Dîlok’tan seslendiler: Tecride karşı oylar Yeşil Sol Parti’ye

  • 14:38 28 Nisan 2023
  • Siyaset
DÎLOK - Dîlok’ta yüzlerce kişinin katılımı ile gerçekleşen halk buluşmasında halayla karşılanan DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, tecride karşı Yeşil Sol’a oy verilmesi çağrısı yaptı. 
 
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti), 14 Mayıs seçim maratonu kapsamında Dîlok’ta (Antep) halk buluşması gerçekleştirdi. Şehitkamil ilçesinde bulunan eski Çarşamba Pazarı’nda gerçekleştirilen etkinliğe, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Merkez Yürütme Kurulu üyesi Satiye Ok ve HDP Dîlok Milletvekili Mahmut Toğrul katıldı. 
 
Yeşil Sol Parti seçim bürosu önünde halaya duran halk, Saliha ve Mithat’ı alkış ve zılgıtlarla karşıladı. Buluşmada Yeşil Sol Parti Dîlok Milletvekili adayları halkı selamladı. 
 
‘Yoksulluk düzeni son bulacak’
 
EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, Emek ve Özgürlük İttifakı adına halkı selamlayarak, “Bizler Emek ve Özgürlük İttifakı dedik, neden emek dedik, neden özgürlük dedik? Bakın 1 Mayıs geliyor, bu kent işçi, emekçi kentidir, hepinizin 1 Mayıs’ını kutluyorum. 1 Mayıs’tan 14 Mayıs’a kadar çifte bayram yapacağız. Burada özellikle patronlara sesleniyorum, ihracat rekorları kırıyorlar ama işçiyi, emekçiyi soğana muhtaç ediyorlar. Yoksulluk düzeni son bulacak. Pandemide, selde, depremde onbinlerce insanı işten attılar. Antep’i en yoksul kent yaptılar. Patronlarına ittifakına karşı Emek ve Özgürlük İttifakı olarak geliyoruz, onların saltanatını hep birlikte değiştireceğiz” dedi. 
 
‘Gideceksiniz!’
 
Mereş merkezli depremlere değinen Ercüment, “Hepimizin başı sağ olsun. Bunlar ne yaptılar, depremin ikinci gününde işçi emekçiye ‘fabrikaya gelmezsen kapı önündesin’ dedi. Onlara karşı birleştik. Bizler özgürlük dedik, özgürlüğün anlamı ne kadar büyük, en çok sizler biliyorsunuz. Özgürlük çığlığı için zindanlara, Kürt gazetecilere, sanatçılara, siyasetçilere, Demirtaş ve arkadaşlarına selam olsun. Operasyon üstüne operasyon yapıyorlar. Bu bakan Soylu varya, ’14 Mayıs’ta siyasi darbe hazırlığı yapıyorlar’ diyor. Bu bakan nereye bakıyor, sen aynaya bakarak konuşuyorsun. Kendi yaptıklarını anlatıyorsun, kayyım rejimi ortada. Daha dün Amed’te operasyon yaptınız, Kürt gazetecileri içeri koydunuz. Seçim güvenliği, sandık güvenliği olur mu böyle. Gazeteciler haber yapmasın diye yaptılar. Ne yaparsa yapsınlar, nihai son belli. Gideceksiniz, size bye bye diyeceğiz” ifadelerini kullandı. 
 
‘Ampulünüzü patlatmaya geliyoruz’
 
Gazetecilerin tutuklanmasına tepki gösteren Ercüment, “Ben Van’a gittim, bin 500 gündür toplantı ve gösteri yasak, basın açıklaması oluyor, engelleniyor, gazeteciler de haber yapamıyor. Bu haberleri Murat Sarısaç yapıyor, şimdi sizin adayınız, ona güçlü bir alkış. Sevda Karaca, sizin kızınız, size emanet, canla başla ona sahip çıkın” şeklinde konuştu. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın açıklamalarına değinen Akdeniz, “Biz şampanya patlatmasını bilmeyiz, biz ampulünüzü patlatmaya geliyoruz. Antep’te oyları patlatacağız” sözlerinde bulundu. 
 
‘Dilok özgürlük hareketinin mirasını sürdürüyor’
 
Coşkulu kitleyi Kürtçe selamlayan DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, gençleri ve kadınları coşkularından dolayı kutladı. “Haki Karer’in yoldaşları hoş geldiniz” diyerek sözlerini sürdüren Saliha, “Dîlok halkı tarih boyunca direndi, özgürlük hareketinin mirasını sürdürüyor. Bu direniş, özgürlüğü sağlayacaktır. Dîlok her zaman direndi, 14 Mayıs’ta da seçimlere damgasını vuracak. Dîlok temsilcilerini Meclis’e gönderecek” dedi. 
 
Saliha’nın sözleri sık sık “Jin jiyan azadî” sloganıyla kesildi. 
 
Sandıklara sahip çıkma çağrısı
 
Mereş merkezli 11 kenti etkileyen depremlerde yaşamını yitirenleri anarak sözlerini sürdüren Saliha, “Acımız ilk günkü gibi devam ediyor. Bu depremi felakete dönüştürenlerden 14 Mayıs’ta hesap soracağız. Dîlok bugün IŞİD’in karargahı haline getirildi. Bugün Efrîn’de neler yaşandığını en iyi siz bilirsiniz. Dîlok halkı bu iktidara karşı mücadeleyi büyütmeli ve 14 Mayıs’ta bu iktidarı göndermeli. Her kadın, her genç, her emekçi sandıklarda sorumluluğunu yerine getirmeli ve Yeşil Sol Parti’ye oy vermeli. Bu iktidar Kürtlerin geleceği, emekçilerin geleceğine en büyük tehlikedir. Dîlok halkı herkesi ikna edip, sandıklara gitmesini sağlamalı. Oy kullandıktan sonra sorumluluğumuz bitmiyor, sandıklara sahip çıkmalıyız. Onların hilelerine karşı sandık güvenliğini sağlamalıyız” diye konuştu. 
 
‘Tecride karşı Yeşil Sol’a oy vereceğiz’
 
Saliha, Yeşil Sol Parti’nin kadınların, halkların ve emekçilerin umudu olduğunu vurgulayarak, "14 Mayıs'ta siyasi darbe hazırlığı olduğunu söyleyenler, 2015’ten beri darbe üstüne darbe yapıyor. Darbe ittifakının kaybetmesi yakındır, 14 Mayıs’ta Dîlok halkı buna son verecek. Kürt düşmanlığı yürütenler, Kürtlerin kazanımlarına saldırmaya devam ediyor. Rojava’da, Başûr’da savaş politikalarını sürdürüyor. Bu iktidar çözüm istemiyor, tecridi ağırlaştırıyor. Tecridin ağırlaştırılması savaştır, eşitlik ve özgürlük karşıtlığıdır. 14 Mayıs’ta tecride karşı Yeşil Sol ‘a oy vereceğiz” diye belirtti. 
 
Hesap sorma günü
 
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar da şunları söyledi: “Bu coşkunuz için hepinize teşekkür ediyorum. En çok gençler ve kadınlar sizler var olun, sizler var oldukça bizler hep kazanacağız, mutlaka kazanacağız. 6 Şubat’ta deprem yaşandı, bu depremden en çok etkilenen şehirlerden biri de Antep oldu, İslahiye ve Nurdağı’nda şehirler enkaza döndü, binlerce canımızı kaybettik. Diğer şehirlerde de onbinlerce can yitirdik. Bunun sorumlusu bu siyasi iktidardır. Depremi felakete dönüştüren iktidarın kendisidir. Bu iktidarın rant politikalarıdır. Bu iktidarın talan anlayışıdır. İşte o nedenle yitirdiğimiz canlara karşı borcumuz var. Bu iktidara hesap sormak bu canlara karşı borcumuzdur. Bu iktidardan, hesap sormaya geliyoruz. 14 Mayıs’ta hesap sorma günü var. 
 
Halk sizi sandığa gömecek!
 
14 Mayıs bu iktidarı göndereceğimiz ve düzeni değiştirmenin günüdür. Korkuyu o kadar çok büyüttüler ki o korku AKP’nin, MHP’nin yüreğine salan sizlerin kararlı duruşudur. Halkın özgürlük ve demokrasi isteğidir. Bakın, İçişleri Bakanı Soylu ne demiş bugün, ‘14 Mayıs bir darbe girişimi günü olacak’ diyor. Sandık ne zamandan beri darbe oldu, seçim ne zamandan beri siyasi darbe olarak niteleniyor. Seçim sizlerin kaybedeceği gün olacağı için korkunuz büyük, en büyük kumpası, her türlü oyunu ortaya koymaktan da geri durmuyorsunuz. 14 Mayıs’ta bu halk sizleri sandığa gömecek. Soylu 14 Mayıs siyasi darbe olacak diyor, bu iktidar darbe iktidarı, darbeci anlayışın ürünüdür. Her gün yeni bir siyasi darbe operasyonu yapanlar, daha geçen gün Özgür Basın, avukatlar, partimizin yöneticilerini kumpaslarla, hukuksuzca gözaltına alıp, tek tek tutuklayanlar bunlar, darbe işte tam da budur. Siyasi darbe dediğimiz şey, sizin bu operasyonlarınızdır. Yıllardır siyasi darbe operasyonlarıyla ayakta kalıyorsunuz Ayakta kalmaya çalışan bu iktidar darbecilikten medet umuyor. Şimdi de seçim darbe diyor, hadi oradan, darbeci sizsiniz. Bu halk size sandıkta darbeyi indirecek. 
 
Emekçilerin şehri
 
Antep, özgürlüğüne düşkün bir şehir, emekçilerin şehri. Bir yanda korkunç bir zenginlik, öbür yanda korkunç bir sefalet. Onbinlerce, yüzbinlerce işçi sefalet koşullarında çalışıyor. Açlığa mahkum edilen milyonlar gibi Antep’te de halk açlıkla baş başa bırakılıyor. Neden, bu ülkede kaynak yok mu? Kaynak var, zenginlik var. Halkın kaynakları nereye gidiyor? Halkın kaynaklarını AKP-MHP iktidarı ranta, sömürüye, saraya, yandaşa aktarıyor. Onun için halk yoksul. 
 
Ekonomik çöküşün nedeni sava politikaları
 
Bugün yaşadığımız ekonomik çöküşün temel nedeni bu iktidarın savaş politikalarıdır. Savaştan besleniyorlar, güvenlikçi politikalara milyar dolarlar aktarıyorlar. Bunların hepsi sizin sofranızdan, aşınızdan gidiyor. Savaşa ayrılan her kuruş, halkın cebinden gidiyor. Savaş derinleştikçe halk daha çok yoksullaşıyor. Bizler bu savaş politikalarına dur demeye geliyoruz. Savaş politikalarını durduracağız. Savaş politikalarında ısrarın nedeni, Kürt sorununda çözümsüzlüktür, Kürt sorununda çözümsüzlük, savaş politikalarını büyüten temel nedendir. Kürtlere düşmanlık savaş politikalarının kaynağıdır. Bu politikalar halkı yoksullaştırıyor. Canımızı aldığı yetmiyormuş gibi, aşımızı da elimizden alıyorlar.
 
Kürt sorununda demokratik çözüm kaçınılmaz
 
Kürt sorununa demokratik çözüm vazgeçilmezdir, şarttır, çözüm bizimle gelecek. Kürt sorununda çözüm, demokratik çözüm bu ülkeye barış getirecektir. Sadece bu ülkeye değil, yaşadığımız bölgeye de getirecektir. Türkiye ve Ortadoğu’da barış demektir. Biz de barış için varız, barış için mücadele ediyoruz. Savaş politikalarının faturasını en ağır şekilde ödeyen şehirlerimizden biri de Antep’tir. Bu iktidar Antep’i özel savaş politikalarının merkezi haline getirmiştir. Ama biz söz veriyoruz, hep birlikte, burada yaşayan halklarla birlikte, Ortadoğu halklarıyla birlikte bu politikaları durduracağız. Antep’i barışın merkezi haline getireceğiz. Herkes şunu iyi anlasın, savaş politikaları yoksullaştırır, barış kazandırır. Biz de hep birlikte kazanacağız. 
 
Yeşil Sol Parti etrafında kenetlenme zamanı
 
Az önce huzurlarınıza çıkan adaylarımızı gördünüz, bu arkadaşlarımız hepinizin adayı. Onlara hepiniz, hep birlikte sahip çıkacaksınız. Yeşil Sol Parti’nin listesinde yer alan her bir aday, sizin adayınızdır. O nedenle şimdi Yeşil Sol Parti etrafında kenetlenme, adaylarımıza sahip çıkma zamanıdır. Yeşil Sol Parti’yi Meclis’e en güçlü şekilde gönderme zamanıdır. Bu zulüm iktidarını göndermek, bu talan, sömürü ve savaş düzenini değiştirmek için oylar Yeşil Sol’a. Özgürlük, eşitlik, demokrasi ve emeğin hakkı için oylar Yeşil Sol’a. Antep’i barışın, demokrasinin, özgürlüğün, emeğin haklarının merkezi haline getirmek için sizden en az 3 vekil bekliyoruz. Kenetlenelim, Yeşil Sol Parti etrafında kenetlenelim. Bu ağacın altında buluşalım. Hep birlikte mücadeleyi büyütelim, mutlaka başaracağız. Dîsa em, dîsa serkeftin.”
 
Buluşma çekilen halaylar eşliğinde son buldu.