Tülay Hatimoğulları: Kayyıma derhal görevden el çektirilsin
- 18:08 13 Haziran 2024
- Güncel
COLEMÊRG - Kayyımların derhal görevden el çektirilmesi gerektiğini söyleyen DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Bu, bir askeri darbedir aynı zamanda. Biz, belediyelerimizi kazandığımız her yerde, demokrasi adına, insan hakları adına, bu ülkenin geleceği adına, Türkiye’de yaşayan bütün halkların ortak yaşamı adına korumaya devam edeceğiz” dedi.
Colemêrg Belediyesi'ne 3 Haziran'da kayyım atanmasına karşı kentte "Belediyeler halkındır gaspa izin vermeyeceğiz" mitinginde DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları konuştu.
‘Kayyıma karşı direniyoruz’
Kayyım atandığı günden beri direndiklerini belirten Tülay, “Bizler kayyım atandığı günden beri buradayız, direniyoruz. Kayyıma karşı direniyoruz. İrademizi çalanlara karşı direniyoruz. ‘Bir Kürt kendi kendini yönetemez, Kürtler bu ülkenin asli yurttaşı değildir’ diyen Ankara’daki hukuksuz hukuka karşı direniyoruz. Kayyımı atayanlar, kendileri bizzat Erdoğan itiraf etmiştir. Bu kanuni değildir demiştir. Ama biz kendi hukukumuzu uyguladık demiştir. Hakkari halkının bu alanda ve meydandaki iradesini ey Ankara duyuyor musun, ey AKP, ey küçük ortağı MHP, ey bizleri hedef haline getirmek isteyenler duyun halkın sesini, duyun halkın alkışını, duyun halkın zılgıtını, duyun halkın direnişini! Bunlar kayyım atayarak, seçme ve seçilme hakkımızı elimizden almış oluyorlar. Bugün sadece Türkiye için değil dünyanın neresine giderseniz gidin seçim demek demokrasinin asgari koşulu demektir. Sizler seçme ve seçilme hakkını ortadan kaldırarak kayyım rejimi ile Kürde ‘sen seçilemezsin seçilsin de yönetemezsin’ diyerek her türlü yalanı dolanı hileyi her türlü kumpas davasını Kürde reva gören anlayış şunu görecek. Halk direniyor. Halk kayyıma ‘hayır’ diyor iradesine sahip çıkıyor. Halk bu siyasi darbeyi kabul etmiyor” dedi.
‘Kayyımcı anlayışa karşı en büyük cevabı vereceğiz’
Sürekli polis saldırısına maruz kaldıklarını kaydeden Tülay, “Ama yılmadık ama geri adım atmadık ama hep alanlarda meydanlarda direnmeye devam ettik. Onlar diyor ya bu kayyım meselesinin darbeyle alakası yok diyorlar. Bu, bir siyasi darbedir, asla kabul etmiyoruz. Bizler Hakkari Valiliği’nin önünde basın açıklamamızı ve oturma eylemimizi yaparken birkaç gün önce burada hemen valiliğin bahçesine jandarmayı indirdiler. Jandarma indi Hakkari sokaklarına! Bu, bir askeri darbedir aynı zamanda. Bizler belediyelerimizi kazandığımız her yerde, demokrasi adına, insan hakları adına, bu ülkenin geleceği adına, Türkiye’de yaşayan bütün halkların ortak yaşamı adına korumaya devam edeceğiz. Belediyelerimizi siz değerli halklımızla beraber gözümüz gibi koruyacağız. Halkın içindeyiz hep halkın içinde kalacağız. Halk ile beraber yöneteceğiz. Bütün belediye eş başkanlarımız belediye meclis üyelerimiz 7/24 halkın hizmetinde çalışmaya devam edecek kayyımcı anlayışa en büyük cevabı böyle vereceğiz” sözlerini kullandı.
‘Yaşasın halkların kardeşliği’
Kayyım atanmasının nedenin Kürt sorunu olduğunu dile getiren Tülay, “Kürt sorununu burada 40 yıldır devam eden ve kanayan yaramız olan Türkiye’nin demokratikleşmesinin önündeki en büyük engellerden biri olan Kürt sorunun siyasal diyalogla barış ve demokratik zeminde barışçıl zeminde çözülmediği sürece de Türkiye’de ne işçi ne emekçiler kadınlar gençler bizler Türkiye halkları olarak bu ülkenin Kürdüyle Türküyle Arabıyla Lazıyla Çerkeziyle beraber bizler özgürleşemeyeceğiz. O yüzden biz Kürt sorunun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesi için mücadele edeceğiz. Hakkari’de Deniz Gezmişlerin adına yapılmış bir köprü var. Deniz Gezmiş bu ülkede hepimizin devrimci olmasında büyük emeği olan, onun anılarıyla mücadele tarihiyle büyüyen bizler, bir kez daha onun sözünü tekrarlıyoruz. Yaşasın Türk ve Kürt halkının kardeşliği yaşasın halkların kardeşliği. Hakkari’de kayyıma karşı direnmenin anlamı budur. İşte halkların kardeşliğini savunmanın anlamını biz bir kez daha Denizlerden sonra burada bu sahnede hep birlikte gördük. Biz biliyoruz ki Türkiye’de muhalefetin kayyımla ilgili ortaya koyduğu tutum çok değerli. Burada Hakkari’den bütün Hakkari halkı adına bütün ezilenler ve sömürülenler adına, kayyıma karşı direnenlere sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz” diye konuştu.
'Direnerek kazanacağız’
Atanan kayyımın derhal görevinden el çektirilmesi gerektiğini söyleyen Tülay, “Belediye Meclisimizin seçmiş olduğu Viyan Tekçe bizlerin oyuyla belediye eş başkanımızdır. Biz bu talepleri Hakkari’de de, İstanbul’da, İzmir’de, Adana’da, Mersin’de, Ankara’da, Türkiye’nin dört bir yanında Kayyım konusunda geri adım atılana kadar Hakkari'de gerçekten belediye yönetimi kayyım elinden alınmalı ve esas sahiplerine teslim edilmelidir. o darbecilerin o irade gaspçılarının orada yeri yok. Biz Türkiye ve Kürdistan'ın dört bir yanında mücadelemizi kayyım politikasını geriletene dek hep beraber devam edecek miyiz? İşte bu coşkumuz ve direngenliğimiz devam edecek. Bunu bütün Türkiye bilsin Ankara bilsin Saray bilsin Sarayın küçük ortağı akıl hocaları bilsin. Bizler direnerek kazanacak, yaşasın direnişimiz. Dayanışarak birleşerek kazanacağız. Direnerek kazanacağız” dedi.
İçişleri Bakanı’na çağrı
Ardından konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, direnişin yükseltilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Hakkari'de ortaya koyduğunuz bu dayanışma ve direniş bundan sonra kayyım atamak isteyenleri düşündürecektir. Bizler irademize sahip çıkmaksak, bizler bu yalancı talancı dilimize kültürümüze düşmanlık yapan kayyımcı anlayışın karşısında direnmezsek birlikte olmazsak ortak mücadeleyi büyütmezsek bunlar bizim evlerimize işyerlerimize cebimizdeki paraya, içtiğimiz suya, zeytine bile kayyım atayacaklar. Emin olun öylesine büyük bir düşmanlık yapıyorlar ki bir gün bakarsınız bir KHK ile birlikte ‘6 zeytinden fazla yemek yasaktır. Kürtler çalışamaz, kadınlar evlerinden çıkamaz’ diyebilirler. Bu zulüm düzeni karşısında bugün burada olduğu gibi Türkiye’nin dört bir yanında bir araya geleceğiz.
Bizi yok sayan irademizi gasp eden dilimizi kültürümüzü yok sayan yasaklayan bizi aşsızlığa, işsizliğe mahkum eden bu kayyım düzeni karşısında ancak birleşirsek dayanışırsak burada olduğu gibi her zulüm karşısında aynı dayanışmayı ortaya koyarsak emin olun başarmamak için hiçbir sebep yok. Bakın 31 Mart'ta yenilmez denilen parti sandığa gömdünüz. Şimdi bu kayyımcı anlayışı hep birlikte dayanışarak mücadele ederek göndermeye var mısınız? Dün Wan’da olduğu gibi bugün Hakkari'de olduğu gibi yarın emekçilerin yoksulların ezilenlerin başına gelecek bir kötülük karşısında nerede olursa olsun Muğla’da Konya’da İstanbul’da İzmir’de Kars’ta, Iğdır’da dayanışmaya var mısınız? Ben de sizlere inanıyorum İstanbul’dan Muğla’dan, İstanbul’dan, İzmir’den yüzlerce km öteden emekçi yoksul Colemêrg halkıyla dayanışmak için buraya gelen siz fedakar yiğit halkımızın bu zulüm düzeni karşısında direneceğine inanıyorum” dedi.
Tuncay son olarak, kayyım zihniyetine karşı mücadele edeceklerini söyleyerek, konuşmasına son verdi.
Miting, konuşmaların ardından sonlandı.