ÊLIH - Kayyım atamalarına tepki gösteren DEM Parti Êlih İl Örgütü Eşbaşkanı Mustafa Mesut Tekik, “Dersim’e sefer olur ama zafer olmaz” dedi.

 

Êlih’te belediyelere kayyım atanmasına yönelik tepkiler bugün de devam etti. İçişleri Bakanlığı tarafından 4 Kasım’da Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) yönetimindeki Mêrdîn Büyükşehir, Êlih ve Xelfetî (Halfeti) belediyelerine kayyım atanmasının ardından dün de Dêrsim ve Pulur (Ovacık) belediyelerine kayyım atandı.

 

Êlih’te bu duruma karşı Gülistan Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya gelen kitle, kayyımları protesto etti. Protestoya, Êlih Belediyesi Eşbaşkanı Yeşil Işık, Tevgera Jinên Azad (TJA), Barış Anneleri Meclisi, ÖHD, DBP, DEM Parti İl Örgütü ve çok sayıda yurttaş katıldı.

 

Protestoda konuşan DEM Parti Êlih İl Örgütü Eşbaşkanı Mustafa Mesut Tekik, kayyım atamalarına tepki göstererek, "Dêrsim’e sefer olur ama zafer olmaz" dedi.

 

Ardından hazırlanan basın açıklamasını okuyan DBP Êlih İl Örgütü Eşbaşkanı Resul Çetin, kayyım atamalarını "irade gaspı" olarak nitelendirdi. Resul Çetin, şunları kaydetti: "Ne kayyım siyasetini ne de halkın iradesini yok sayan hiçbir kararı tanımıyoruz. Yaşadığı siyasi tükenmişliğin önüne geçmek amacıyla Kürt halkına beslediği düşmanlığı daha da derinleştiren AKP-MHP iktidarı, halkın iradesini yok sayma ısrarını sürdürüyor. Mêrdîn Büyükşehir, Colemêrg, Êlih, Xelfetî ve Esenyurt’tan sonra Dêrsim ve Pulur belediyelerini de kayyım ile gasp eden AKP-MHP iktidarı, bir kez daha doğrudan halkın iradesini ve demokratik değerleri hedef almıştır. Çok iyi biliyoruz ki, kayyım kararı ile Dêrsim’in çok kültürlü ve çok dilli yaşam anlayışı, inançsal değerleri ve tarihsel belleği cezalandırılmak isteniyor."

 

‘AKP-MHP’nin meşruiyeti kalmamıştır’

 

Cumhuriyetin ilk yüzyılında kanlı politikalarla kıyımdan geçirilen Dêrsim’in iradesinin, ikinci yüzyılda kayyım politikalarıyla aynı şekilde hedef alındığını dile getiren Resul Çetin, şunları ifade etti: "Bu karar, ayrıca Dêrsim’de halkın iradesini esas alarak hayata geçirilen demokrasi ve özgürlüklerin geleceğini savunan bileşen ve ittifak hukukunu da hedef alıyor. Tarihi baskı ve zulme karşı direnişlerle dolu olan ve asla boyun eğmeyen Dêrsim’in bu yöntemlerle cezalandırılmak istenmesi ve iradesinin hedef alınması, geçmişte olduğu gibi bugün de sonuç vermeyecektir. Bir kez daha vurguluyoruz: İrade gaspı üzerinden siyasi ömrünü uzatmaya çalışan AKP-MHP iktidarının halk nezdinde hiçbir meşruiyeti kalmamıştır."

 

‘Eşbaşkanlık sistemi hedefte’

 

Eşbaşkanlık sisteminin iktidarın hedefinde olduğunu belirten Resul Çetin, şu ifadeleri kullandı: "Kayyım rejimi, kadın kazanımlarının da düşmanıdır. Bizler, demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü yönetim anlayışımızı ‘Jin, jiyan, azadî’ felsefemizle yaşamsallaştırmaya devam edeceğiz. Kayyım politikaları siyasi bir darbedir ve halkın iradesini tanımayıp yok sayanları bizler de tanımayacağız. Bizim için esas olan halk iradesidir; bu iradeye karşı çıkan her anlayışa karşı demokratik mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu bağlamda, demokrasi ve özgürlüklerin geleceği için tüm halkımızı ve demokratik kitle örgütlerini halkların seçilmiş iradesine sahip çıkmaya çağırıyoruz. Dêrsim’in geleceğini belirleyecek bir güç varsa o da Dêrsim halkının iradesidir!"

 

Açıklama, "Baskılar bizi yıldıramaz" ve "Bijî berxwedana Batmanê" sloganları eşliğinde sona erdi.