HABER MERKEZİ - Abdullah Öcalan’ın çağrısı sonrası açıklama yapan muhalefet partileri çağrıyı tarihi gelişme olarak değerlendirerek, Meclis’i gösterdi. 

 

Cumhuriyet Halk Partisi (CH) Genel Başkanı Özgür Özel, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın çağrısı sonrası açıklama yaptı. 

 

Ali Babacan, "Bugün akşam saatlerinde DEM Parti İmralı heyeti tarafından yapılan açıklamayı memnuniyetle karşılıyorum. Defalarca kez ifade ettiğimiz gibi, konu ne olursa olsun, Türkiye meselelerini demokratik siyasi zeminde konuşarak çözme kabiliyetine ve olgunluğuna sahip olmalıdır. Türkiye’de demokratik standartların yükselmesi ve insan haklarına dayalı bir hukuk devleti hedefine daha hızlı yürünmesi için atılacak adımlara yapıcı bir perspektifle katkıda bulunmaya hazırız" ifadelerini kullandı. 

 

Meclis işaret edildi

 

Ahmet Davutoğlu da "Bu çağrının hayata geçirilmesi için geçmiş tecrübelerden dersler çıkarılarak netice odaklı somut bir yol haritası ortaya konmalıdır. Bu süreç milli iradenin nihai tecelligahı olan TBMM zemininde bütün siyasi partilerin ve toplumsal kesimlerin çoğulcu katkısıyla yürütülmelidir" dedi.

 

CHP Genel Başkanı Özgür Özel de dijital medyadan yaptığı açıklamada, Kürt sorununun Meclis çatısı altında, toplumun tüm kesimlerini kapsayarak, şeffaflıkla ele alınması ve çözülmesi yönündeki tavırlarının sürdüğünü ifade ederek, "Hiç şüphesiz meseleler, temennilerle değil, güven ortamı tesis edilerek ve icraatlarla çözülür. Türkiye’nin tüm sorunlarının çözümü ancak iç barışın sağlanmasıyla mümkündür. İç barış ise, otoriter bir sistemde değil, demokratik düzende, hukuk devleti ilkelerine uymakla, adalet ve eşitlikle sağlanır. Demokratikleşme için gerekli kanuni düzenlemelerin yapılması kadar mevcut kanunların uygulanmasındaki hukuk dışı yaklaşımların terk edilmesi ve anayasa ihlallerine son verilmesi elzemdir" dedi.

 

Öte yandan AKP'den yapılan ilk açıklamada ise "Bundan sonra demokrasiyi daha da geliştirmek ve güçlendirmek herkesin talebi ve sorumluluğu olduğu" denildi.