Evin Çiftçi 

 

RIHA - Çocukların güvencesiz koşullarda eğitim aldığını söyleyen Eğitim- Sen Riha Şubesi Eşbaşkanı Özlem Ulutaş Şengül, eğitim çağındaki çocukların “çıraklık” aldı altında iş yerlerinde çalıştığını belirterek, “Demokratik, laik, parasız ve ana dilinde eğitim mücadelemiz her zaman devam edecektir” dedi.

 

Türkiye'nin taraf olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi, her çocuğun yaşama hakkının temel bir hak olduğunu vurgulamakta ve yetişkinlerin bu hakkı koruma sorumluluğuna sahip olduğunu açıkça belirtmektedir. Sözleşmede ayrıca, hiçbir bireyin çocuklara yönelik sorumluluklarını onların zararına olacak şekilde kullanamayacağı hükme bağlanmıştır. Buna ek olarak, devletin çocukların herhangi bir zarara uğramaması için gerekli tüm önlemleri almakla yükümlü olduğu da kabul edilmektedir. Ancak Türkiye’de, bu yükümlülüklerin büyük ölçüde kâğıt üzerinde kaldığı, her geçen gün artan çocuk cinayetleriyle daha açık bir şekilde görülmektedir.

 

Eğitim-Sen Riha Şube Eşbakanı Özlem Ulutaş Şengül değerlendirmelerde bulundu.  

 

‘Yaşanan olaylara zemin yaratıyor’

                                                              

Riha’da son bir ayda dört çocuk işçinin yaşamını yitirdiğini belirten Özlem Ulutaş Şengül, ekonomik kriz ve eğitim sistemindeki sorunların çocukların hayatını kaybetmesine neden olduğunu söyledi. Özlem Ulutaş Şengül, “Okul çağında olması gereken çocukların, ucuz iş gücü olarak emek sömürüsüne dayalı bir ortamda çalıştığı koşullarda; maruz kaldıkları baskılar, yaşlarına uygun olmayan güvencesiz çalışma koşulları bu ölümleri yaratan sebeplerdir. Bu çocukların akranlarıyla birlikte okulda, örgün ve nitelikli bir eğitim alması gerekirken; bölgesel dezavantaj, fakirlik, akademik başarısızlık ve eğitim sistemindeki pedagojik boşluklardan kaynaklı olarak bu çocuklar örgün eğitime devam edemeyip iş yerlerinde çalışmak durumunda kalıyor ve bu da yaşanan olaylara zemin hazırlıyor” dedi.

 

‘Çocuklar güvenceli koşullarda eğitim almalı’

 

Çocukların güvenli ve güvenceli koşullarda eğitim alması gerektiğini vurgulayan Özlem Ulutaş Şengül, geçtiğimiz günlerde staj yaptığı iş yerinde yaşamını yitiren M.K. adlı çocuğu hatırlatarak, çocukların güvencesiz koşullarda eğitim aldığını söyledi. Özlem Ulutaş Şengül, “M.K., Mesem öğrencisiydi. Haftanın 4 günü iş yerinde, bir günü ise okulda geçiriyordu. Bu, Milli Eğitimin var olan işsizlik için yarattığı ara bir formül. Eğitim çağındaki çocuklar, çıraklık adı altında iş yerlerinde çalışıyorlar ve bunun her türlü yasal yükümlülüğü ile denetimleri yeterince yapılmıyor. M.K., iş yerinde birlikte çalıştığı kişinin şiddetine maruz kalarak yaşamını yitirdi. Öncelikle, eğitim çağındaki çocukların güvenceli koşullarda eğitim alması gerekiyor. Bilimsel, laik, demokratik, parasız ve anadilinde eğitim alacakları okullara devam etmeli ve eğitimle ilgili tüm koşullar devlet denetiminde olmalıdır” şeklinde konuştu.

 

‘Mücadelemiz her zaman devam edecektir’

 

Son olarak, eğitim çağındaki tüm çocukların haklardan yararlanabilmesi için toplumun tüm kesimleriyle ortak bir mücadele yürüteceklerini belirten Özlem Ulutaş Şengül, son olarak şunları söyledi: “En temel eleştirimiz, bu noktada bugün uygulanan mesele. Bunun koşulları yaratıldığında, çocuk işçi ölümleri de ortadan kalkacaktır. 16 yaşında hiçbir çocuk inşaatta işçi olarak çalışmamalı. Bunun engellenmesi gerekiyor. Bunun yolu da parasız eğitimden geçiyor. Eğitim-Sen olarak bilimsel, demokratik, laik, parasız ve anadilinde eğitim mücadelemiz her zaman devam edecektir. Eğitim çağındaki tüm çocukların bu haklardan yararlanması için toplumun tüm kesimleriyle ortak mücadele yürüteceğimizi ve çocuklara güvenli bir ülke, güvenli bir gelecek bırakacağımıza inanıyoruz.”