‘Kürtler dillerinden ve kültüründen asla vazgeçmedi’
- 09:05 2 Ağustos 2024
- Güncel
AMED - Son dönemlerde devletin Kürtçeye dönük tahammülsüzlüğüne dikkat çeken DBP Amed İl Eşbaşkanı Sultan Yaray, “Devlet Kürtçe’yi ve halay çekmeyi engelleyerek gücünü göstermeye çalışıyor. ‘Bizsiz hiçbir şey yapamazsınız, biz ne dersek onu yapacaksınız’ diyorlar” diyerek Kürtlerin dilinden ve kültüründen asla vazgeçmediklerini söyledi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) belediyelerinin Kurdistan’da yayalar için yazdığı Kürtçe yazılar İçişleri Bakanlığı’nın talimatıyla silinirken Kürtçe stanlarla halay çekenler de gözaltına alınarak tutuklanıyor. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Amed İl Eşbaşkanı Sultan Yaray, son dönemlerde yaşananları değerlendirdi.
‘Kürtler buna direndi’
Bu politikaların soykırımın, yok etmenin devamı olduğunu söyleyen Sultan, dile dönük saldırıların bugün başlamadığını belirtti. Hiçbir ulusun dilsiz olmadığını kaydeden Sultan, “Dil ulusun temelidir, edebiyatın temelidir, var oluşun temelidir. Topluma yön veriyor. Kürt toplumunu da bitirmek istedikleri ve asimile etmek için yıllardır bu konseptlerini yürütüyorlar. Aslında bunu diğer halklardan da görmek mümkün. Laz, Ermeni, Çerkez, Arnavut ve diğer halkları zorla Türkleştirmeye çalışıyorlar. Bazı yerlerde bu uygulama devreye konuldu fakat Kürtler gördükleri tüm baskı ve engellemelere rağmen buna direndi ve kabul etmedi. Tabi bunu Türklere karşı olduklarından değil sadece dillerini, kültürlerini, benliklerinden vazgeçmiyorlar. Dilleri ve kültürleriyle topraklarında yaşamak istiyorlar” dedi.
‘Kürtler asla dillerinden vazgeçmez’
Devletin uyguladığı politikalarla Kürtleri benliklerinden, Kürtlüklerinden uzaklaştırmak istediğine dikkat çeken Sultan, “Yazılarından tutalım, konuşmalarına kadar, edebiyatlarına ve halaylarına kadar cezaevleri ile korkutmak isteniyor. Fakat onlar da biliyor ki Kürtler asla dillerinden vazgeçmiyor. Çünkü Kürtçe yeni olan bir dil değil çok zengin ve binlerce yıllık tarihi olan bir dildir. Yapılan tüm araştırmalarda zaten Kürt dilinin ne kadar eski bir dil olduğu da ortaya çıkıyor. Örneğin yine yapılan bir araştırmada 250 Kürtçe stran ortaya çıktı. Bu stranların Türkçeye dönüştürdüğünü de gördük. Böyle zengin bir dil ne baskılarla, ne cezaevlerine atılmakla, ne katletmekle asla bitmez. Onlar artık bu uygulamalarından ve sistemlerinden vazgeçsin. AKP ve MHP her zora düştüğünde Kürtlere ve dillerine saldırıyor” şeklinde konuştu.
‘Tecrit derinleştikçe baskılar da artıyor’
45 milyona yakın Kürt’ün yaşadığı bir yerde Kürtçe’nin seçmeli bir ders olarak verilmesinin utanç verici olduğunu belirten Sultan, “Bir ay sonra okullar açılacak. Çocuklar Kürtçe’yi seçmeli olarak seçecek fakat ya form bulamıyorlar ya da öğretmen bulamadık diyorlar. Yani her fırsatta Kürtçe’yi bitirmek istiyorlar ama son yıllarda öyle bir aşamaya getirdiler ki Kürtlere tahammülleri kalmamış. Bunu kayyım atamalarından görüyoruz. Tabi bu yaşananların hiçbiri tecritten bağımsız değildir. Bugün var olan durumlara baktığımızda Sayın Öcalan üzerindeki tecrit derinleştiğinde, görüşmeler kesildiğinde dil üzerinde de ciddi baskılar oluşuyor. Fakat görüşmeler olduğunda toplumda bir yumuşama oluyor. Baskılar ve engellemeler duruyor. Barış ortamı oluşuyor ama 3 yıldır Sayın Öcalan ile hiçbir görüşme sağlanamıyor. Bu da ne anlama geliyor onun şahsında dil üzerindeki şiddette artıyor, toplum üzerindeki şiddet de artıyor” sözlerine yer verdi.
‘Halay Kürtler için terapidir’
“Halay çekenler, dillerini konuşanlar, demokratik haklarını kullananlar devletin gözünde suçlu olarak görünüyor” diyen Sultan, “Son dönemlerde Kürtlerin çektiği halay da suç haline gelmiş. Fakat Kürtler bunu yıllardan beri diyor halay kendileri için bir terapi yöntemidir. ‘Ne kadar kötü olursak olalım halay çektiğimizde kendimize geliyoruz’ diyorlar. Tüm ağır ve zor şartlara rağmen Kürtler halay çekiyor. Bu da Kürtlerin halaya ne kadar bağlı olduğunu gösteriyor. Fakat devlet bunu engelleyerek gücünü göstermeye çalışıyor. ‘Bizsiz hiçbir şey yapamazsınız, biz ne dersek onu yapacaksınız’ diyorlar. Dünyaya da Kürtlerin bakan, doktor, avukat olduklarını Kürtlerin de haklarının olduğunu göstermeye çalışıyorlar. Fakat gerçekliklerine baktığınızda Kürtler üzerinde uygulanan konseptlere baktığınızda Kürdü hiçbir şekilde kabul etmiyorlar. Kürtler kimlikleri ile bir şey yaptıklarında anında suç olarak önlerine çıkarıyorlar” dedi.
‘Tüm politikalar Kürtleri bastırmak amaçlıdır’
Sultan, son olarak şu ifadeleri kaydetti: “Tüm yapılanlara baktığımızda bu da savaşın bir devamıdır. Gördük Rojava’da Başûr’da Kürtlerle savaş içerisindeler. Kürtlere açtıkları savaşla kendilerini yaşatmaya çalışıyorlar. Her sıkıştıklarında, ‘bir kurşun ne kadardır biliyor musunuz’ diye soruyorlar. Yaptıkları her şey Kürtleri bastırmak amaçlıdır.”