ANKARA – İktidarın politikalarına karşı göstermiş oldukları tepki ve eylemsellikler dolayısıyla polis tarafından ailelerinin aranmasına tepki amacıyla basın açıklaması düzenleyen öğrenciler, "suç" işlemeye devam edeceklerini kaydetti. Öğrenciler ardından İHD’ye başvurdu. 

 

Öğrenci Kolektifleri, üniversitede iktidarın politikalarına karşı gerçekleştirdikleri eylem ve etkinlikler gerekçe gösterilerek ailelerinin polisler tarafından aranmasına karşı Sakarya Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. “Suçlarımızı itiraf ediyoruz; Yoksul çocuklara ders vermek, kadın cinayetlerine karşı ses çıkarmak, parasız eğitim halkı için mücadele etmek, Siyonist işgale karşı Filistin safında olmak” başlıklı pankart açıldı.  Açıklamaya İnsan Hakları Derneği (İHD) MYK üyesi Nuray Çevirmen ve Ankara Şubesi üyeleri, EMEP Dilok Milletvekili Sevda Karaca katıldı. Açıklamayı Öğrenci kolektifleri adına Erdoğan Can yaptı.

 

Hak talebinde bulunanlara karşı aile tehdidi 

 

Basın açıklaması öncesinde konuya ilişkin EMEP Milletvekili Sevda Karaca öğrencilerin yaşadıkları sorunlara kayıtsız kalındığını söyleyerek, “Üniversite okurken aynı anda iki işte çalışmak zorunda kalan öğrencilerin dertleri anlatıldığında hak veriyorlar ama ne zaman öğrenciler örgütlü güçler ile yan yana gelip, ‘artık yeter’ dese o zaman karşılarına bütün devlet aygıtlarıyla dikiliyorlar. Tehditlerle korkutmalarla örgütlü hak mücadelesinden alıkoyuyorlar. Artık yeter çığlığı ne zaman bu ülkede yükselse polis hemen telefonlara sarılıyor. Gençliğinin haklarını elde etmek isteyenler aileleriyle tehdit ediliyor buna izin vermeyeceğiz. Biz hep beraber umudumuzu örgütlü bir güçle korumaya, büyütmeye devam edeceğiz” dedi.

 

 'Hak savunucularına adeta bir savaş açılmış durumda'

 

Ardından söz alan İHD MYK Üyesi Nuray Çevirmen, “Uzun zamandır örgütlü mücadelenin içerisinde olan öğrencilere, sivil toplum kurum temsilcilerine, partilerde çalışanlara ve muhalefet içerisinde sesini yükselten herkese karşı kendilerine, ‘polisim, emniyetim, devletim’ diyen insanlar tarafından adeta bir savaş açılmış durumda. Şubelerimize onlarca başvuru yapılıyor. Türkiye’de örgütlenme özgürlüğü, sivil toplum kurumlarında çalışma, muhalefet etme hakkı uluslararası sözleşmelerle ve anayasal olarak da garanti altına alınmıştır. Bunları engelleyenler suç işliyor. Polisin tacizi, kaçırma, ajanlaştırma girişimleri insanları güvensizliği itiyor ve kişi hürriyetini engelleyen bir suç niteliğini taşıyor. Sürecin takipçisi olacağız” ifadelerini kullandı.

 

'Suçlarımızı itiraf ediyoruz'

 

Öğrenci Kolektifleri adına açıklama yapan Erdoğan Can, var olan sorunlara, adaletsizliklere değindikleri için suçlandıklarını belirterek ,“Bu memlekette her gün kadınlar katledilirken ve yakın zamanda da vahşice katledilen İkbal ve Ayşenur için sokaklarda sesimizi yükselttiğimiz için, okumuş insan halkın yanındadır diyerek yoksul mahallelerde bilimsel eğitim mümkün diyerek çocuklara dersler verdiğimiz için ailesi polis tarafından aranan üniversitelileriz. Bu nedenle diyoruz ki suçlarımızı itiraf ediyoruz” diye konuştu.

 

'Korkumuz yok!'

 

Erdoğan son olarak şunları söyledi: “Ailelerimizi arayarak bizleri şikayet edenlere duyurumuz, sesimiz büyüsün. Tüm bu yaptıklarımız nedeniyle ailemizi arama zahmetinde bulunan devlete naçizane önerimizdir. Asıl uyuşturucuya, erkek şiddetine, çocuk istismarına, devletleşmiş tarikatlara, üniversitelerimizdeki faşist çetelere karşı önlem alarak memleketi daha yaşanabilir hale getirebilirsiniz. Bizler suçlarımızı işlemeye devam edeceğiz. Korkumuz yok. Üniversiteliler olarak ‘doğru’ olanı yapmaktan bir adım geri atmayacağız. Bu memlekette yeni bir yaşamı kuracağız.”

 

Basın açıklaması ardından aileleri aranan Üniversite Öğrencileri, İHD Ankara Şubesi’ne başvuruda bulundu.