Tişrîn’de halkın mesajı net: Özgürlükten vazgeçmeyeceğiz 2025-04-17 09:05:15   Gülistan Gülmüş   AMED - Tişrin Barajı’ndaki son duruma ilişkin değerlendirmelerde bulunan Gazeteci Ciwana Cuma, “Yaklaşık 10 gündür bir saldırı yok. Tüm bunlar bir yana burada halk, ‘Ne olursa olsun, özgürlük halayları Tişrin Barajı’nda  devrim ruhuyla devam edecek’ diyor” dedi.   Kuzey ve Doğu Suriye halkı, 8 Ocak’tan bu yana Tişrîn Barajı’nı Türkiye ve ona bağlı paramiliter grupların saldırılarına karşı korumak amacıyla nöbet tutuyor. Bu tarihten bu yana, aralarında gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daştan’ın da bulunduğu 24 kişi yaşamını yitirdi; yine gazeteciler, kadınlar ve çocukların da aralarında olduğu 250’den fazla kişi yaralandı. Tüm bu kayıplara rağmen, Cizîr Kantonu’na bağlı Qamişlo, Amûdê, Til Hemîs ve Tirbespiyê kentlerinden yurttaşların katıldığı nöbet, ilk günkü direniş ruhuyla; halaylar, zılgıtlar ve dayanışma içinde sürdürülüyor.   Nöbet devam ederken bölgedeki siyasi gelişmeler de dikkat çekici bir hızla ilerliyor. Özellikle 27 Şubat’ta Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile gerçekleştirilen görüşmenin ardından, yeni Şam Hükümeti ile QSD güçleri arasında imzalanan 8 maddelik mutabakat, bölgede yaşanan siyasi değişimin en önemli göstergelerinden biri olarak öne çıkıyor.   Gazeteci Ciwana Cuma, Tişrin Barajı’ndaki son gelişmelere dair aktarımlarda bulundu.   ‘100 gündür demokratik ulus ruhuyla nöbet tutuluyor’   Ciwana Cuma nöbetin ilk günkü ruh ile devam ettiğini belirtirken, halkın moral ve motivasyonun yüksek olduğuna dikkat çekti. Ciwana Cuma, “Yaklaşık 100 gündür, Rojava’da bulunan Kürt, Arap, Alevi, Süryani, Çerkez ve Türkmen halkı devrim ruhuyla yönünü Tişrin Barajı’na veriyor. Buradaki mücadele büyük bir coşku ve heyecan ile devam ediyor. Bizler ne kadar halkın duruşunu, direnişini anlatırsak anlatalım eksik kalırız. Bugün yönünü bu baraja çevirenler devrim ruhuyla yönünü buraya veriyor, ‘QSD halk, halk QSD’dir’ diyor. Bu ruh ile halk Türkiye’nin uçak, tank ve topları altında buraya geliyor. Sadece yaşlı insanlar ve yetişkinler değil, henüz çocuğu yeni doğmuş kadınlar da buraya geliyor. 100 gündür burada kardeşlik ruhuyla, demokratik ulus ruhuyla burada nöbet tutuluyor.  Halkın moral ve motivasyonu çok yüksek, ‘Sonuna kadar burada olmaya devam edeceğiz’ diyorlar” dedi.   ‘Tam olarak ateşkes var diyemeyiz’   Kürt halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’taki mesajının ardından direnişlerinde daha da ısrarcı olmaya başladıklarını ifade eden Ciwana Cuma, yakın zamanda uluslararası güçler, yeni Şam hükümeti HTŞ ve QSD arasında yapılan yeni görüşmeye dair detayları, “Nöbetin ne zaman son bulacağı henüz belli değil. Çünkü bazı anlaşmalar var, ateşkes var ama tam olarak ateşkes var diyemeyiz. Tişrin Barajı’nda eskisi gibi saldırı kalmadı. Ancak barajın Kuzey yönünde, Siryete tepesi denen bölgede Türk devleti karışıklık yaratmaya çalışıyor. Bir süre önce uluslararası güçlerden oluşan bir koalisyon, yeni Şam hükümeti HTŞ VE QSD’den oluşan bir heyet buraya geldi. Tişrin Barajı önündeki cephelere bakarak oradaki duruma baktılar. Oradaki durumu kontrol ettikten sonra geri döndüler” sözleri ile paylaştı.   ‘Yaklaşık 10 gündür bir saldırı yok’   Ciwana Cuma son olarak QSD ve yeni Şam hükümeti arasında yapılan anlaşma sonucu burada bir süredir saldırı olmadığını ancak halkın yine de nöbet tutmaya devam ettiğini belirterek şu ifadelere yer verdi: “Şu an Tişrin Barajı’nda hali hazırda savaş cephesinde QSD ve YPJ güçleri var, Tişrin Barajı üstünde de direnen halk var. QSD’nin genel komutanı Sayın Mazlum Abdi de verdiği röportajlar ve televizyonlara yaptığı konuşmalarda  Şam hükümeti ile bazı anlaşmalar yapıldığını belirtiyor. Ancak Tişrin Barajı’nda henüz bir şeyler tam olarak yapılmış değil. Şu an burada QSD ve YPJ güçleri ile Tişrin Barajında bulunan halk var. Yaklaşık 10 gündür bir saldırı yok. Tüm bunlar bir yana burada halk, ‘Ne olursa olsun, özgürlük halayları Tişrin Barajı’nda  devrim ruhuyla devam edecek’ diyor. Buraya gelmesinden kaynaklı 250’nin üstünde yaralanan kişi oldu ve 24 yurttaş da yaşamını yitirdi. Ancak halkın coşkusu, ısrarı, direnişini devam ediyor, nöbet devam ediyor. Halk, ‘Ne olursa olsun,  bu baraj özerk yönetimin hakimiyeti altında olsun, bizler sonuna kadar suyumuzu, enerjimizi koruyacağız’ diyor.”