2025: Kürt sorununda tarihi eşik

  • 09:01 31 Aralık 2025
  • Güncel
Melike Aydın 
 
İSTANBUL- Abdullah Öcalan’ın çağrıları, Meclis’te kurulan komisyon ve uluslararası temaslarla 2025, barış ve demokratik toplum tartışmalarının yeniden yükseldiği bir yıl olarak öne çıktı.
 
2025 yılı, Kürt sorununun demokratik çözümüne ilişkin tartışmaların yeniden görünürlük kazandığı; İmralı’da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’la yapılan görüşmelerden Meclis’te kurulan komisyona, Cumhurbaşkanı ve devlet yetkilileriyle gerçekleştirilen temaslardan uluslararası barış ve demokrasi konferanslarına uzanan yoğun bir diplomasi ve siyasal trafikle şekillendi. PKK’nin feshi, silahsızlanma ve demokratik siyasetin önünün açılması başlıkları yıl boyunca kamuoyunun ve siyasetin ana gündemlerinden biri haline gelirken, toplumsal uzlaşma ve demokratik toplum inşasına dair beklentiler de yeniden tartışılmaya başlandı.
 
28 Aralık’ta ilk görüşme
 
Adalet Bakanlığı'nın, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) Abdullah Öcalan ile görüşmek için yaptığı başvuruya olumlu yanıt vermesinin ardından, DEM Parti heyetinde yer alan DEM Parti Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan İmralı Adası’na gitti. Heyet, ziyaretin ardından Abdullah Öcalan’ın mesajını açıkladı. “Türk-Kürt kardeşliğinin yeniden güçlendirilmesinin tarihsel ve acil bir sorumluluk” olduğunu vurgulayan Abdullah Öcalan, sürecin başarısı için tüm siyasi çevrelerin dar hesaplardan uzak durarak inisiyatif alması gerektiğini belirtti. Çözümün temel zeminlerinden birinin TBMM olduğunu ifade eden Abdullah Öcalan, bölgesel gelişmelerin bu sorunun ertelenemez hale geldiğini gösterdiğini ve muhalefetin katkısının da hayati önemde olduğunu dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli’nin destek verdiği yeni paradigmaya katkı sunmaya hazır olduğunu kaydeden Abdullah Öcalan, gerekli çağrıyı yapmaya hazır olduğunu belirterek, bu sürecin Türkiye ve bölge için barış, demokrasi ve kardeşlik temelinde demokratik bir dönüşümün kılavuzu olacağını ifade etti.
 
21 Aralık–11 Ocak: DEM Parti heyetinden ziyaretler
 
İlk görüşmenin ardından Abdullah Öcalan’ın önerileri doğrultusunda Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder ve Ahmet Türk’ten oluşan heyet; Kürt sorununun demokratik çözümü, yeni yargı paketleri, yasal hazırlıklar ve sürecin şeffaf bir müzakere zeminine oturtulması amacıyla CHP, TİP, EMEP partileri ve Adalet Bakanlığı ile görüştü. Partiler desteklerini sunarken, CHP görüşmelerin ikili sistemle değil, parlamenter bir sistem içinde müzakere yöntemiyle yürütülmesini önerdi. Pervin Buldan, Edirne Cezaevi’nde bulunan Selahattin Demirtaş ve Selçuk Mızraklı ile görüştü. Sonrasında heyet; TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, MHP, Gelecek Partisi, AKP, Saadet Partisi, DEVA Partisi ve Yeniden Refah Partisi liderleriyle de bir araya geldi.
 
15-16-17 Şubat: Güney Kürdistan Bölgesi yönetimleriyle görüşmeler
 
Yine Abdullah Öcalan’ın önerileri doğrultusunda Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder’den oluşan heyet ile Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, Asrın Hukuk Bürosu’ndan Özgür Erol ve İbrahim Bilmez, DEM Parti’li Berdan Öztürk, Gülcan Kaçmaz Sayyiğit ve Mehmet Kamaç, Güney Kürdistan Bölgesi’nde ziyaretlerde bulundu. Burada KDP Başkanı Mesut Barzani, Neçirvan Barzani, YNK Lideri Bafıl Talabani ve Kubat Talabani ile görüştü. Parti başkanları, çözüme ve Kürtler arası barışa destek vereceklerini açıkladı.
 
22 Ocak’ta ikinci görüşme
 
DEM heyetinden Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan, 22 Ocak’ta Abdullah Öcalan ile ikinci görüşmesini gerçekleştirdi. Görüşmeye dair açıklamalarında, Abdullah Öcalan’ın sürece ilişkin çalışmalarının devam ettiği, hazırlıklar tamamlandıktan sonra kamuoyuna gerekli açıklamaların yapılacağı kaydedildi. Ayrıca heyet olarak çalışmaları ve temasları yürüteceklerini, gelişmeler oldukça kamuoyunu bilgilendireceklerini belirttikleri açıklamada, “Bu süreç herkesi, hepimizi birlikte ve özgürce yaşatacaktır. Bunun gerçekleşmesi umuduyla tüm toplumsal kesimlerin kıymetli katkılarını bekliyoruz” sözlerine yer verildi.
 
21 Ocak–15 Şubat: Uzun Yürüyüş
 
Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü talebiyle, “Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürt Sorununa Çözüm” hamlesi kapsamında Fransa’da 26 kentte, 21 Ocak’ta başlayıp 15 Şubat’ta Strasbourg’ta son bulan Uzun Yürüyüş düzenlendi. Abdullah Öcalan’ın 26 yıllık tecrit sürecini temsilen 26 gün, 26 kentte 26 katılımcı ile gerçekleştirilen yürüyüş, 15 Şubat 1999’da Abdullah Öcalan’ın komplo ile İmralı Ada Cezaevi’ne getirilişine atıfla düzenlendi.
 
27 Şubat: Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı
 
DEM Parti İmralı Heyeti, PKK Lideri Abdullah Öcalan ile üçüncü kez görüştü. Görüşmede Ahmet Türk, Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder, Tülay Hatimoğulları, Tuncer Bakırhan, Cengiz Çiçek ve Faik Özgür Erol yer aldı. Yine tutsaklar Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş da görüşmede yer aldı. Açıklama İmralı’da gerçekleşti. Açıklamanın görüntüsü çekildi ancak heyete verilmedi; sadece fotoğraf kareleri heyete teslim edildi. İmralı Heyeti üyeleri, açıklama sonrası İstanbul Beyoğlu’nda bulunan Elit World Otel’de basın toplantısı düzenledi. Tarihi çağrının Türkçesini Pervin Buldan, Kürtçesini ise Ahmet Türk okudu.
 
Abdullah Öcalan, çağrısında PKK’nin 20. yüzyılın şiddet, reel sosyalizm, kimlik inkârı ve özgürlüklerin kısıtlandığı koşullarında ortaya çıktığını; ancak bu tarihsel zeminin ortadan kalkmasıyla örgütün anlamını yitirdiğini ve feshinin gerekli hale geldiğini belirtti. Türk-Kürt ilişkilerinin bin yıllık gönüllü ittifak geleneğine sahip olduğunu ifade eden Abdullah Öcalan, bu ilişkinin kapitalist modernite ve tek tipçi Cumhuriyet anlayışıyla zedelendiğini, çözümün ise kardeşlik temelinde demokratik toplumun inşası olduğunu dile getirdi. Abdullah Öcalan, PKK’nin güç kazanmasının demokratik siyaset kanallarının kapalı olmasından kaynaklandığını; ulus-devlet, federasyon ve özerklik gibi çözümlerin toplumsal gerçekliğe yanıt vermediğini dile getirdiği çağrısında, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılının ancak demokrasi ve uzlaşmayla kalıcı olabileceğini vurguladı. PKK Lideri Abdullah Öcalan, partisine oluşan siyasi iklimde silahlarını bırakma çağrısında bulundu.
 
Açıklama sonrası Sırrı Süreyya Önder, Abdullah Öcalan’ın heyete söylediği, “Şüphesiz pratikte silahların bırakılması ve PKK’nin kendini feshi, demokratik siyaset ve hukuki boyutun tanınmasını gerektirir” cümlesini paylaştı.
 
8 Mart Mesajı
 
Abdullah Öcalan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında İmralı Heyeti ile kadınlara mesaj gönderdi. Mesajı, Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Suzan Akipa okudu. Mesajın tamamı şu şekilde: “Temel ilkem sizlerle büyüleyici yaşamdır” şeklinde sözlerine başlayan Abdullah Öcalan, 8 Mart mesajında kadın özgürlüğünü toplumsal hakikatin, demokrasinin ve sosyalizmin temel koşulu olarak ele alarak, erkek egemen kültür yıkılmadan ne demokratik toplumun ne de sosyalizmin mümkün olamayacağını belirtti. Kadının dili, kültürü ve toplumu kuran asli özne olduğunu vurgulayan Abdullah Öcalan, ana-tanrıça kültüründen Babil’le başlayan köleleştirme sürecine, saray kadınından ev kadınına uzanan tarihsel dönüşümü ele aldı. Kadın sorununun biyolojik değil, toplumsal ve tarihsel bir mesele olduğunu belirten Abdullah Öcalan, erkek egemen zihniyetin şiddet, sömürü, tecavüz ve kadın cinayetlerini ürettiğini, bu nedenle kadın sorununun Kürt sorunundan daha derin olduğunu söyledi. 
Savaş ve çatışma kültürünün en çok kadını hedef aldığını belirten Abdullah Öcalan, bu kültürle mücadelenin toplumsal dönüşümün dinamosu olduğunu ifade etti. Dönemin ruhunun demokratik siyaset ve barış dili olduğuna dikkat çeken Abdullah Öcalan, Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nı kadınlar açısından bir “Rönesans” olarak nitelendirdi ve ortak yaşam temelinde mücadele çağrısında bulunarak kadınların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü selamladı.
 
12 Mart–10 Nisan: Cumhurbaşkanı ile görüşme 
 
DEM Parti Heyeti’nin 17 Mart’ta MHP ve AKP ile görüşmesi öncesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, talep gelmesi halinde DEM Parti İmralı Heyeti ile görüşebileceğini söyledi. Bunun üzerine heyet, Erdoğan’dan randevu talep etti. İlk temas, 10 Nisan’da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde oldu. Görüşmelerin umut verici olduğu yönünde açıklama yapıldı.
 
27 Mart: Avukatlardan CPT’ye başvuru
 
Asrın Hukuk Bürosu, İmralı Adası’nda tecrit altında tutulan müvekkilleri Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve diğer üç tutsak Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş için Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi’ne (CPT) İmralı’yı ziyaret etmeleri talebiyle başvuruda bulundu. Başvuruda, 2024 yılının Aralık ve 2025 yılının Ocak, Şubat ve Mart aylarını kapsayan gelişmelere değinilerek, dört aylık dönemde Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na ve İmralı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü’ne yapılan 52 başvurunun cevapsız bırakıldığı belirtildi.
 
3 Nisan: Amara Yürüyüşü
 
DEM Parti Gençlik Meclisi, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 76’ncı yaş gününe ilişkin Amed’den Amara’ya yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüşün üçüncü gününde gençler, Xelfetî’de Tevgera Jinên Azad’ın (TJA) düzenlediği festivale katıldı. Burada Abdullah Öcalan’ın mesajı okundu. Nisan ayının kendisi için bir Rönesans, yeniden doğuş olduğunu belirten Abdullah Öcalan, mesajında şu ifadelere yer verdi:“Gençliğin yürüyüşü özgürlüğe yürümektir. Özgürlüğe yürümek anlamlıdır. Ben nereye gidiyorsam kendimi örgütlüyorum. Okula giderken benimle hareket eden grubum vardı. Toplumsallaşmak böyle gerçekleşiyor. Çocukluğumdan itibaren bunu yapıyorum. Sosyalizm demek toplum demek, toplumculuk demektir. Sosyalistlik ise toplumsallaşmaktır. Kürdistan’da da bu anlayışla siyaset yapmak gerekir. Bunun adı toplumcu, sosyalist siyaset oluyor. Bu da örgütlenmekle olur. Örgütlenme en önemli çalışmadır. Yapamazsanız büyük eleştiririm. Onun için her yerde örgütleneceksiniz, her yeri örgütleyeceksiniz.”
 
4 Nisan: DEM Parti Adalet Bakanı’nı ziyaret etti
 
Adalet Bakanı ile DEM Parti heyeti görüştü. Görüşmede, Kürt sorununun demokratik çözümü için Abdullah Öcalan’ın çalışma ve sağlık koşullarının bir an önce iyileştirilmesi ve üzerindeki tecridin  kaldırılması gerektiği Adalet Bakanı’na iletildi. Sürecin ilerlemesi adına İmralı’ya siyasetçiler, aydınlar ve gazetecilerden oluşan farklı heyetlerin ziyaretler gerçekleştirmesinin önemi vurgulandı ve bu konuda önümüzdeki dönemde yeni gelişmelerin beklendiği ifade edildi.
 
3 Mayıs: Sırrı Süreyya Önder hayatını kaybetti
 
TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, 15 Nisan’da geçirdiği aort damarı yırtılması ve kalp krizi nedeniyle kaldırıldığı hastanede, 18 gün süren yoğun bakım mücadelesinin ardından 3 Mayıs 2025 tarihinde 62 yaşında hayatını kaybetti. Tedavi sürecinde çoklu organ yetmezliği gelişen Sırrı Süreyya Önder için Atatürk Kültür Merkezi’nde resmi bir tören düzenlendi ve Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi. Ölümünden yaklaşık bir ay önce aracına yönelik bir müdahale tespit edilmiş olması suikast ihtimalini tartışmaya açtı; ancak tıbbi olarak ölüm süreci kalp ve damar rahatsızlığı üzerinden gelişti.
 
5–7 Mayıs: PKK fesih kongresi yapıldı
 
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrısı doğrultusunda PKK, 5–7 Mayıs tarihlerinde 12. Kongresi’ni toplayarak fesih ve silahlı mücadeleyi sonlandırma kararı aldı. Abdullah Öcalan, PKK’nin 12. Kongresi için iki ayrı belge hazırlayarak sundu. Serxwebûn Gazetesi, 521’inci ve son sayısında Abdullah Öcalan’ın 25 Nisan’da kaleme aldığı 21 sayfalık belgeyi yayımladı. Abdullah Öcalan, giriş ve yedi ana başlıktan oluşan ön perspektif belgesinde yeni dönemin teorik, politik ve tarihsel temellerini ele aldı. Belgede, kadının tanrıça olduğu dönemin “karşı devrimle” sonlandığını vurgulayan Abdullah Öcalan, “Toplumsal sorunsallık sınıfla değil, kadının köleleştirilmesiyle başlar” dedi.
 
18 Mayıs: Türk-Kürt ilişkilerinde yeni paradigma dönemi
 
DEM Parti heyetinde bulunan Pervin Buldan ve Faik Özgür Erol, Abdullah Öcalan’ı ziyaret etti. Ziyaretin ardından Abdullah Öcalan’ın mesajı okundu. Mesajında Abdullah Öcalan, Sırrı Süreyya Önder’in bilge bir kişi olduğunu ve boşluğunu hissettirmeyeceklerini belirterek, kardeşlik hukuku temelinde yeni bir sözleşmenin yapılmasının gerektiğini ifade etti. Abdullah Öcalan mesajında, “Yaptığımız şeyler büyük bir paradigma değişikliğini ifade ediyor. Türk-Kürt ilişkisinin mahiyeti bambaşkadır; bozulan şey kardeş ilişkisidir. Kardeşler kavga eder ama biri diğerisiz olmaz. Bu ilişkiyi bozan tuzakları, mayınları tek tek temizliyoruz, bozulan yolları, köprüleri onarıyoruz” sözlerine yer verdi.
 
6 -7 Temmuz: Altıncı ve Cumhurbaşkanı ile görüşme 
 
DEM Parti İmralı Heyeti üyeleri Pervin Buldan ve Mithat Sancar, Cumhurbaşkanı ile Beştepe’de görüştü. Heyet, kısa açıklamasında sürecin geldiği yeni aşama ve bundan sonra yapılacaklar konusunda görüş ve önerilerini aktardıklarını belirterek, sürecin ilerlemesi konusunda karşılıklı iradenin devam ettiğini ifade etti.
 
11 Temmuz: Silah yakma töreni 
 
PKK, Güney Kürdistan’ın Silemanî kenti yakınlarındaki Casene Mağarası bölgesinde sembolik bir silah yakma töreni gerçekleştirdi. Abdullah Öcalan’ın 19 Haziran’daki görüntülü çağrısına yanıt olarak düzenlenen törene, KCK Yürütme Konseyi Üyesi Bese Hozat ve PKK Merkez Komite Üyesi Nedim Seven öncülük etti.
 
5 Ağustos: Mecliste komisyon kuruldu 
 
Süreci izlemek amacıyla TBMM’de “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” kuruldu. İlk toplantıda çalışma usul ve esasları oy birliğiyle kabul edildi; uzun süren isim tartışmalarının ardından adı da bu şekilde belirlendi. Komisyon, “Terörsüz Türkiye” hedefi doğrultusunda toplumsal bütünleşme, millî dayanışma, kardeşlik, demokrasi ve hukuk devleti alanlarında yapılacak çalışmaları değerlendirmek, ihtiyacı olan kanunî düzenlemelerin zeminini hazırlamak ve sürecin denetimi ile toplumsal katılımını sağlamak üzere TBMM çatısı altında oluşturuldu. Komisyon, daha sonra düzenli toplantılar yaparak İmralı’ya ziyaret kararını aldı.
 
31 Ağustos: 1 Eylül Dünya Barış Günü mesajı 
 
Abdullah Öcalan, 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle halklara hitaben mesaj gönderdi. Mesaj, İstanbul’da gerçekleşen “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” mitinginde okundu. Mesajında, barış ve demokratik çözüm çağrısının “sıradan bir siyasi hamle değil, stratejik bir adım ve tarihsel bir dönüm noktası” olduğunu vurgulayan Abdullah Öcalan, bu adımın hem Türkiye’de hem de Ortadoğu’da yeni bir dönemin kapılarını aralayacağını ifade etti. 
 
31 Ekim: Abdullah Öcalan ailesiyle görüştü
 
Asrın Hukuk Bürosu’nun X hesabından yaptığı açıklamaya göre, aile üyelerinden Fatma Öcalan, Ömer Öcalan, Berfin Öcalan ve Ali Öcalan, İmralı Adası’na giderek Abdullah Öcalan ile görüştü.
 
21 Kasım: TBMM Komisyonu İmralı’ya ziyaret kararı aldı
 
“Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu”, İmralı’ya ziyarete karar verdi. Toplantıda komisyon üyeleri, İmralı Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’na gitme gündemini oylamaya sundu ve üyelerin nitelikli çoğunluğuyla ziyaret kararı kabul edildi. CHP ve bazı partiler üyelerini heyete göndermeyeceklerini açıklasa da AKP, MHP, DEM Parti ve diğer partiler olumlu oy kullandı. Karar doğrultusunda komisyon heyeti, 24 Kasım 2025’te İmralı’da Abdullah Öcalan ile görüşme yaptı.
 
22 Kasım: Bonn’da uluslararası konferans 
 
Abdullah Öcalan, Almanya’nın Bonn kentinde Barış Araştırma Derneği tarafından düzenlenen “Birlikte Yaşamı Şekillendirmek: Türkiye’de Çözüm Süreci ve Gelecek Perspektifleri” başlıklı uluslararası konferansa mesaj gönderdi. Akademisyenlerin, araştırmacıların ve sivil toplum temsilcilerinin katıldığı konferansta Barış ve Demokratik Toplum Süreci tartışıldı. Okunan mesajda QAD’ın, özellikle Kürt meselesi bağlamında barışın sağlanması ve korunmasına yönelik çabalarının önemli olduğu vurgulanırken, barışın sadece Kürtler için değil, bölgedeki tüm halklar için umut verici olduğu ifade edildi.
 
25 Kasım: TBMM Heyeti Abdullah Öcalan ile görüştü
 
TBMM Heyeti, İmralı görüşmesinde Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat tarihli “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısı, PKK’nin çözülmesi ve silahsızlanma sürecine dair değerlendirmeler ile demokratik ve hukuki adımlar üzerine görüş alışverişinde bulundu. Komisyon toplantısında bunun “tarihi bir eşik” olduğu vurgulandı. Görüşmenin ardından hazırlanan tutanaklar Meclis Başkanlığı’na ve komisyon üyelerine iletildi; toplantı, “barış sürecine yönelik olumlu bir adım” olarak tanımlandı.
 
6–7 Aralık: Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı
 
DEM Parti’nin öncülüğünde, Türkiye’de yürütülen müzakere sürecini ve demokratik çözüm perspektiflerini uluslararası deneyimler ışığında tartışmak amacıyla İstanbul’da Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı gerçekleştirildi. Konferansa, aralarında Avrupa ve Orta Doğu’dan siyasetçilerin, eski parlamenterlerin, akademisyenlerin, insan hakları savunucularının ve sivil toplum temsilcilerinin bulunduğu 19 ülkeden katılımcı yer aldı. DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları açılış konuşmalarını yaparken, Kuzey ve Doğu Suriye’den İlham Ahmed çevrim içi katıldı ve Abdullah Öcalan’ın gönderdiği mesaj da kamuoyuyla paylaşıldı.
 
Konferansın sonuç bildirgesinde; çatışma ve şiddetin reddedilmesi, diyalog ve müzakerenin esas alınması, hukukun üstünlüğünün güçlendirilmesi ve kapsayıcı demokratik bir toplumsal sözleşme ihtiyacı vurgulandı. Ayrıca barış süreçlerinde kadınların ve toplumun tüm kesimlerinin aktif katılımının hayati olduğu ifade edildi. Etkinlik, Türkiye’de barış ve demokratik çözüm tartışmalarının uluslararası alanda görünür kılınması açısından önemli bir zemin oldu.