Barış Anneleri: Barış için herkes elini taşın altına koysun

  • 09:02 24 Eylül 2025
  • Güncel
Rabia Önver
 
COLEMÊRG - Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla başlayan sürece dair değerlendirmelerde bulunan Barış Anneleri, “Askerler hala gerillalara saldırıyor. Devletin barış için attığı adımlar bunlar mı? Devlet artık somut adım atsın” dedi. 
 
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın, 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” sadece Türkiye ve Kürdistan’da değil tüm dünyada yankı buldu. Abdullah Öcalan’ın yaptığı çağrı üzerine PKK, 5-7 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirdiği kongrede fesih kararını kamuoyuyla paylaştı. Fesih kararının ardından ise 30 kişilik bir grup, 11 Temmuz’da Güney Kürdistan’ın Silêmanî kenti yakınlarında gerçekleştirdiği ve birçok kesimden insanın katıldığı büyük bir törenle silahlarını yaktı. “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısı sonrasında gelinen süreçle birlikte Meclis’te kurulan “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” kuruldu. 
 
Komisyon bu zamana kadar somut adım atmak yerine, sadece yapmış olduğu toplantılar ile süreci uzatmaya çalışırken, yapılan çağrıya rağmen, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgür yaşar ve özgür çalışır koşulları da sağlanmadı.
 
Çatışmalı süreçte yakınlarını yitiren ve yakınları hala cezaevlerinde bulunan Barış Anneleri Emine Atak ile Gülbeyaz Mıhçı, devletin adım atması yönündeki taleplerini dile getirdi. 
 
‘Kürdistan dağlarını hala bombalıyorlar’
 
Bir kızının PKK saflarında olduğunu diğerinin ise cezaevinde olduğunu söyleyen Emine Atak, her ikisinin baskılara karşı büyük bir direniş gösterdiğini belirtti. 27 Şubat’tan bu yana başlatılan sürecin tek taraflı ilerlediğini kaydeden Emine Atak, “Biz hepimiz atılan adımlar için hazırız ama Türk devleti hala bir adım atmış değil. Devlet daha bir adım atmadığı için de onlara inanmıyoruz. Sürece ayak uydurmuyorlar hala saldırılar devam ediyor. Kürdistan dağlarını hala bombalıyorlar. Cezaevindeki tutsaklar için herhangi bir adım atılmadı.  Devletin adım atması gerekiyor” dedi. 
 
İmralı adım attı: Gözler devlette 
 
Yıllardır alanlarda Barış Annesi olarak mücadelesini sürdürdüğünü dile getiren Emine Atak, barışın sağlanması için devletin bir an önce somut adımlar atması gerektiğini belirtti. Emine Atak, “Önderimiz bir adım atmış ama devlet yerinde durmuş izliyor sadece. Bir yanımız dağda olan çocuklarımızda bir yanımız cezaevinde olan çocuklarımızda. Biz mücadelemize, Önderimize, partimize ve kendimize inanıyoruz ama devlete inancımız yok. Önderimiz üzerinde hala bir tecrit sürüyor bu tecridin son bulması gerekiyor. Önderimiz meclise gelsin konuşsun, tutsaklar serbest bırakılsın, çatışmalar son bulursa biz ancak o zaman devlete inanırız” ifadelerini kullandı. 
 
‘Bu şekilde yürütülen sürece güvenmiyoruz’
 
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine PKK’nin ateşkes ilan ettiğini hatırlatan Gülbeyaz Mıhçı, 50 yıldır süren mücadelenin barışa evrilmesi umudunun tüm halkta  sevinç uyandırdığını aktardı. Gülbeyaz Mıhçı, “Ben bir şehit, gerilla ve tutsak annesiyim barışın sağlanmasını istiyorum ve barışın destekçisiyim. Tecrit hala devam ediyor, Önderimiz özgür değil. Tutsaklara yönelik hala baskı ve işkenceler sürüyor. Devlet barış istediğini söyledi ama barışın sağlanması için bir şey yapmadı her şeyi karşı taraftan yani Kürtlerden bekliyorlar. Üst bölgelerde bulunan karakollar yerinde duruyor, askerler hala gerillalara saldırıyor. Devletin barış için attığı adımlar bunlar mı? Bu şekilde yürütülen sürece güvenmiyoruz” sözlerine yer verdi. 
 
‘Kürt halkı, PKK ve Önderliğine bağlıdır’
 
Aylardır devletin somut bir adım atmadığını ve bundan rahatsızlık duyduklarını söyleyen Gülbeyaz Mıhçı, son olarak şunları söyledi: “Kürt halkı, PKK ve Önderliğine bağlıdır. Biz onlar ne dese esas alırız. Önderimizin fiziki özgürlüğüne kavuşmasını istiyoruz. Hepimizin gözü barışta. Devlet artık somut adım atsın. Devlet aylardır bizi neden oyalıyor? Bu sürecin olumlu ilerlemesini istiyorsak hep beraber adım atalım. Barışın sağlanması için herkes elini taşın altına koysun. Devlet artık somut adım atsın bizde inanalım onlara.”