‘Kadınlar barışın garantisidir’ 2025-11-22 09:04:37   ANKARA - Kadınların savaşın en ağır yükünü taşıyan toplumsal kesim olduğuna dikkat çeken Nebahat Çalpan, kadınların barışın yeniden filizlenmesinin öncüsü olması gerektiğini vurgularken, Nesli Çiftçi ise “Barış ve Demokratik Toplum Sürecinde önderliğin bize sunduğu perspektif etrafında, barışın izleyeni değil bizzat birer öznesi olacağız” dedi.   Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta kamuoyuyla paylaştığı ‘Barış ve Demokratik Toplum’ çağrısından sonra toplumun tamamında yeniden bir barış umudu büyüdü. Birçok kesim tarafından toplumsal barışın inşası ve kalıcı olması için kadınların öncü rol ve sorumluluk almasının önemi vurgulanıyor.   Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Ankara İl Kadın Meclisi Sözcüsü Nebahat Çalpan ve DEM Parti Gençlik Meclisi Üyesi Nesli Çiftçi, kadınların Barış ve Demokratik Toplumun İnşasını sahiplenmesinin önemine dair aktarımlarda bulundu.   ‘Kadınların süreçte sözü ve deneyimi olmalı’   Kadınların savaşın en ağır yükünü taşıyan toplumsal kesim olduğuna vurgu yapan Nebahat Çalpan, “Erkek egemen sistemin kendisi savaşı ve yıkımı inşa ederken geriye kalan yıkıntı ve savaşı yeni bir barışa evirilme sorumluluğu kadınların üstelenmesinden kaynaklı en ağır yükü taşıyan toplumsal kesim kadınlardır. Çocuklarını, evlerini, yaşamlarını korumaya çalışan kadın için barış gündelik yaşamın kurucusudur. Kadınlar barışı yeniden bir yaşam olarak inşa ettiği için sürecin kedisinde sözü ve deneyimi olmalıdır. Çünkü kadınlar adalet, toplumla yüzleşme kavramlarıyla doğrudan bağlantılı kurarlar. Kadınlar devletler arasında bir toplumu inşa etmekten ziyade toplumlar arasında ki bir barışı yeniden inşa etme ve yeniden filizlenmesinin öncüsü olmalılar” dedi.   Rojava deneyiminden biliyoruz, barışı kalıcı kılan kadınlar   Barışın kadınlar için bir diplomasiden daha fazlası olduğuna değinen Nebahat Çalpan, barışın etiğine dikkat çekerek “Bu etikten dolayı alabilecekleri rol ve misyon gerçekten büyük bir boyuta erişecek. Kadınlar sürecin kendisinde politik bir özne olarak yer alması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü kadının yer almadığı bir barışın kendisi eksik ve aslında yoktur. Rojava deneyiminden de bildiğimiz gibi barışı, toplumsal bir noktada kalıcı kılan kadınlardır. Bütün dünya savaşlarında da toplumsal barışın kalıcılaşması rolünü üstlenen kadınlar olmuştur” diye belirtti.   Tüm kadınlara çağrı: Kadınların olmadığı barış eksiktir   Türkiye ve Kürdistan’daki tüm kadınlara barışın inşasında rol almalarına dair çağrıda bulunan Nebahat Çalpan, şu ifadeleri kullandı: “Kadınlar barışın garantisidir. Erkekler için savaş sadece silahların susması iken kadınlar için toplumlar arası yeniden bir etiğin, yaşamın inşasıdır. Kadınların olmadığı barış eksik bir barıştır. Bütün kadınlara çağrımızdır barışa her yerde ses verelim.”   Önderliğin bize sunduğu perspektif etrafında konumlanacağız   Genç kadınların üniversitelerde geleceksiz ve ekonomik dar boğazın altında bir hayat yaşadığına dikkat çeken Nesli Çiftçi, “Bununla beraber kimlik problemi, ana dil problemi eklenince çok boyutlu çıkmazlara yol açıyor. Bizler, Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nde Önderliğin bize sunduğu perspektif etrafında barışın izleyeni göreni değil bizzat birer öznesi olacağız. Genç kadınlar kendi geleceklerini, kendi yaşamlarını idame ettirmek için barışa ihtiyaç duyuyorlar. Kendi anadillerinde konuşmak istiyorlar. Önderliğin bize sunduğu perspektif çerçevesinde konumlanıp bunun ışığında barışı bir umut olarak görüp sahiplenmek zorundayız. Ülkenin dört bir yanında kadın cinayeti işlenirken, eril zihniyetin tahakküm kurduğu bir coğrafya da yaşarken bizim barışı görmezden gelmemiz ya da sadece izleyeni olarak kalmamız söz konusu bile olamaz. Bizler genç kadınlar olarak barışın bizatihi öznesiyiz.  Barışı savunmaktan asla geri durmamalıyız” ifadelerini kullandı.