‘11. Yargı Paketi kadın mücadelesini bölmeyi amaçlıyor’ 2025-10-27 09:01:08   Melike Aydın   İZMİR - Çıkarılan yargı paketlerinin tek başına yasa değil, ideolojik angajmanlarının bulunduğunu dile getiren DEM Partili Milletvekili Burcugül Çubuk hazırlıkları yapılan yeni yargı paketinin de kadın mücadelesini bölmeyi amaçladığını ve yasalaşması halinde daha fazla suçlu üreteceğini belirtti.   AKP tarafından hazırlanan 11’inci Yargı Paketi hakkında kamuoyuna yansıyan bilgilere göre kadın mücadelesinin bölünmeye çalışıldığı, “suça sürüklenen” çocuklara verilen cezaların cezalarının arttırılacağı, LGBTİ+’ların hukuken daha fazla kıskaç altına alınacağı görülüyor. Henüz tamamına ulaşılamayan tasarıya hak savunucuları ve kadın örgütleri tepki gösterirken muhalefet partilerinden de tepkiler yükseliyor.    Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk, hazırlığı yapılan 11’inci Yargı Paketine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.   Kadın mücadelesini bölme çabası   10’uncu Yargı Paketi geldiğinde de önce bazı bilgilerin sızıntı şeklinde kamuoyunun gündemine girdiğini ve yine LGBTİ+ karşıtı propaganda üzerinden kamuoyunun önce nabzının yoklandığını dile getiren Burcugül Çubuk “Özellikle kadın kurtuluş mücadelesi geniş bir toplumsal mutabakatla sahiplenildi, mücadelenin talepleri kadın erkek herkes tarafından sahiplenir hale geldi, meşrulaştı. Bu geniş mutabakatı LGBTİ+’lar üzerinden bölme çabası var. Temelde kendi meşruluklarını yeniden kurma bizim de mücadelemizle kazandığımız meşruluk alanlarını daraltma ve yok etme var. Burada yapmaya çalıştıkları şey LGBTİ+’lara yönelik büyük bir şiddet alanını serbest bırakmak. Ve ayrıca yaptıkları yoklamaların bir amacı da giderek tepkinin sönümlenmesini bu dedikodular çıkıyor ama o paket de gelmiyor” dedi.   ‘Tasarı herkesi tehdit ediyor ve ideolojik angajmanları var’   İktidarın yaptığı her şeyin sokakta hayatlara mal olan ve suçları meşrulaştıran bir karşılığı olduğunu kaydeden Burcugül Çubuk “Biz hala Ahmet Yıldız’ın katilini bulamamış, yaşasaydı ona ceza verecek bir devlette yaşıyoruz. Bu yargı paketlerinin içinde sözde iyileştiren düzenlemeler yaptıklarını iddia ederek çok daha zararlı şeyler yapıyorlar. Bu cezalar uygulanmıyor. Uygulansa bir ceza mekaniğinin kendisi yeterliydi. Ama hapishanelerde açık cezaevlerinde bile insanlar kapasitenin 2- 3 katı kadar kişiyle kalıyor ve asla güvende olmayacakları hapishanelerde kalmakla tehdit ediyorlar. Aslında herkes tehdit ediliyor. Örneğin kadınlara rollerinin dışına çıkma diyor, erkeklere de bunu yapıyor. Bu yargı paketleri tek başına yasa değil, hepsinin ideolojik angajmanları var” ifadelerini kullandı.   ‘Bu mekanizma suç, suçlu ve mafyaya kolay erişilebilir nesne üretir’   Tasarının Pozantı Cezaevi’nde çocuklara yönelik işlenen suçları da meşrulaşabileceğini ifade eden Burcugül Çubuk, “suça sürüklenen çocuk” teriminin yasalara girmiş olsa de hala uygulanabilir olmadığını kaydetti. Aslında mağdur ya da “suça sürüklenmiş2 birçok çocuğun hakları ve onurları zedelenerek yargılandıkları süreçler yaşandığını ifade eden Burcugül Çubuk, şunları dile getirdi: “Yeni düzenlemeyle çocuklara cezanın artırılması daha dolu cezaevleri, yeni infaz düzenlemeleri yeni tahliyeler ve çocuklar tekrar dönecek. Her infaz düzenlemesinde çıkanların yüzde 70-80’i geri dönüyor. Bu oran giderek artacak ve çocukların birbirine karşı işlediği suçlar artacak. Bu mekanizma tekrar tekrar hem suçlu çocuklar üretecek, hem çocuğa karşı suç üretecek, hem de mafya ve çeteler için çok daha kolay erişilebilir nesne üretecek.”    ‘Yasalar değiştirilmeden de ağır cezalar verilebiliyor’   Çocuğun henüz bilişsel olarak kavrayamayacak bir durumdayken ağır bir yaptırımla karşılaşmasının suçu kavrama ihtimalinin ortadan kalması anlamına geleceğini dile getiren Burcugül Çubuk, “İşte çocuklara bir çocuğu öldürdüğü için 24 yıl ceza verildi. Demek ki yasalar bu haliyle de yüksek cezalar verilebiliyor. Asıl mesele içerdeki şartların düzeltilmesi; çocuğu tekrar suç işlemeyeceği bir hale getirmek önemli. Bir ailenin sömürüldüğünü de görüyoruz. Biz bugün barışı konuşmaya çalışırken, barış ortamında çocukların ve gençlerin hem psikolojik, hem fiziksel, hem de bilişsel sağlıklı gençlerin, çocukların yetişmesi için bir mücadele içerisindeyken çocuklar başka bir değirmene atılıyor” şeklinde konuştu.   Nedenler sorgulanmıyor   Çocukların cezaevlerine girmesini engelleyecek mekanizmalar yerine daha fazla çocuğu cezaevlerine almayı amaçlayan bir mekanizmanın çabası içinde olunduğunu ifade eden Burcugül Çubuk, çocuğun neden suça sürüklendiğinin ise sorulmadığını belirtti. Burcugül Çubuk, “Bu ülkenin bütün bakanları bir racon içinde, TRT dizilerinde bile silah övülürse suçun meşrulaşması söz konusu olur. Böyle olunca çocuk işlediği suçun ne olduğunu anlayamaz ve onu anlayamadığı bir şey için suçlarız. Çocuklar suç mekanizması içinde büyüyüp onlara doğru diye öğretilen bir yaşamı ortaya koymuşlar. Böyle popülist heveslerle, düşman hukukuyla demir bir balyozla yaklaşılmaması gereken durumlar. Ancak bu sorumlulukla hareket eden bir parlamento gerçeğimiz yok. Tersine bakanlıktan indirilen yasalar eğer çok büyük bir aykırılık teşkil etmiyorsa toplumda olduğu gibi meclisten geçiriliyor. Bir tasarı bakanlıktan Meclis’e geldikten sonra 4 gün içinde Meclis’e inecek kadar hızlı çalışıyorlar” dedi.   ‘Meclis noter benzetmesinin bile gerisinde, yasaları bakanlıklar dayatıyor’   Yasaların komisyonlarda tartışılarak çıkarılması gerekirken bakanlıklardan Meclis’e getirildiğini belirten Burcugül Çubuk, “Bakanlıklardaki bürokratlar hazırlayabilir ama komisyonlara iletir, komisyonlara gelsinler onları da dinleyelim. Ama biz bir bürokratik baktığı çerçeveden bakmıyoruz. Çünkü bize her çevreden ulaşılıyor, bizim her kanala ulaşma, anlama ve yansıtma şansımız var. Ve bunu bürokrasinin içinde kaybolmadan yapabiliyoruz. Çünkü görüşmek için bir prosedüre ihtiyacımız yok. Gelen hiçbir yasa teknik değil. En tekniği gelse dahi misal vergi ile ilgili bir yasa gelse bizim Mali Müşavirler Odasıyla görülmemiz gerekir. Ancak hiçbir mesele teknik değil siyasal, toplumsal temelleri var. Özellikle de yaşamları doğrudan etkileyen şeylerde gerekirse komisyon bir ay kilitlensin uzun uzun tartışsın ama bu yasalar meclisten çıksın. Bir noter bile yasalarla uyumlu şeylere onay verir. Ama biz yasalarla uyumlu olmayan şeyleri meclisten geçiriyoruz. TBMM’ye son dönemde yapılan noter benzetmesinin bile gerisindeyiz” değerlendirmesi yaptı. DEM Parti Eşgenel Başkanı Tülay Hatimoğulları dahil pek çok partilinin açıklamalar gerçekleştirdiğini dile getiren Burcugül Çubuk, partinin tasarıya karşı çalışmalarının devam ettiğini ifade etti.