Ümit Efe: Kazanacağız ve Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz!
- 09:03 10 Temmuz 2023
- Güncel
Rozerin Gültekin
İSTANBUL - Cumartesi Anneleri’nin 28 yıldır sürdürdüğü hakikat ve adalet mücadelesinde yer alan TİHV İstanbul Temsilcisi Ümit Efe, her hafta maruz kaldıkları hukuksuzluğa dair AİHM ve BM’ye girişimlerde bulunduklarını belirterek, “Bu kadar büyük haksızlığa boyun eğmeyeceğiz. Her Cumartesi alanda olacağız. Failleri yargı önüne çıkaracağız. Kazanacağız ve Galatasaray Meydanı’ndan vazgeçmeyeceğiz” sözleriyle seslendi.
Cumartesi Anneleri, 27 Mayıs 1995’ten bu yana her Cumartesi Galatasaray Meydanı’nda oturma eylemi düzenleyerek gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması için gerçekleştirdikleri eylemin 954’üncüsünü geride bıraktı. 5 yıldır meydanın kendilerine yasaklanması ardından Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) “ihlal” kararları ile yeniden meydana çıkan Cumartesi Anneleri, 14 haftadır polisler tarafından ters kelepçelenerek gözaltına alınıyor. Ancak Galatasaray Meydanı’nda ısrarcı olan Cumartesi Anneleri ve hak savunucuları, eylemlerini tüm baskı ve “yasaklara” rağmen sürdürüyor. 700’üncü haftadan sonra sistematikleşen baskı, engelleme ve gözaltı politikalarına karşı annelerin umut ve mücadelesi büyük bir inanç ve kararlılıkla devam ediyor. Uzun yıllar ardından Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın, hukukçular, hak savunucuları ve siyasetçilerin katılımıyla yeniden hafıza mekanlarına çıkması da, meydanın ruhuna aykırı olan ablukadan çıkartıp direniş alanına çeviriyor.
Cumartesi Anneleri’nin 28 yıldır kesintisiz bir şekilde sürdürdüğü adalet ve hakikat mücadelesinde yer alan Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) İstanbul Temsilcisi Ümit Efe, JINNEWS’e konuştu.
1981 yılında başlayan kayıp mücadelesi…
Cumartesi Anneleri’nin 28 yıldır mücadele yürüttüğünü belirten Ümit, kendisinin de arkadaşı Nurettin Yedigöl’ün 1981 yılında gözaltında kaybedilmesine tanıklık ettiğini ifade etti. Arkadaşının kaybedilmesi ile Cumartesi İnsanı olduğunu paylaşan Ümit, her zaman Cumartesi Anneleri ile birlikte hafıza mekanı haline gelen Galatasaray Meydanı’na çıktığını söyledi. Ümit, “Türkiye’de gözaltında kaybetme bir devlet politikası olarak uzun yıllar uygulandı. 95 yılında Hasan Ocak’ın ailesinin meydana çıkmasıyla beraber mücadele yeni bir boyut kazanmış oldu. Galatasaray sadece bir hafıza mekanı olmadı. Ortak acılara sahip olan insanlar birlikte dayanma gücü buldu. Kendilerini ifade etme alanları oldu. Oralar onlar için bir mezar taşı oldu. Çocuklarını bulma inancı ve umudu oldu orada yapılan oturma” sözleriyle meydanın önemini anlattı.
‘Şiddet ile adalet arayışının engellemek istiyorlar!’
700’üncü haftada polis saldırısı ile meydanın “yasaklandığını” hatırlatan Ümit, “Daha sonra Maside Ocak kendisine yapılan işkence ve kötü muameleyi Anayasa Mahkemesi’ne götürdü. Anayasa Mahkemesi meydanda yapılanları hak ihlali olarak yorumladı. Aileler de buna karşı anayasal haklarını kullanarak 28 yıldır oturdukları meydanın taşlarına doğru yola çıktı. Kaymakamlık, valilik ne olduğu belli olmayan, asla tebliğ edilmeyen kararlar silsilesi ile karşılaştık. İşkence ve kötü muameleye karşı yıllardır mücadele eden ve ülkede insan hakları ve özgürlüklerine dayalı bir gelecek uman insanlar oraya barışçıl, silahsız, hakkımız olanı almak için gidiyoruz. Ama saldırıya uğruyoruz. Kimliklerimizi, telefonlarımızı veriyoruz ama ters kelepçe uygulanıyor, saatlerce araba içerisinde kalıyoruz. Keyfi bir biçimde en uzak hastaneden serbest bırakılıyoruz. Şiddet ile Cumartesi İnsanları’nın adalet arayışının görünür kılınmasını engellemek istiyorlar” diye konuştu.
AİHM ve BM’ye girişimlerde bulundular
Gözaltına alınma sürecine dair "takipsizlik ya da kovuşturmaya yer yoktur” kararlarının çıktığını ifade eden Ümit, bu keyfi tutum ile Cumartesi Anneleri’nin hafızalarının yok edilmeye çalışıldığını belirtti. “Israrı görünür kılmaktan çekiniyorlar” diyen Ümit, “Bu eylem aynı zamanda muhalefet, bu uygulamayı yapan her hükümete karşı bir ses. Türkiye cezasızlıkla yönetiliyor. Ne işkenceciler ne kaybettirenler cezalandırılıyor. Bu sürecin yakın takipçisiyiz. İHD ile ortak hareket ediyoruz. Uluslararası kurumlara başvuruldu. Avukatlarımız suç duyurusunda bulunuyor. İhtiyati tedbir kararı için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvuruldu, ret kararı geldi. Birleşmiş Milletler (BM) İşkence Raportörleri’ne bir dosya verdik. Süreç, alt yapısı güçlenerek devam edecek” ifadeleriyle yaşadıkları hukuksuzluğa ilişkin bulundukları girişimleri aktardı.
‘Kazanacağız ve meydandan vazgeçmeyeceğiz!’
Tüm baskı ve engellemelere karşı geri adım atmayacaklarının altını çizen Ümit, “Biz yıllardır biat etmedik. Gerçek bir demokrasinin inşa edilmesi koşulunun bu olduğuna inanıyoruz. Sadece haklarımızı istiyoruz. Bu kadar büyük haksızlığa boyun eğmeyeceğiz. Her Cumartesi alanda olacağız. Bedeli ne olursa olsun Cumartesi Anneleri/İnsanları, lütfen değil hak edilen haklarını istiyor. Hepsi bizim çocuklarımız, akıbetlerinin ortaya çıkması ve faillerin yargılanması için mücadele ediyoruz. Bundan asla vazgeçmeyeceğiz. Failleri yargı önüne çıkaracağız. Bize bu zulmü uygulayanları asla unutmayacağız. Adaletin ikame etmesi için mücadele ediyoruz. Kazanacağız ve Galatasaray Meydanı’ndan vazgeçmeyeceğiz” vurgusu yaptı.