‘Tecrit var oldukça ‘normalleşme’ olmaz’

  • 15:49 31 Mayıs 2024
  • Güncel
 
 
WAN- “Özgürlüğe ses ver” eylemleri kapsamında  Rêya Armûşê ilçe binası önünde yapılan açıklamada tecrit var oldukça normalleşmeden söz edilmeyeceğine dikkat çekilerek, “Türkiye’nin içinde olduğu sosyo-ekonomik, politik ve hukuki tüm krizlerin ana nedeni tecrit ve hukuksuzluk politikalarıdır” denildi. 
 
Wan'da Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUHAY-DER) ve tutsak yakınlarının "Tecride son ver" eylemi kapsamında AKP İl binası önünde yapmak istediği açıklama engellendi. Bunun üzerine Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Rêya Armûşê İlçe örgütü önünde açıklama yapıldı. Açıklamada "Zindanlara ses ver" pankartı taşınırken, açıklamaya DEM Parti İl eşbaşkanları Gülşen Kurt, Veysi Dilekçe, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) İl Eşbaşkanı Harun Okay,  Wan milletvekileri Mahmut Dindar, Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, Wan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan, DEM Parti Gençlik Meclisi ve Tevgera Jinên Azad (TJA) üyelerinin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.
 
‘AİHM’in verdiği kararlara uyulmalı’
 
Kitle adına konuşan DEM Parti İl yöneticilerinden Şeref Yıldız, cezaevlerinde siyasi tutsaklara yönelik hukuk dışı uygulamalar, eziyet ve işkence uygulamalarının yaşam hakkını tehdit ettiğini ifade etti. Tutuklu ve hükümlülerin, ulusal ve uluslararası mevzuatta düzenlenen temel hak ve özgürlüklerinin sistematik bir şekilde ihlal edildiğine vurgu yapan Şeref, “Özellikle Kürt halkının ‘irademdir’ dedikleri ve seçtikleri söz konusu olunca hukukun evrensel ilkeleri, Anayasa Mahkemesi kararları, AİHM kararları askıya alınmakta, hukuk uygulanmamaktadır. Normalleşme ve yumuşama mesajlarının verildiği bu süreçte HDP, Kürt siyaseti, devrimciler ve demokratlar, iktidar tarafından siyaset sahnesinden silinmek isteniyor. Hasta, yaşlı ve engelli tutsakların yaşam ve sağlık hakları ihlal ediliyor ve cezaevlerinden her hafta bir ölüm haberi geliyor. 65 yaş üzeri birçok sağlık sorunu olan tutukluların gecikmeksizin yaşam ve sağlık haklarına kavuşması için iktidarı, demokratik kitle örgütlerini, insan hakları kuruluşlarını sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyoruz. Tecrit var oldukça normalleşme olmaz ve Türkiye’deki hiçbir kriz gerçek anlamda son bulamaz. Türkiye’nin içinde olduğu sosyo-ekonomik, politik ve hukuki tüm krizlerin ana nedeni tecrit ve hukuksuzluk politikalarıdır ” ifadelerini kullandı.
 
‘Tutsakların talepleri taleplerimizdir’
 
Ardından konuşan Wan Milletvekilli Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, PKK Lideri Sayın Abdullah Öcalan üzerinde 25 yıldır bir tecrit politikası yürütüldüğünü belirterek 39 aydır tecridin daha da derinleştiğini işaret etti. Tecridin  sadece İmralı ile sınırlı olmadığını kaydeden Gülcan, “Şu an Kurdistan’ın ve Türkiye’nin bütün cezaevlerine sirayet etmiş durumda. Bu topraklarda en çok acı çeken anneler oluyor. Annelerin tek isteği bu topraklarda özgür ve eşit bir yaşamın inşa edilmesi, bu toprakla açığa çıkarılmış olan savaş politikalarının son bulmasıdır. Cezaevlerinde açığa çıkmış olan eylemlerin dışarıda daha çok sahiplenilmesi gerekiyor. Çünkü Kürt sorunu ve Kürt sorununun barışçıl, demokratik yöntemlerle çözümü sadece Kürtlerin problemi değil sonucu da sadece Kürtleri olumlu olarak etkileyen bir sonuç olmayacak. Yaşanan krizin temel sebebi iktidarın Kürtler üzerinden açığa çıkarmış olduğu bu tecrit ve savaş politikalarıdır. ‘Özgürlüğe ses ver’ eylemlerimizin sesini daha fazla büyütmemiz gerekiyor. Tutsakların talepleri taleplerimizdir. Sayın Abdullah Öcalan üzerinden yürütülen tecrit politikaları son buluncaya kadar tutsakların ve annelerin sesine ses olacağız” dedi.