AMED - Amed’de tutsak yakınlarının devam ettirdiği “Özgürlüğe ses ver” eyleminde hasta tutsakların durumuna ve infaz yakmalara dikkat çekilerek, “Bu zulüm yeter” denildi. 

 

Amed Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (TUHAY-DER) öncülüğünde tutsak yakınlarının başlattığı “Özgürlüğe ses ver” eylemleri devam ediyor. PKK Lideri Abdullah Öcalan ve siyasi tutsaklar üzerindeki tecride karşı Diyarbakır Adliyesi önünde eylem gerçekleştirildi. Eyleme Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed Milletvekili Serhat Eren, DEM Parti Amed İl eşbaşkanları Gülşen Özer ve Abbas Şahin, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Amed İl Eşbaşkanı Sultan Yaray ile dem Parti ve DBP Amed il ve ilçe temsilcileri de katıldı. 

 

Eylemde konuşan tutsak yakını Meryem Soylu, cezaevindeki tutsakların infazlarının yakıldığını söyleyerek, “Hak, hukuk, insanlı böyle bir şey değil. Niye infazlarını yakıyorlar? Bir an önce bu şeyi bıraksınlar. Niye insanların infazını yakıyorlar, bırakmıyorlar? Bunu kınıyoruz. Bu zulüm yeter” sözleriyle tepki gösterdi.

 

Polis, Meryem’in Abdullah Öcalan üzerindeki tecride tepki göstermesinin ardından kitleyi ablukaya aldı. Kitle ablukaya alkış, zılgıt ve sloganlarla tepki gösterdi.

 

‘Asla sessiz kalmayacağız’

 

Abluka içinde konuşan Serhat Eren, “Hakikatin sesini engellemeye çalışıyorlar” diyerek tepki gösterdi. Dün cezaevinde katledilen ağır hasta tutsak Abdulkadir Kuday’ı hatırlatan Serhat, konuşmasına şu şekilde devam etti: “Arkadaşımız cinayetin kurbanıdır. Dün yaşamını yitirdi ama sıradan bir ölüm değildir. İktidarın 3 yıldır planladığı bir şeydir. Abdülkadir Kuday’ın tedavisinin yapılması için başvurularını kabul etmeyerek ölüme sürüklemiştir. Bu planlanmış bir cinayettir. Cezaevlerindeki koşullar arkadaşlarımızın ölümcül hastalıklara yakalanma sona neden oluyor. Tedavi etmeyerek ölümü dayatıyorlar. Kuşkusuz kendisinden 4 yıldır haber alınamayan Sayın Öcalan'ın durumuna ses çıkarılmamasından kaynaklı bunlar yaşanıyor. Muhalefetin sessiz kalması iktidarın ölüm planlamasına güç katmıştır. Muhalefetin cezaevlerine yayılan bu hukuksuzluğa sessiz kalması, hukuksuzluğa ortak olduğu anlamına geliyor. Arkadaşlarımızın hukuka aykırı bir şekilde infazları yakılmaktadır. Asla sessiz kalmayacağız. Yargı önünde ve halkın vicdanında da hesabını soracağız.”

 

‘Devlet bu insanları ölüme gönderiyor’

 

Serhat son olarak sözlerine şunları ekledi: “Bu eylem hukuka aykırı değildir. İnsanlar bir sorunla ilgili, tecritle ilgili meramlarını anlatmak için buradalar. Sizin yaptığınız anonsun hiçbir dayanağı yoktur. Annelerimizin yaptığı eylem suç değildir. Hiç kimseyi bu şekilde korkutamazsınız. Uluslararası hukuk ‘Devlet cezaevlerindeki tutsakları yaşatmak zorunadır’ diyor. Ama devlet bu insanları ölüme gönderiyor.” 

 

Açıklama, yapılan oturma eylemi ardından sona erdi.