
Çözüm kadınlarda: Yerelden demokrasi ve barış hamlesi
- 09:02 14 Mayıs 2025
- Güncel
İZMİR - Kürt sorunun demokratik çözümüne dair birçok kesimden kadınlarla bir araya gelen DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, buluşmalarda kadınların sorun alanlarının ne olduğunu, demokratik toplumun nasıl bir inşa sürecine yönelmesi gerektiği üzerine tartışmalar gerçekleştirdiklerini kaydetti.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”nın ardından 3 Mart’ta başlattığı saha çalışmalarını kararlılıkla sürdürüyor. DEM Parti Kadın Meclisi, Türkiye ve Kürdistan’da çok sayıda kadın, sivil toplum örgütü, siyasetçi kadınlarla bir araya geldi. Bu çalışmaların son ayağı ise 10 Mayıs’ta İzmir’de Alevi kadınlarla yapıldı. Toplantıda, toplumsal dönüşümün kadınların mücadelesiyle mümkün olacağı vurgulanırken, Kürt sorunun çözülmesi için ülkenin demokratikleşmesi gerektiği kaydedildi.
DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, buluşmalarına dair değerlendirmelerde bulundu.
‘Sorunların çözülmesi için ülkenin demokratikleşmesi lazım’
Siyasi parti ve kurumlarda çalışan kadınlarla, kadın platformlarıyla bir araya geldiklerini dile getiren Halide Türkoğlu, özellikle Kürt sorununun demokratik çözümünün önemi üzerinde durduklarını dile getirdi. Halide Türkoğlu, “Kürt sorununun demokratik çözümü, aslında Türkiye siyasetinde ya da Türkiye'nin demokratikleşme meselesinde önemli bir hattı var ve bu çok da aslında gündem olan ve görünen bir kısmı olarak ele alınmıyor. Ülkenin demokratikleşmesi ile Kürt sorununun demokratik çözümü aynı noktada buluşuyor. Sorunların çözülebilmesi için ülkenin demokratikleşme meselesinin esas alınması gerekiyor” dedi.
‘Sorunlar ulus devlet rejimlerinden kaynaklanıyor’
Her kadın buluşmalarında kadınların yaşadığı sorunlar, maruz kaldıkları şiddet biçimleri, buna karşı ortak mücadele hattı ve örgütlenmenin neden önemli olduğu üzerinde tartışmalar yürütüldüğünü dile getiren Halide Türkoğlu, “Yaşadığımız toplumun çeşitliliği ve farklılığını ele aldığımızda, Kürtler şahsında aslında bu ülkenin yüzyıllık rejimini inkâr eden bir yerdeyiz. Yüzyıl boyunca halklar, kadınlar, inançlar, farklı kimlikler ve diller inkâr edilmiş ve bu şekilde sistem inşa edilmiştir. Kürt sorunu Türkiye’de ve Orta Doğu’da temel bir mesele haline gelmesi ulus devletlerden kaynaklanıyor” diye belirtti.
Buluşmada konuşulan konular…
Ulus-devletin inkâr ettiği kesimlerden biri olan Alevi kadınlarla bir araya geldiklerini anımsatan Halide Türkoğlu, “Bir yandan bu bir kadın buluşması; ama aynı zamanda, bu ülkede ötekileştirilen, yeri geldiğinde nefrete maruz kalan ya da görünmez kılınmak istenen bir kesimin buluşması. Bu durum, hem devlet politikalarıyla hem de toplumda var olan önyargılarla şekilleniyor. Eğer gerçekten demokratik bir toplum tahayyülümüz varsa ve Kürt sorununun demokratik çözümünü konuşuyorsak, burada her bir kadının kimliğiyle, inancıyla, diliyle ve farklılıklarıyla kendisini nasıl tahayyül edeceğini de konuşuyoruz” sözlerini kullandı.
‘Merkezden bir siyasetle götürülemez tartışmalar’
Demokratik toplum çağrısının yalnızca Kürtlere yönelik bir çağrı olmadığını ve değişimin sadece devlet ya da iktidar eksenli ele alınamayacağını belirten Halide Türkoğlu, şunları söyledi:“Bu meselenin toplumsallaşabilmesi için kadın meclisimiz, mümkün mertebe ulaşabildiği her yere gitmeye ve çoklu mücadele alanlarıyla buluşmaya çalışıyor. Bu süreci bir yandan saha çalışmalarıyla yürütüyor. Kimimiz kurum ziyaretleriyle diplomatik ilişkiler geliştirirken, kimimiz de bu sürecin öznesi olan kadınlarla—bir kuruma bağlı olmasalar ya da herhangi bir örgüt içinde yer almasalar bile—hane bazlı çalışmalarla süreci birlikte götürüyoruz. İlk başta merkezi bir çalışmayla başladık. Ancak özellikle bu merkezi çalışmaların, sahada yerel demokrasi alanlarında örgütlenmesi bizim açımızdan çok önemli. Çünkü bu meseleler, merkezden yürütülebilecek tartışmalar değil.”
‘Eşit yurttaşlık meselesini örmeye çalışıyoruz’’
Yerel demokrasi tartışmalarını merkezin yanı sıra sahadaki kadınlarla birlikte örmeye çalıştıklarını belirten Halide Türkoğlu, bu çabaların kadın kurumlarıyla kurulan temaslarla güçlendiğini ifade etti. Halide Türkoğlu, “Merkezde bu tartışmaları yürütüyoruz, bunun temasları var ama aynı zamanda yerel demokrasi dediğimizde, yerel yönetimlerden tutalım kadın derneklerine kadar birçok kurumla yan yana gelişlerimiz oluyor. Alevi kadın dernekleri de bu zeminin önemli bir parçası. Daha önce Dêrsim ve Malatya hattında buluşmalarımız oldu, şimdi İzmir’de buluştuk ama bu sadece İzmir’le sınırlı kalmayacak. Kadın meclislerimizin olduğu birçok ilde Alevi kadın dernekleriyle buluşmalarımız ve temaslarımız devam edecek. Sadece Alevi kadınlarla sınırlı bir mesele olarak görmüyoruz. Bu ülkede kimliğiyle, inancıyla, diliyle kendini ifade etmekte zorlanan; ifade ettiğinde ise başına ne geleceği kaygısı taşıyan kadınlarla birlikte eşit yurttaşlık mücadelesini örmeye çalışıyoruz. Kadın özgürlük meselesini dert edinen her kesimle, özellikle yerellerde kadın meclislerimiz bir çalışma hattı oluşturmaya başladı” sözlerini kullandı.
‘Kadınların demokrasi ve barışa katkısı’
Kadınların barış ve demokratik toplum inşasındaki rolünün her geçen gün daha görünür hale geldiğini ifade eden Halide Türkoğlu, bu süreçte gerçekleştirilen temasların önemine dikkat çekti. Halide Türkoğlu, “Bu temasların her biri, hem süreci kadınlar cephesinden örmek açısından çok kıymetli hem de kadınların barışa ve demokratik topluma dair çağrısını nasıl kurduğunu görmek açısından anlamlı. Şunu net bir şekilde fark ediyoruz: Evet, bu sistemin, bu rejimin işleyişine dair herkesin kaygısı ve eleştirisi var. Sorun alanlarının merkezinde, aslında bu sistemin böyle inşa edilmiş olmasının yattığını gören bir yerdeyiz. Ama nasıl bir değişim, nasıl bir demokratik dönüşüm dediğimizde, işte tam da bu buluşmalarla, bu fikir alışverişleriyle yanıt arıyoruz. Kadınlar, demokratik toplum tahayyülünde özne olacaklarını ifade ederken, neye ihtiyaç duyduklarını, eşitlikten ve özgürlükten ne anladıklarını da dile getiriyorlar. Bugüne kadar demokrasi olarak önümüze konulan şeylerin aslında demokrasi olmadığını; kadınların ördüğü yaşam biçiminin ise gerçek demokratik toplumun inşasında ne denli belirleyici olduğunu hep birlikte konuşuyoruz” diye belirtti.
‘Kadınların siyasetteki görünürlüğü ve toplumsal dönüşüm’
Kadınların siyasete katılımı ve toplumsal dönüşümdeki rolüne dair yürütülen tartışmaların giderek daha fazla kadın tarafından sahiplenildiğini ifade eden Halide Türkoğlu, bu ilginin kadınların özneleşme sürecini de hızlandırdığını belirtti. Halide Türkoğlu, “Bu sürecin nasıl ele alınması gerektiği meselesi, bugüne kadar hep genel siyasetin tekelinde yürütülen, kutuplaştırıcı siyaset tarzıyla bastırılan bir zemindeydi. Bu ortamda kadın mücadelesi görünmez kılındı. Ama şimdi kadınların özne olduğu, kendi sözünü kurduğu bir süreçten bahsediyoruz. Kadın mücadelesinin görünür hale gelmesi, siyasetin de bu tartışmaları duyması, hatta dönüştürmesi açısından oldukça önemlidir. Bu yüzden bu buluşmalar var. Her bir buluşma bize bir veri olarak dönüyor. Aynı zamanda bu buluşmalar, sorun alanlarımızın ne olduğunu, demokratik toplumun nasıl bir inşa sürecine yönelmesi gerektiğini ve toplumdaki dönüşümün nereden başlaması gerektiğini tartıştığımız güçlü birer zemin oluyor” şeklinde konuştu.