WAN - Colemêrg Belediyesi’ne atanan kayyıma karşı çeşitli eylem ve etkinliklerle yapılan protestolar dört bir yana yayılırken, Kürt halkına yönelik inkâr politikalarının tecrit ile bağlantılı olduğunu söyleyen yurttaşlar, her alanda mücadeleyi yükseltme mesajı verdi.

 

Kürt halkı, 31 Mart yerel seçimlerinde iktidarın Kürt düşmanlığından beslenen politikalarına karşı güçlü bir duruş sergileyerek seçimin galibi oldu. Kürtlerin başarılı seçim stratejisi, büyük bir yıkılışa doğru giden AKP'yi demokrasi geliştirmek yerine, "Yumuşama" söylemleriyle ana muhalefeti de yanına alarak Kürt halkını yalnızlaştırma çabalarına yöneltti. İktidarın tüm baskı ve tehditlerine rağmen, Kurdistan’da sandığa giden yurttaşlar AKP’ye büyük bir ders verdi. Seçim sonuçlarını hazmedemeyen AKP, hırsızlık ve yolsuzlukla gündemdeki yerini koruyan kayyım atamalarını tekrar gündeme getirdi.

 

Protestolar aralıksız sürüyor

 

İçişleri Bakanlığı talimatıyla geçtiğimiz Pazar gecesi polis ablukasına alınan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) yönetimindeki belediyenin yanı sıra, Colemêrg halkının yüzde 48,91 oy oranıyla iradesi olarak seçtiği belediye eşbaşkanı Mehmet Sıddık Akış hakkında gözaltı kararı verildi. Kayyım kararına karşı protestoların her geçen saat daha da yükseldiği Colemêrg'de, eşbaşkan Sıddık’ın çıkarıldığı Hakkari 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi, on yıl önce açılan bir dava sonucu 19 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Bu karara karşı, başta Colemêrg halkı olmak üzere, Türkiye ve dünyanın birçok kentinde halk sokaklara dökülerek tepkilerini gösterdi. Kayyım atamasının üzerinden bir hafta geçmesine rağmen, yurttaşlar gece gündüz kesintisiz direniş ve protesto etkinlikleri düzenlemeye devam ediyor. 

 

Wan’da kayyım atamalarına karşı kadınlar tepkilerini dile getirdi. 

 

‘Her alanda tepki göstermeye devam edeceğiz’

 

Gülnaz Kaymaz, "Kürt halkının yıllardır hakkını yiyorlar. Cumhurbaşkanı belediyelerimize kayyım atıyor. Kürt halkına 'terörist' diyorlar. Kim bize 'terörist' diyorsa, kendisi 'teröristtir'. Kürt halkı her alanda buna tepki gösteriyor ve göstermeye devam edecek. Kürt halkı her zaman yapılan haksızlığa karşı duracak. Biz,  kayyımları kabul etmiyoruz. Allah kabul etmesin!" şeklinde konuştu.

 

 

‘Kayyıma karşı taş üstünde taş kalmaz’

 

Dindar da, "Hak değil, Kürtler kazandı. Bu zulümdür, bu zulmü yapmamaları gerekiyor. Haksızlığa karşı herkesin karşı çıkması gerekiyor. Wan’da büyük bir itiraz yükseldi. Bu kez de böyle bir girişim olursa taş üstünde taş kalmaz. Halk kayyımları kabul etmiyor" ifadelerini kullandı. 

 

‘Oy namustur, herkes namusuna sahip çıksın!’

 

Kayyım politikalarına tepki gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Münife Koçak da, "Oy namustur, biz namus için sandığa gittik. Kimse Colemêrg’i yalnız bırakmasın. Herkes irade gaspına karşı tepki göstermeli. Kayyım ataması asla kabul edilemez" şeklinde konuştu.

 

‘Tecrit kalkmadan kayyım atamaları sürecektir’

 

Kürt halkına yönelik inkârcı politikalara karşı her koşulda barışı savunduklarını belirten Münife, yaklaşık 3 yıldır PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan haber alınmadığına işaret etti. Ailesi ve avukatlarıyla görüştürülmeyen PKK Lideri için dışarıda ve cezaevlerinde çeşitli eylem ve etkinliklerle protestoların sürdüğüne dikkat çeken Münife, "Cezaevlerinde çocuklarımız üzerinde büyük ihlaller yaşanıyor. Tecrit son bulmadan kayyımlar atanmaya devam edecektir. Belediyelerimize sahip çıkmamız gerekir. Oyumuzu verdik, bu bizim hakkımızdır. Herkesin iradesine sahip çıkması gerekir" çağrısında bulundu.