Sûr’da görkemli halk buluşması: Işık İmralı’da 2025-12-19 15:26:17   AMED - Sûr’da gerçekleştirilen halk buluşmasında, “Bê serok jiyan nabe” sloganı ve zılgıtlar yankılanırken, konuşmalarda, eşit, özgür ve onurlu bir yaşam için her alanda aralıksız çalışılacağı vurgulandı. Konuşmalarda, “Bu işin demokratik çözümünden başka yol yok” denilirken, “Işık İmralı’da” diye eklendi.    Demokratik Kurumlar Platformu (DEKUP) öncülüğünde “Barış ve Demokratik Toplum Buluşmaları” kapsamında Amed'in Sûr ilçesinde halkla bir araya gelindi. Bir düğün salonunda gerçekleştirilen buluşmaya binlerce kişi katılırken, Çetin Arkaş, Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Ayla Akat Ata ve Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Raziye Öztürk konuşmacı olarak katıldı.   Buluşmada, sık sık “Jin Jiyan Azadî”, “Biji Serok Apo”, “Bê serok jiyan nabe” sloganları hiç dinmedi. Salona Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın dev posterinin yanı sıra “Ulusal varlık tanındı, şimdi sıra kurtuluşta”, “Dar li ser koka xwe, mirov li ser zimanê xwe şîn dibe” pankartları asıldı.   Buluşma, özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına yapılan saygı duruşu ve “Çerxa şoreşe” marşının okunmasıyla başladı.   ‘Halk başkanı daima muhatap olarak gösterdi”   İlk söz alan Raziye Öztürk, Kürt sorununun çözümü için Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın büyük adımlar attığını belirterek, “Başkan 1993 yılından bu yana Kürt sorunun çözümünü demokratik yollarla çözmek için çok çalıştı, çaba içerisinde oldu. Ama maalesef şimdiye kadar başkanın tüm çabaları, muhatap arayışına yanıt verilmedi. Başkanın toplumla bağını koparmaya çalıştılar. Ama şu anda da görüyoruz ki hiçbir zaman buna ulaşamadılar, başaramadılar. Gelinen noktada artık başkanı muhatap olarak görmek zorunda kaldılar. Çünkü halk başkanı daima muhatap olarak gösterdi” dedi.   ‘Işık İmralı’dadır’   Sonrasında konuşan Ayla Akat Ata, kadınlar sürecin öncüsü olduğunu ve çözüm konusunda kararlı olduğunu kaydetti. “Umut ve Özgürlük” mitingine işaret eden Ayla Akat Ata, “Bölge mitingi olabilir, özde Amed mitingidir. Her biriniz her yerde bu mitingin örgütleyicisisiniz. Orada sağlanacak kitleselliğin emekçisisiniz. Yasaklı zamanlarda bu iradeyi ortaya koyduk. Şimdi biz bize bahşedileni değil, kendi taleplerimizin arkasında olma gerçekliğiyle çalışma yürüteceğiz. Sadece 4 Ocak değil, önümüzde 3 Mart, 21 Mart, 25 Kasım’lar var. 2026 taleplerin en net ortaya konulduğu yıl olacak. Biz kadınların her zaman olduğu gibi bunun ortasında olacağız. Yeni bir toplumsal sözleşme nasıl olur, toplumla, doğayla, aileyle, mahallede, devletle birlikte yaşam nasıl olur; manifesto bize gösteriyor. Rehberimiz var. Önemli olan bunu pratikleştirebilmek. En karanlık anda bile biz İmralı’da bir ışık gördük. Şimdi bir kez daha o ışığa yürüme zamandır. Biz hala ‘Sayın Öcalan siyasi irademdir, ışık İmralı’dadır’ diyoruz” şeklinde konuştu.   ‘Bu coğrafya inançların ötekileştirileceği coğrafya olmamalı’   Buluşmada son olarak konuşan Çetin Arkaş, Kürt özgürlük mücadelesinde yaşamını yitiren yoldaşlarını andı. Mereş katliamının yıldönümü olduğuna işaret eden Çetin Arkaş, “Rivayetlere göre çeşitli rakamlar veriliyor ama yüzü aşkın insanımız katledildi. Katledilenler de ağırlıklı olarak Alevi Kürtlerdi. Maraş kültürsüzleştirildi. Alevilere büyük zulüm yapıldı. Dêrsim’de olduğu gibi... Bu coğrafya inançların ötekileştirileceği bir coğrafya olmamalı. Kimliklerin ötekileştirileceği bir coğrafya olmamalı. Bu politikalar sadece katliam üretti. Başka da bir şey üretmedi. Bu politikalar, anasız, babasız evlatlar üretti. Yerinden, yurdundan edilen haklar üretti. Artık yeter. Bunlar yaşansın istemiyoruz. Bu nedenle de barış süreci başladı.”   4 Ocak’ta Amed’de gerçekleştirilecek mitingin önemine değinen Çetin Arkaş, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması gerektiğine vurgu yaparak, 4 Ocak’ta başta bu talebin ve devamında birçok talebin yüksek sesle yankılanması gerektiğini aktardı.   Basına kapalı devam eden buluşma, halkın görüş, önerilerinin yanı sıra soru ve cevap kısmıyla sona erdi.