konferansta yaşanan yetersizliklerin de tartışıldığına dikkat çeken Riham, “Êzidî toplumu olarak Feyli toplumunun yaşadıklarından çok haberdar değiliz. Sabia Mendai toplumu Irak’ta ne yaşıyor bilgimiz yok. Yine Kakailerin yaşadıklarından haberdar değiliz. Her birinin derdi farklı. TAJÊ olarak sadece Êzidî toplumu ile sınırlı kalmak istemiyoruz. Tüm toplumlarla birlik olmak ve sorunlarını dile getirmek istiyoruz. Çünkü yaşadığımız sorunlar, bize karşı yapılan planlar, bizlere yönelik yok etme politikaları aynı. Bu konular konferansta genişçe tartışıldı. Nasıl ortak mücadele ve direniş yürütebileceğimizi, ortak bir örgütlenme ile ortak bir kanun nasıl oluşturabiliriz konuları konferansta tek tek dile getirildi. Yine katliamların tanınması, 9 Ekim antlaşmasının iptali, Irak’ta yaşayan bileşenlere yönelik yok etme politikalarına karşı kapsamlı tartışmalar yapıldı. Konferansta bileşenlerin ve toplumun yaşadığı mevcut durumun kadınlar tarafından kabul edilmemesi gerektiği dile getirildi. Buna karşı kadınların net bir tutumunun olması gerek” dedi.
‘Herkes gelip Şengal’in şimdiki durumunu görsün’
Konferasta herkesin gelip Şengal’in şimdiki durumunu görmelerine ilişkin çağrı yapıldığını da söyleyen Riham, “Konferansta bileşenlerin Şengal’e gelmelerini ve bu günkü durumunu görmelerini istedik. Şengal’e karşı yapılan propaganlara ilişkin haberdar olmalarını istedik. Şengal’in huzurlu olmadığını söylüyorlar. Bu yüzden de Şengal’in gerçekliğini, tutumunu ve direnişini görmek isteyenlerin gelmelerini istedik. Kadınların, annelerin direnişini görmelerini istedik. Bu konuşma ve seminerlerle olmaz görmek her zaman iyidir” şeklinde konuştu.
‘Aynı topraklardayız ama birbirimizin acılarını bilmiyoruz’
Konferansa en çok kendilerini etkileyen şeyin aynı topraklarda olmalarına rağmen birbirlerinin acılarını bilmemeleri olduğunu dile getiren Riham, “Birbirimizin özgünlüklerini bilmiyoruz. Êzidîler Feylilerin özelliklerini bilmiyor, Kakailer Êzidîleri bilmiyor. Bu toplumların inançları nedir, neyi severler, neyi sevmezler biz bilmiyoruz. 74 Ferman sonrası Êzidîler nasıl ayakta kalmış diğer toplumlar bilmiyor. Biz konferansta bunların tümünü tartıştık. Hem Bağdat’taki çalıştay hem de Silêmanî’deki konferansta gördük ki bu topraklarda yaşayan kadınların acıları aynı. Mücadelemiz bir. Yaşadığımız zorluklar aynı” değerlendirmesi yaptı.
Kadın zamanı...
Konferansta Afganistanlı kadınların durumunun da tartışıldığını belirten Riham, buna ilişkin karar alındığını da söyledi. Riham, şunları paylaştı: “Konferansta Afgan kadınların durumu da ele alındı. KJK’nin Şengal ve Afgan kadınlar için başlattığı kampanyadan bahsedildi. Çok anlamlı bulundu ve nerede olursak olalım birbirimize sahip çıkmalıyız denildi. Kadın zamanındayız. Kadınlar bir çizgiye sahip. Dünyanın kadın gerçekliğine göre, kadın öncülüğü ile şekillenmesini istiyoruz. Afgan kardeşlerimize yönelik Taliban’ın saldırıları ile DAİŞ’in Şengal’e yaptığı saldırı aynı. Bu saldırılara karşı Afgan kardeşlerimize destek veriyoruz. TAJÊ Diplomasi Komisyonu olarak kamuoyu aracılığı ile Afgan kadınlara bir mektup gönderdik. Mektubumuzda Afgan kadınların direnişini selamladık. Mektubumuza cevap da ageldi. Bir kez daha tek yürek, tek ruh, tek amaç ve tek tutumla birlikte mücadele edelim diyoruz.”
Katliamlara karşı birlik vurgusu
Verilen direnişin yanında ihanetin de olduğunu söyleyen Riham, son olarak “Taliban yenetimi ele geçirdiğinde ihanet vardı, Şengal’de de aynı ihanet vardı. İhanet, çıkar vardı. Öyle çok da güçlü olmayan DAİŞ bölgesel ittifak ile büyük bir katliam yaptı. Hükümet ve bu topraklarda 25 yıldır egemen olan ABD çok rahat kaçtı. Konferansta ihanet ve ortaya çıkan sorumsuzluklara karşı ittifak, birlik ve kadın dayanışması, ortaklaşması ve birbirine sahip çıkma öne çıktı. Bu katliamların önünü böyle alabiliriz denildi” şeklinde konuştu.