Mezopotamya Su Forumu: Çözüm yolu demokratik konfederalizm
- 12:45 17 Ekim 2025
- Ekoloji
AMED - 3 gün boyunca sürecek olan 2’nci Mezopotamya Su Forumu’nda konuşma gerçekleştiren DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Suyun özgürlüğü halkların özgürlüğüdür. Halkın suyuna sahip çıkması gerekiyor. Demokratik konfederalizm çözüm yoludur” dedi.
Amed Büyükşehir Belediyesi, Mezopotamya Su Forumu, Mezopotamya Ekoloji Hareketi tarafından gerçekleştirilen 2’nci Mezopotamya Su Forumu ÇandAmed’de başladı. Forum 3 gün boyunca sürecek. Foruma siyasi parti temsilcileri, sivil toplum örgütü temsilcileri, ekolojistler ve çok sayıda kişi katıldı. Forumun gerçekleştiği salona “Av jiyan e Mezopotamya dıle weye”, “Av jıyan e be av jıyan na be”, “Suyu özgürleştiren halklar barışı büyütür” pankartları asıldı.
Forumun 1’inci gününde 3 oturum gerçekleştirilecek. 1’inci oturumda açılış konuşmaları gerçekleştirildi. İlk olarak hazırlık komitesi adına Fatih Şahin, ardından Amed Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Doğan Hatun, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, TMMOB Başkanı Emin Koramaz, Dicle’yi Yaşatma Kampanyası adına Ismaeel Dawood, son olarak Mezopotamya Ekoloji Hareketi (MEH) adına Derya Akyol konuşma gerçekleştirdi.
‘Suyun özgürlüğü halkların özgürlüğüdür’
DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, kapitalist sistemin suyun sömürüsünü her geçen gün artırdığını dile getirerek doğaya sahip çıkma çağrısında bulundu. Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Bizim görevimiz kapitalizme karşı direnmek ve su kaynaklarını korumaktır. Hepimiz ekolojik mücadeleye destek verirsek doğayı ve kaynaklarımızı kurtarabiliriz. Demokratik çevrelere çağrımızdır; doğanın, suyun koruyucusu olsun. Bu forum tarihi ve siyasi açıdan çok önemli. Su Forumu demokratik çözüm için çok önemli. Ekolojik yaşam bu sürecin bir parçası. Bu forumdaki tartışma ve değerlendirme sürecin perspektifi açısından önemli öneriler açığa çıkaracaktır. Su ne kadar azalırsa egemenler arası savaş ihtimali o kadar ortaya çıkıyor. Petrolden sonra su savaşları çıkma ihtimali var. Ortadoğu’daki suların kontrol edilmesi, bölgenin kontrol edilmesi anlamına geliyor. Sular üzerine barajlar yapılarak şantaj olarak kullanılmaktadır. Mezopotamya suyu üzerinde çatışma durumu söz konusu. Suyun özgürlüğü halkların özgürlüğüdür” dedi.
‘Demokratik konfederalizm çözüm yolu’
Çiğdem Kılıçgün Uçar, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Tişrin Barajı’ndaki çatışmalar dünya tarafından görüldü. Türkiye devleti barajı bombalayarak Rojava’nın statüsünü ortadan kaldırmak istedi ama Rojava direndi, buna izin vermedi. Tişrin Barajı sadece baraj değildi; egemenlere karşı direniş sembolüydü. Kolonyalist bir yaklaşımla sorunlar çözülemez. Halkın suyuna sahip çıkması gerekiyor. Demokratik konfederalizm çözüm yoludur. Su politikaları temelde barışın önemli parçasıdır. Ulus-devlet suyun doğru kullanılmasını engellemektedir. Rojava’da başlayan devrim Ortadoğu için ortak yaşam modeli olacak. Devrim aynı zamanda ekolojik devrimdir; doğanın korunması, suyun doğru şekilde kullanılmasıdır.”
‘Ekolojik mücadeleyi büyüteceğimize dair inancımız tam’
MEH adına konuşma gerçekleştiren Derya Akyol, “Suya erişim meselesi kapsayıcı, küresel nitelik taşımaktadır. ‘Su yaşamdır’ ifadesi mecazi bir söylem değil, ekolojik gerçekliğe işaret etmektedir. Gündelik yaşamı etkileyen bir unsurdan değil, varoluşsal bir şeyden bahsediyoruz. Kapitalist modernitenin suyu egemenlik aracı haline getirmesi, suyu silaha dönüştürmüştür. Suyun mevcut politikalardan arındırılması ve hak odaklı yaklaşımlarla ele alınması gerekiyor. Ekosistem tahribatı sosyopolitik boyut taşımaktadır. Türkiye açısından baktığımızda son 10 yılda doğal varlıkların kalkınma ve güvenlik politikaları ile araçsallaştırıldığı görülmektedir. Suyun kamusal hak olarak tanınması elzemdir. Su yaşamın ayrılmaz bileşeni olarak ele alınmalıdır. Suyu savunmak tüm canlıları savunmaktır. Sınırları aşan ekolojik mücadeleyi büyüteceğimize dair inancımız tamdır” dedi.
Forum, basına kapalı şekilde 2’nci oturum ile devam ediyor.
Forumun 3 günlük program akışı şu şekilde:
2’nci oturum
“Mezopotamya’nın Tüm Bölgelerinde Suların Durumları Hakkında Bilgi Paylaşımı” başlığı ile 2’nci oturum gerçekleştirilecek. Bu oturumda şu kişiler konuşma gerçekleştirecek: Tahran Üniversitesi’nden Arsalan Salah, Humat Dıjlah Başkanı Nasir Bager, Dicle’yi Yaşatma Kampanyası’ndan Hibo Mohammed, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nden Reşan Öztürk Taş.
‘Su Politikalarının Analizi ve Perspektifler’ paneli
3’üncü oturumda “Su Politikalarının Analizi ve Perspektifler” başlığıyla panel gerçekleştirilecek. Moderatörlüğünü Çilem Aydın ve James Bogue’un gerçekleştirdiği panelde “Türkiye’deki Su Politikalarının Analizi” başlığında Prof. Dr. Beyza Üstün, “Mezopotamya Havzasında Su Politikaları ve Çözümler İçin Perspektifler” başlığında MEH’den Ağıt Özdemir, “Irak Hükümetinin Su Politikası” başlığında Irak Su Kaynakları Bakanlığına bağlı Irak Sulak Alanları ve Sulak Alanları Rehabilitasyon Merkezi Direktörü Mr. Hussein Ali Hussein, “Suriye’deki Su Politikalarına Çözüm Perspektifi” başlığında Kuzeydoğu Suriye Ekoloji Platformu konuşma gerçekleştirecek.
2’nci günde atölyeler gerçekleştirilecek
2’nci günde devam edecek olan forumda 3 başlıkta atölyeler gerçekleştirilecek. “Su, Barış ve Özgürlük” başlığıyla gerçekleştirilecek olan atölyenin moderatörlüğünü Beyza Üstün, Yasmin Duman ve James Bogue gerçekleştirecek. “Mezopotamya’da Su Yönetimi ve Su Havzalarının Özgürleştirilmesi” başlığıyla gerçekleşecek atölyenin moderatörlüğünü Hussein Ali Hussein, Derya Akyol ve Anna Bachman gerçekleştirecek. “Halkların Su Diplomasisi” başlığıyla gerçekleştirilecek olan atölyenin moderatörlüğünü Hüseyin Bahçe, Jennifer Seeming ve Çilem Aydın gerçekleştirecek.
Forum 3’üncü günde atölye raporlarının deklarasyonu ve kent gezisi ile son bulacak.