Kobanê Davası kararına tepki: Tanımıyoruz!

  • 13:57 20 Mayıs 2024
  • Güncel
 
HABER MERKEZİ - Kobanê Davası’nda verilen karara ilişkin açıklama yapan insan hakları ve hukuk örgütleri “Kürt halkına yönelik bir yüzyıl daha yaşatılmak istenen inkâr ve imha politikalarını kabul etmediğimizi ve bu karanlığa karşı mücadele edeceğimizi haykırıyoruz" dedi. 
 
Kobanê Davası'nda Kürt siyasetçiler hakkında verilen kararlar, Kurdistan ve Türkiye'deki kentlerde protesto edilmeye devam ediyor. 
 
İzmir 
 
İnsan Hakları Derneği (İHD), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İzmir Şubeleri, Adalet İçin Hukukçular ve Çağdaş Avukatlar Grubu, Bayraklı Adliyesi önünde Kobanê Davası’ndan çıkan kararlara tepki gösterdi. Yapılan basın açıklamasında “Kobanê Kumpas Davası’nda verilen kararı tanımıyoruz” pankartı açılırken sık sık “Bijî berxwedana Kobanê” sloganları atıldı. Basın metnini kitle adına ÖHD İzmir Şubesi Eşbaşkanı Leyla Çelik Güneş okudu.  
 
Yargılama sürecinde sayısız hukuksuzluk yaşandı
 
Leyla, davada kamu düzenine dair tüm yetki ve görev kurallarının yok sayıldığını, özel yetkili bir görevlendirme ile mahkemenin siyasi iktidar tarafından oluşturulduğunu ifade ederek yargılama sürecinde sayısız hukuksuzluğun yaşandığını vurguladı. Leyla, “HDP’li siyasetçiler hukuksuz yargılama süreci boyunca eşitlik, özgürlük, emek ve barış mücadelesiyle onurlu bir yaşamın mümkün kılınacağını büyük bir ısrarla savunmuşlardır. Ancak iddianamenin tekrarı olan ve hakikatten kopuk bir mütalaayla barış ve demokrasi mücadelesi yürüten siyasetçiler yüzlerce yıl hapis cezası ile cezalandırılmıştır” dedi.
 
‘Kobanê düştü düşecek’ diyenlerin intikam girişimi
 
Bu davanın, AKP-MHP iktidarı tarafından Kürt halkının meşru ve demokratik taleplerini bastırmak için açtırıldığını dile getiren Leyla, “Siyasi iktidar Kobanê Kumpas Davası ile oluşturmak istediği tekçi rejimin adeta temelini atmaya çalışmaktadır. Cumhuriyetin ilk yüzyılının başlangıcında Şark İstiklal Mahkemeleri'nde yapılan düzmece yargılamalarla Kürt halkına dayatılan inkâr ve imha politikası, Cumhuriyetin ikinci yüzyılının başlangıcında Kobanê Kumpas Davası ile devam ettirilmeye çalışılmaktadır. Kobanê Kumpas Davası’nda verilen cezalar, aynı zamanda ‘Kobanê düştü düşecek’ sevinci kursağında kalan siyasi iktidarın IŞİD barbarlığı ve karanlığına karşı özgürlük ve aydınlığı savunan Kobanê direnişi ve etrafında şekillenen dayanışmaya yönelik bir intikam girişimidir” şeklinde konuştu.
 
‘Verilen cezaları tanımıyoruz’
 
Hukuk kurumları olarak karanlığa karşı özgürlük ve aydınlığı savunmaya devam edeceklerini söyleyen Leyla son olarak şu ifadelere yer verdi: Kobanê Kumpas Davası’nda sayısız hukuksuzluğun yaşandığı düzmece yargılama süreciyle verilen cezaları tanımadığımızı ve bu düzmece dava ile Kürt halkına yönelik bir yüzyıl daha yaşatılmak istenen inkâr ve imha politikalarını kabul etmediğimizi ve bu karanlığa karşı mücadele edeceğimizi haykırıyoruz!”
 
Açıklama, sloganlarla sona erdi.  
 
Şirnex
 
Şirnex’in Hezex (İdil) ilçesinde DEM Parti binası önünde kararlar protesto edildi. Şirnex Milletvekili Mehmet Zeki İrmez'in yanı sıra çok sayıda kişi açıklamaya katıldı. DEM Parti İlçe Eşbaşkanı Adnan Bel, "HDP, Kürt siyaseti, devrimciler ve demokratlar, iktidar tarafından siyaset sahnesinden silinmek isteniyor. Ama çok iyi bilsinler biz Kürtler, emekçiler, yoksullar her zaman olduğu gibi sahada omuz omuza dayanışarak bu kirli kararları boşa çıkaracaktır. Arkadaşlarımızı bir gün mutlaka özgürleştireceğiz" ifadelerini kullandı. 
 
Açıklamanın ardından oturma eylemi gerçekleştirildi.  
 
Ankara 
 
DEM Parti Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Eşsözcüsü Öztürk Türkdoğan’ın da katıldığı açıklamada, “Kobanê Davası bir kumpastır. Siyasi kararları tanımıyoruz” pankartı açıldı. ÖHD Ankara Şubesi Eşbaşkanı Çiğdem Kozan, Kobanê Davası'nın başından bu yana talimatla sürdürüldüğünü ve yargılama boyunca adil yargılama hakkının ihlal edildiğini belirtti. Çiğdem, HDP’li siyasetçiler hakkında verilen kararın meşru bir yargılamanın sonucu olmadığını söyledi.
 
AİHM kararları yok sayıldı 
 
Açıklamanın devamında konuşan Çiğdem, “Başından beri kurgu ve talimatlar ile hukuk dışı şekilde, tamamen siyasi saiklerle oluşturulan bu dosyada yapılan göstermelik ‘yargılama’ boyunca evrensel hukuk kuralları dahi yok sayılmıştır. Cezaevi kampüsünde bir duruşma salonunda yüzlerce kolluk mensubunun duruşma salonunda bulunması ile ‘tecrit’ altında bir yargılama gerçekleştirilmiştir. Yine sadece bu davaya bakan bir özel heyet oluşturulmuş doğal hakim ilkesi yok sayılmıştır. AKP ve MHP temsilcileri tarafından, karar baştan itibaren kamuoyuna duyurulmuş, bütün dava süreci boyunca yargıya talimat verilmiş ve yargının değil siyasetin takvimi işletilmiştir. AİHM Büyük Daire Demirtaş ve Yüksekdağ kararlarını uygulanmamış, yok sayılmıştır. Kumpas dosyasının figüranı olan kurgulanmış gizli tanıklar ise avukatlardan ve siyasetçilerden kaçırılmış mahkeme heyeti tarafından gizlice dinlenmiştir. İfade etmek gerekir ki yargılama bu şekilde salt gizli iftiracı tanıklar üzerinden yürütülmeye çalışılmış, tanık beyanları ile bir siyasi parti ve siyasetçiler kriminalize edilmeye çalışılmış ve yargı tacizine maruz bırakılmıştır” ifadelerini kullandı.
 
‘Siyasi soykırım politikasının yansıması’
 
Çiğdem ardından şöyle devam etti: “Yargılamanın başından beri yürütülen politika ve yargılama dosyası içeriğinden açıklıkla görülmektedir ki yapılan yargılama hukuki olmadığı gibi vicdani de değildir. Sonuç olarak faşizan organizasyonu korumak adına ahlakla olan bağı tamamen kopartılan ve toplumun ahlaki-politik alanını daraltan düşman ceza hukuku pratiklerinin en ağırından biri gerçekleştirilmiştir. HDP’li siyasetçiler hakkında verilen karar meşru bir yargılamanın sonucu değil, siyasi iktidarın Kürt halkı üzerinde siyasi soykırım politikasının yansımasıdır.”
 
Açıklamaya katılan hukukçular, “Bijî berxwedana Kobanê” sloganları attı.