Rojîn Hebabî

 

ŞENGAL - Deniz Fırat'ın şehadetinin 10’uncu yıldönümünde konuşan Gazeteci Berivan Çiya, her zaman ve her yerde Deniz'in izinden gideceklerini ve gerçeğin sesi olacaklarını belirtti.

 

Gazeteci Deniz Fırat, bundan 10 yıl önce 8 Ağustos 2014'te Şehit Rüstem Cûdi Mülteci Kampı'nda (Mexmûr) DAİŞ çetelerinin Mexmûr'a düzenlediği saldırıda hayatını kaybetti. Elindeki kamerasıyla çetelerin saldırılarını dünya kamuoyuna aktarırken yaşamını yitiren Deniz, hem mücadelesiyle hem de gazeteciliğiyle arkadaşlarına ve halkına önemli bir miras bıraktı. Gurbetelli Ersöz ve Apê Musa’dan devraldığı hakikat bayrağını taşıyan Deniz, onlar gibi hakikat yolunda özgür basının ölümsüzlerinden oldu. Bugün Deniz'in ardılları, Deniz'in kamerası ve kalemiyle gerçeği tüm dünyaya aktarıyor.

 

Deniz Fırat'ın yitirilişinin 10’uncu yıldönümünde ajansımıza konuşan gazeteci ve Çira TV sunucusu Berivan Çiya, Deniz Fırat'ın izinde her zaman hakkın ve hakikatin sesi olacaklarını belirtti.

 

‘Özgürlük yolundaki gazeteciler hedef alınıyor’

 

Deniz şahsında özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenleri anan Berivan, Deniz'in takipçisi olduklarını söyledi. Berivan, "Maalesef Şehit Deniz, DAİŞ çetelerinin hedefi oldu ve hayatını kaybetti. Şehit Deniz, savaş alanlarını tek tek gezerek çetelerle ilgili gerçekleri kamuoyuna anlattığı için hedef alınarak şehit edildi. Gerçekleri ortaya çıkarmak için özgürlük çizgisinde yürüyen onlarca gazeteci arkadaşımız hedef alınarak şehit edildi. Hakikatin sesinin, renginin çıktığı her yerde hakikatin gazetecileri vardır ama ne yazık ki düşmanları da hakikatin sesini yok etmek için oraya gidiyorlar" ifadelerini kullandı.

 

‘Gazetecilere karşı özel savaş yürütüyorlar’

 

Berivan, gazetecilere karşı yürütülen özel savaşa işaret ederek, “Düşman, gazetecileri şehit ederek geri adım atacağımızı sanıyorsa yanılıyor. Her şehit bizim için hakikatin sesi ve hakikatin gücü olur. Sözümüzü Deniz yoldaşın şahsında tekrarlıyor ve her zaman gerçeğin sesi olacağımıza söz veriyoruz. Maalesef şimdi basına karşı özel bir savaş yürütüyorlar, gençliği popülizme yönlendirmek istiyorlar ya da ekstra para yoluyla ve farklı yollarla özgür basın emekçilerini çalışmalardan uzak tutmak istiyorlar ama gerçek gazeteciler halkının sesi ve rengi olanlardır” şeklinde konuştu.

 

‘Her zaman Deniz’in izinde olacağız’

 

Ayrıca kadın gazetecilere yönelik saldırılara dikkat çeken Berivan, son olarak şunları söyledi: “Özgür kadının rengi, özgür toplumun rengidir. Şengal'de gazeteci deyince kadın gazetecileri hatırlıyoruz. Çünkü kadınların çoğunluğu bu işin içinde. Sadece Şengal'de değil, her yerde gazetecilerin çoğunluğu kadın. Basınımızdan yükselen sesin ve rengin duygu ve gerçeklikle dolu olmasının ilk nedeni budur. Tabii bunun yanında bize yönelik özel saldırılar da var. Programlarımız ve videolarımız farklı şekillerde farklı amaçlar için dağıtılmaktadır. Kadın gazeteciler, Deniz ve Nujiyan'ın yolunda yürüdüğümüzü, bunun için her zaman gerçeğin sesi olacağımızı ve özel savaşa karşı çıkacağımızı unutmamalıdır. Öğretmenimiz Şehit Deniz'i bir kez daha saygıyla anıyoruz. Sonuna kadar doğruları yazacağımızın ve söyleyeceğimizin sözünü veriyoruz. Deniz Fırat'ın her zaman takipçisi olacağız.”