Kadınlar seslendi: Kadın kırımına karşı daha çok mücadele edeceğiz
- 21:02 8 Ekim 2024
- Güncel
HABER MERKEZİ - Kadın katliamlarına karşı sokağa çıkan kadınlar tek tek faillerin değil erkek devletin sorunlu olduğunu belirterek kadın kırımına karşı mücadeleye devam edecekleri mesajını verdi.
Artan kadın katliamları, yine kadın ve çocuğa yönelik şiddete karşı kadınlar sokaklaea akmaya devam ediyor. Birçok kentte alan çıkan kadınlar, kadın kırımına karşı daha çok mücadele edeceklerini vurguladı.
Muğla
Menteşe Kadın Platformu öncülüğündeki kadınlar, kadın katliamlarına karşı adalet talebiyle Sınırsızlık Meydanı’nda basın açıklaması düzenledi. “Söyleyecek sözümü değiştirecek gücümüz var” yazılı pankartı taşıyan kadınlar sık sık “İstanbul sözleşmesi yaşatır”, “Korkmuyoruz susmuyoruz itaat etmiyoruz”, “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek”, “Koruma aklama yargıla” sloganları attı. Basın açıklamasını kadınlar adına Demet Bolat okudu.
‘Failler İstanbul Sözleşmesinden çıkanlardır’
Erkek şiddetinin hayatın bir parçası gibi görüldüğü, faillerin cezalandırılmadığı bir ülkede yaşandığını ve bunun artık bir cins kırım olduğunu dile getiren Demet, “Bu cinskırıma neden olanlar kadın erkek eşitliğine karşı çıkıp kadınları değersizleştirmeye çalışanlardır. 6284 sayılı kadına karşı şiddetle mücadele yasasını hedef haline getirerek saldıranlardır. Bir gece yarısı tek adam kararnamesi ile İstanbul Sözleşmesi’nden hukuksuz şekilde çıkanlardır. Medeni Kanuna her fırsatta saldıranlardır, nafaka hakkını tartışmaya açanlardır, ‘küçüğün rızası’, ‘bir kereden bir şey olmaz’ söylemlerini üretenlerdir. Kadınlara karşı şiddeti, kadınların çözmesi gereken bir sorun olarak görenlerdir. İktidardan muhalefete kadınların eşitlik mücadelesine gözlerini kapatanlardır. Sorumlular, istatistik tutulmadığı, mevcut olanlar çarpıtıldığı, şikayetçi olunmadığı, kamuoyundan ve basından gizlendiği için gerçek sayısını bir türlü öğrenemediğimiz kadın cinayetlerini ve şüpheli kadın ölümlerini gözden kaçırmaya çalışanlardır” dedi.
‘Ataerkil şiddet her yanımızda’
Kadınların yüzde yetmişinin çalışamadığını, çalışan her dört kadından birinin asgari ücret dahi alamadığını dile getiren Demet,“Bakıyor, besliyor, hayat veriyoruz; çalışıyor, didiniyor, şefkat ve aşk veriyoruz ama payımıza yoksulluk ve şiddet düşüyor. Şiddet de yoksulluk da yaşamımızı boylu boyunca kaplıyor. Ailede, okulda, işyerinde, aşkta, özel ilişkilerimizde, her yerde “erkek şiddeti” nefesimizi kesiyor. İş görüşmesinde plazadan atılan biziz, “kıskandım” diye sokak ortasında vurulan da. Tuzluğu uzatmadı diye, facebook hesabı açtı diye, tayt giydi diye dövülen, hakarete uğrayan biziz. Boşanmayı hala canımızla ödüyoruz. Geçen ay Menteşe’de Senem’in başına göz göre göre geldiği gibi… Ataerkil şiddet her yanımızda” diye belirtti.
‘Failler değil şiddete ses çıkaran kadınlar yargılanıyor’
Erkek şiddetine ve kadın cinayetlerine karşı ses çıkaran kadınların polis şiddetine, soruşturmalara ve yargı tacizine maruz bırakıldığını ifade eden Demet, “Menteşe’de Senem’in katledilmesinin ardından sokaklara dökülen ve “erkek adalet değil, gerçek adalet” diyerek adalet sarayına yürüyen kadınlar ifadeye çağrıldılar. Arkadaşlarımız yalnız değildir! Hepimiz oradaydık! Yargının erkek devletin maşası olmasına karşı susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Sorun kişilerde değil erkek devletin kendisinde’
Artan sistematik devlet ve erkek şiddetini, tek tek faillerin bireysel özelliklerine, geçmişlerine dayandırarak kişiselleştiren yorumları eleştiren Demet, “İstanbul Sözleşmesine geri dönün. Uluslararası sözleşmelerin, Anayasanın, yasaların açıkça zorunlu kıldığı sorumluluklarınızı yerine getirin ve derhal harekete geçin” çağrısı yaptı.
Demet, kadınların sokaklarında, meydanlarında özgürce yürüdüğü bir ülke istediğini ifade ederek erkek egemenliğine karşı mücadele etmekten vazgeçmediklerini belirtti.
Açıklama sloganlarla sona erdi.
Aydın
Aydın Kadın Dayanışma Platformu da kadın katliamlarına karşı Sevgi Yolundan başlayarak Aydın Kent Meydanına yürüdü. “Cezasızlık politikaları yüzünden öldürülüyoruz” yazılı pankartın taşındığı basın açıklamasında kadınlar sık sık “Yasta değil isyandayız” “Kadınlar artık susmayacak” “Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz” “Jin jiyan azadi” sloganları attı. Basın açıklamasını kadınlar adına Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Aydın Şube üyesi reyhan Kılıç okudu.
Yüzlerce kadının katıldığı eylem geç saatlere kadar devam etti.
Mersin
Mersin Üniversitesi'nde okuyan öğrenciler, açıklamayla kadın katliamlarına tepki gösterdi. “Katledilen kadınlar isyanımızdır” yazılı pankart açan öğrenciler, “Annelerden kızlara kader değil direniş kalacak”, “Kadının direnişi kadına mirastır”, “Annesi, kızı, ablası, karısı değil insan” ve “Güvende hissetmiyoruz” dövizleri taşıdı. Öğrenciler, Üniversite Caddesi üzerinde yürümek istedi. Ancak polis yürüyüşe engel oldu. Polisin müdahalesine rağmen öğrenciler Üniversite Caddesi boyunca yürüdü.
“Bu ülkede kadın katliamı var! Her yer suç mahali! 8 günde 9 kadının öldürüldüğü haberini aldık. İkbal’i ve Ayşenur’u öldürenin sadece Semih Çelik olmadığını biliyoruz! 6 Ekim’de Mezitli’de öldürülen Sonay Öztürk’ün katilinin sadece Uğur Araç olmadığını biliyoruz! Kadın cinayetlerinin sorumluları 6284’ü uygulamayanlardır. İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece de tek adamın kararıyla çıkanlar, kazanılmış haklarımızı tartışmaya açanlar, cezasızlık ve aile politikalarını uygulayandır!” denilen açıklamada, 6284 sayılı kanuna dikkat çekildi. Açıklamada, “Kadınların mücadeleyle, söke söke kazandığımız 6284 sayılı kadınlara yönelik şiddetin önlenmesine dair yasa etkin bir şekilde uygulanmıyor, çünkü kadınlar ölmemek için gittikleri karakollardan geri döndürülüyor çünkü bu ülkede caydırıcı cezalar değil faillere ödül gibi cezalar veriliyor, sırtı sıvazlanıyor” ifadelerine yer verildi.
Rojin ve Gülistan’ın akıbeti soruldu
Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi:
“Mersin Üniversiteli Kadınlar olarak yurtlarımızın önünde, kampüs içinde otobüs beklerken, yürürken erkeklerin sürekli taciziyle karşı karşıyayız. Sadece Mersin’de değil ülkenin her yerindeki üniversiteli kadınların da güvende olmadığını biliyoruz. Üniversite okumak için gittiğimiz kentlerde tacize uğruyor, öldürülüyor, kaybediliyoruz. Yurttan çıktıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan Van 100. Yıl öğrencisi Rojin Kabaiş 10 gündür kayıp. Munzur Üniversitesinde öğrenci iken 2020’de kaybolan Gülistan Doku’dan 4 yıldır haber alınamıyor. Buradan bir kez daha kız kardeşlerimize ne olduğunu soruyoruz.
‘Birbirimizin yurdu olmaya devam edeceğiz’
Bizler var olduğumuz her alanda birbirimiz için mücadele etmeye, birbirimizin yurdu ve sesi olmaya devam edeceğiz. Öldürülen, tacize uğrayan, şiddet gören ve kaybedilen her kadının hesabını sormak için ellerimiz yakanızda olmaya devam edecek.”
Hatay
İskenderun Kadın Platformu, Eğitim Sen binasında açıklama yaptı. Çok sayıda kadın açıklamaya katıldı. Platformdan Meryem Çolak, kadınların can güvenliğinin olmadığını vurguladı. İktidara öfkeli olduklarını vurgulayan Meryem, "Şiddet faillerinin ve istismarcıların korunduğu, aklandığı ve cezasızlık politikalarıyla ödüllendirildiği coğrafyamızda haklarımıza ve hayatlarımıza sahip çıkmak için bir aradayız. İstanbul Sözleşmesi'nin yürürlükten kaldırılması ile cesaret bulan eril şiddet yaşamlarımızı hedef alıyor. Yargı paketleri adı altında şiddet failleri aklanıyor, sokağa salınıyor. Çocuklar da güvende değil. Çocuk istismarı giderek artıyor ve çocukları hayattan koparıyor" dedi.
Meryem, "Bizler, katledilen kadınların adını bir an bile dilimizden düşürmeden, bu öfke ve isyanla mücadele etmeye devam edeceğiz. Mücadelemiz, özgürce yaşadığımız, sokaklarda güvenle yürüyebildiğimiz, evlerden, iş yerlerinden, kampüslerden tacizcileri, katilleri yok edeceğimiz güne kadar sürecek" diye kaydetti.
Antalya
Antalya Akdeniz Üniversitesi'nde okuyan öğrenciler, Kız Öğrenci Yurdu önünde bir araya gelerek, Olbiya Çarşısı'na kadar yürüdü. Öğrenciler, sloganlarla kadın cinayetlerine tepki gösterdi. Kadın cinayetlerine dair yapılan açıklamada, "Biz gücümüzü birbirimizden alıyoruz. Öğrenciler olarak, ne bu kampüste ne de herhangi bir sokakta kadınlar tedirgin yürümeyi, ne zaman tacize uğrarım ne zaman katledilirim korkusuyla yaşamayı bırakana kadar mücadele edeceğiz" denildi.
Açıklama sonrası öğrenciler, bir süre kız öğrenci yurdu önünde oturma eylemi yaptı.