Narin katliamı ardından: Çulî'de kirli geçmiş gün yüzüne çıkıyor

  • 11:44 12 Eylül 2024
  • Güncel
AMED - Narin Güran'ın katledilmesinin ardından gözlerin çevrildiği Çulî Mahallesi'nde birçok kirli ilişki gün yüzüne çıkarken, daha önce “intihar” ettiği öne sürülen Narin’in 17 yaşındaki kuzeninin ise ölüme sürüklendiği öğrenildi. 
 
Amed’in Rezan (Bağlar) ilçesine bağlı Çulî (Tavşantepe) Mahallesi'nde, 21 Ağustos’ta kaybedilen 8 yaşındaki Narin Güran’ın cenazesi, 8 Eylül’de bulundu. Narin’in yaşadığı eve 1.5 km mesafede olan Eğertutmaz Deresi’nde bulunan Narin’in, nasıl katledildiği ve neler yaşandığı tüm kamuoyu tarafından merak edilirken, annesi, babası ve abisinin de aralarında bulunduğu 23 kişi gözaltına alındı.
 
Olayın magazinleştirmek ve gerçeklerden saptırmak için onlarca iddia ortaya atılsa da, hâlâ neler olduğu, Narin’i asıl kimin katlettiği, kimlerin bu katliama ortak olduğu bilinmiyor. Bilinen tek şey ise, Çulî Mahallesi'nin nüfusunun tümü bu katliamdan haberdardı. Ve sustular. 
 
Yurttaşlar:  Salim’i ele vermezler
 
Peki, neden sustular? Bununla ilişkili olarak da birçok iddia dolaşıyor dijital medya hesaplarında. Dün bakanların mahalleye gelmesi nedeniyle  girişimiz mümkün olmasa da en yakın mahallelerden başlayarak, mahalleyi tanımaya çalıştık. Yakın mahallelerde yaşayan ve Çulî Mahallesi'ndeki ailelerle ticaret veya arazi nedeniyle iletişimleri olan, Güran ailesini de tanıyan yurttaşlar, “O köyden kimse, Salim’i ele vermezdi” diyor. 
 
‘5’nci gün bulunduğu söylendi’
 
Mahallenin tümü akraba. En yabancısı dahi o ailenin uzak akrabası. Ancak gerçek bir yabancı mahalleye henüz girememiş. Bir yurttaş, “Bunlar dışarıdan kız da almaz kız da vermez” diyor. Bunu mahallenin kendi içine kapalı olması yönünden önemli bir bilgi olarak belirtiyorum. Yurttaş yine devam ediyor: “Narin niye bu kadar geç bulundu anlamadık. İlk gün biz de arama çalışmalarına katılmıştık. Çalışmaların ikinci günü de vardık. İkinci gün birçok delil de bulunmuştu. Daha erken bulunur sanıyorduk. 5’inci gün köyden biriyle görüştük, ‘Narin ölü bulundu’ dedi. Aradan birkaç saat geçti, ses seda yok dedik acaba ne oldu, cenaze vs. köyden çıt yok. Aradık yine ne yaptınız cenaze çıkmadı köyden hani bulmuştunuz diye sorduk, yok dedi Narin değilmiş yanlış anlamışız. Muhtemelen bulunduysa bile Salim birilerini devreye koyup anında kapattı üstünü, bulmamış gibi yaptılar. Orada ben biraz şüphelendim de açıkçası ama dedim belki bir şeyi benzettiler, o sandılar, sonra o olmadığını anladılar."
 
‘Hizbullah ile bağları var’ 
 
Aynı yurttaş, “Salim çok güçlüdür” diye ekliyor. Dijital medyada bazı hesapların Salim Güran’ın DEM Parti’ye oy topladığı öne sürülmüş ve ailenin DEM Partili olduğu belirtilmişti. Ancak görüştüğümüz yurttaş, “O köyde DEM Parti’ye çalışan olmamıştır. Biz yıllardır bu köylerdeyiz. Salim gerçekten DEM Parti’ye oy toplasaydı, kapı kapı dolaşmasına gerek kalmazdı, tek sözüyle herkes işaret ettiği partiye oyunu verirdi. Köyün bazı gençleri ve birkaç büyüğü hariç DEM Partili yok. 20 yıl öncesine kadar da HÜDA PAR’lıydı hepsi. Sonra ne olduysa AKP’ye döndüler. Hizbullah ile de bağları var. Yani direkt onlarla bir ilişkileri şu an var mıdır onu bilemem ama hala bağlarının olduğunu biliyoruz” diyor. 
 
‘Kız işkenceye dayanamadı intihar etti’ 
 
Yakın mahallelerden başka bir yurttaş is, mahallede şüpheli şekilde yaşamını yitiren Narin’in 17 yaşındaki kuzeni için “İsminden tam emin değilim ama Çınar diye hatırlıyorum. Çınar ve annesi babadan işkence görüyorlardı. Dayak değil, bildiğiniz işkenceydi. Köyü terk ettiler kaçtılar ama Narin’in nenesi (annesinin annesi) gidip kızı da annesini de eve geri getirdi. Anne dönünce kız da dönmek zorunda kalmıştı. Nenesi kıza ‘ne yapsa da babandır evden kaçmayacaksın bir daha’ deyip onu eve geri getirmişti. Çınar, babasının işkencesine daha fazla dayanamadığı için intihar etti. Bunu bütün köy, bütün çevre köyler biliyor. O kadınla kızın çığlıkları arşı yırtardı, köyden bir tane şerefli insan çıkıp o adama ‘sen ne yapıyorsun’ demedi. Hepsi birbirinin aynısı. Narin’i de el birliğiyle katlettiler. Olayı bilen biri ortaya çıkmasını istedi yoksa o kızın cenazesi asla bulunamazdı. O Salim var ya, tüm köyü etkisi altına almış. Büyüğünden küçüğüne kimse onun sözünün üstüne söz söylemez. O ne derse odur” diye belirtiyor. 
 
‘Salim kirli insanlarla çalışıyordu’ 
 
Yurttaş, Salim’in çok güçlü bir çevresi olduğuna da işaret ederek, “Bakın ben de AKP’ye oy veririm ama kendi halimdeyim. 22 yıldır AKP’liyim ama benim daha evime AKP vekili gelmemiştir. Ne demek istediğimi anlıyor musunuz? Ama Salim kendi halinde değildi. Onca mal mülk havadan düşmedi payına. Kirli işler yaptılar. Kirli insanlarla çalışıyordu. Salim arkasındakilere güvenerek atar adımını. Bu çevrede neredeyse tüm köylerin yakınında, yol üstüne bir kalekol ya da jandarma noktası vardır. Ama sadece o köyün yok. Köylüler kabul etmedi ve devlet de köylüyü kırmayıp kalekol falan kaldırttı oradan. Bakın o Nevzat hala Hizbullahçıdır. O Güran ailesinden değildir işçidir. İyi de tanırız. O Hizbullah’la hareket eder. Yıllardır da onlar için çalışır. O köyü çözemezsiniz. Yani anlatacak çok şey var ama biz de canımızdan korkuyoruz. 20’sini tutuklasalar 70’i dışarda kalacak. Her şeyi söyleyemiyoruz. Ama şu kadarını bilin o köyden kimseye hayır gelmez. Salim köye silah da getirir saklardı, mermi de getirirdi daha kötüsünü de yapardı. Her şey beklenir onlardan. Bunlar söylenti değil gerçektir. Devlet boşuna mı üstünde duruyor? Bugün bakanlar neden geldiler köye? Onlar da o köyde normal şeyler olmadığını biliyorlar” diye ekliyor.