6284 sayesinde boşanan Aysel katledilmeye çalışıldı

  • 09:04 16 Temmuz 2023
  • Güncel
 
Nazlıcan Yıldız 
 
İZMİR - Ferhat Bingöl, beş yıl önce kendisinden boşanan Aysel Aydemir’i katletmeye çalıştı. Fail olayın ardından tutuklanırken, yaralanan Aysel, 6284 sayılı kanun sayesinde boşanabildiğini, ancak faile elektronik kelepçe takılması kararına rağmen takmadığını söyledi. Savcının ise tutanak tutmakla yetindiğini dile getiren Aysel, “İstanbul Sözleşmesi olsaydı bugün birçok kadın korunaklı olurdu” dedi. 
 
İzmir’in Çiğli içesine bağlı Güzeltepe Mahallesi’nde 19 Haziran günü Ferhat Bingöl, kendisinden 5 yıl önce boşanan Aysel Aydemir’i ateşli silahla ağır yaraladı. Fail, bir süre kaçtıktan sonra tutuklandı. Aysel ise kaldırıldığı hastanede tedavi altına allındı. Olay esnasında, silahın tutukluk yapması nedeniyle kurtulduğunu söyleyen Aysel, maruz kaldığı şiddeti ajansımıza anlattı. 
 
Boşanma öncesi ve sonrası hep ölüm tehditleri aldı 
 
Fail Ferhat Bingöl ile 13 yıl evli kaldığını, iki çocuğu olduğunu söyleyen Aysel, evli olduğu süre içerisinde şiddete ve psikolojik baskıya maruz kaldığını dile getirdi. Boşanmak istediğinde ise failin “Seni öldürürüm, seni katlederim, aileni öldürürüm” gibi tehditlerle kendisini alıkoyduğunu kaydeden Aysel, “En son burnumu kırmıştı, hatta darp raporlarım da var. Burnumu kırdığı için ailemi aradım, gelip beni aldılar. Bir daha eve geri dönmedim. Ama kendisinin bana olan ölüm tehditleri hiç bitmedi. Ben de 6284 sayılı kanun kapsamında sürekli tedbir kararları aldım. Bu şekilde boşanabildim, ama tehditleri hiç bitmedi. Sürekli koruma tedbirleri almak, şikayet etmek zorunda kaldım. 5 sene boyunca halim bu şekildeydi” dedi. 
 
Koruma kararı işe yaramadı
 
Olayın yaşandığı günü anlatan Aysel,  koruma kararı olduğu halde sabah işe gittiğinde failin evin yakınlarında camları siyah filmli olan bir takside olduğunu söyledi. Aysel, “Kendisini fark ettiğim zaman biraz yürüdükten sonra bir daha bakayım dedim. Baktım, acele acele yan koltuktan bir şeyler almaya başladı. Bugün buraya kadar, benim öleceğim gün bugün dedim kendi kendime. Taksiden iner inmez hemen pompalının namlusunu çekerek, karın bölgeme doğru tuttu. Yüzünde o kadar korkunç bir ifade vardı ki anlatamam. ‘Demek beni şikayet edersin’ dedi ben ‘Yapma sakin ol’ dedim ama hiç dinlemedi. Zaten yüz ifadesinden de sıkacağı belliydi” sözlerini kullandı. 
 
Fail iki silahla gelmiş
 
Failin tetiği çektiği ilk anda kafasını çevirdiğini, bu sayede merminin kendisini teğet geçtiğini ifade eden Aysel, “İkincini baktım yüzüme doğru tutuyor. Patlamadı, tutukluk yaptı. O an baktım tetiğe basıyor patlamıyor. O uğraşmaya başlayınca ben de kaçayım dedim. Ben kaçarken elindekini attı, belindeki silahı aldı. Kaçarken rastgele ateş etmeye başlayınca ben düştüm. Yerde sürünerek yolun aşağısına doğru ineyim kaçayım dedim. O arada bana sıkıyordu” diye devam etti. 
 
‘Tam hazırlıklı gelmiş beni o gün öldürecekti’
 
Failin ateş etmeye devam etmesiyle sol ve sağ dizlerinden y aralandığını söyleyen Aysel, bacak kemiğinin kırıldığını belirtti. Aysel şöyle devam etti: “Yerde hareketliydim ve aşağı doğru kaymaya çalışıyordu. Sıka sıka bana doğru geliyordu, en son tetik sesini kafamın üzerinde duydum. Hala sıkmaya devam ediyordu. Baktı patlamıyor, ona baktım, iki üç adım geriledi. Avazım çıktığı kadar bağırmaya başladım. ‘İmdat, yardım edin, kurtarın beni’ diye. Bağırdığımda o da tedirgin oldu, araca doğru gitmeye başladı. O arada büyükşehir belediyesinin çöp arabasında çalışan iki kişi vardı, onl beni görünce az ileride durdular. Onlar bana yardım etmeye geldiler. O da onları görünce arabaya binip kaçtı. Pompalıyı ve bir çanta dolusu mermiyi de orada bırakmış. Tam hazırlıklı gelmiş, o gün beni öldürecekti.  O panikle kaçınca, kimse onun plakasını da alamadı.”
 
Fail elektronik kelepçeyi takmadı, savcı tutanak tutup bıraktı
 
Daha sonra olay yerine polis ve ambulansın geldiğini aktaran Aysel, hastaneye götürüldüğünü dile getirdi. Aysel, “Ben o gün ölebilirdim de. İki tane çocuğum annesiz de kalabilirdi. Ferhat Bingöl 13 yıl boyunca zaten benim burnumdan getirdi. Ben bunu hak etmedim. Öncesinde de sonrasında da koruma kararları almıştım hala koruma kararlarım var. Elektronik kelepçeyi takmadı, polisler savcıyı aramışlar o da tutanak tutup bırakın demiş. Onlar da tutanak tutup bırakmışlar. Hâlbuki bırakılmaması gerekiyor. Sonuçta elektronik kelepçe kararı çıkarıldıysa takılması lazım ki takılmış olsaydı bugün başıma o olay gelmeyecekti. En azından ben uyarı alacaktım, Ferhat Bingöl yakınınızda diye belki de hiç evden çıkmayacaktım. Bu olay da hiç başıma gelmeyecekti. Bu konuda adaletin yerini bulmasını istiyorum” şeklinde konuştu.
 
‘Adaletin yerini bulmasını istiyorum’
 
Failin indirim almak amacıyla yalan ifade verdiğini kaydeden Aysel, “İfadelerini okudum. Benimle barışmaya gelmiş. Ama ben elindeki pompalıyı görmeme rağmen onun üzerine yürüyüp yüzüne tükürmüşüm. Hakaret etmişim, erkekliğine laf söylemişim. Bir kadın bir erkeğin elinde pompalı görüyorsa akıl mantık işi değil ona doğru yürüyüp de hakaret etmek, çok saçma bir ifade bu. Yeşil reçeteli ilaçlar kullanıyormuş, o günden önce ve o gün sürekli alkol kullandığını söylüyor ki sırf ceza indiriminden yararlansın diye. Ben adaletin yerini bulmasını, Ferhat Bingöl’ün bu yalan yanlış ifadelerine inanılmamasını istiyorum” diye belirtti.
 
‘İstanbul Sözleşmesi olsaydı birçok kadın yaşıyor olurdu’
 
6284 sayılı yasa sayesinde boşanabildiğini, aksi durumda şu an hem boşanamamış hem de yaşamıyor olabileceğine dikkat çeken Aysel, son olarak şöyle dedi: “İstanbul Sözleşmesi keşke feshedilmeseydi de  birçok kadın hayatını kaybetmemiş olsaydı. Bu çok acı gerçekten. Sadece 6284  sayılı kanun değil  de İstanbul Sözleşmesi de olsaydı kadınlar belik de daha korunaklı olurdu.”