‘Kadınların sürece öncülük edeceğine inanıyoruz’ 2025-08-04 09:02:34   SEMSÛR - Yaşanan sürece dair değerlendirme yapan Alevi kurum temsilcilere, Cumhuriyet'in demokratikleşmesi gerektiğini belirterek, "Yeni sürecin inşasında kadınların öncülük edeceğine inanıyoruz" dedi.    Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısının ardından PKK 5-7 Mayıs tarihleri arasında kongresini toplayarak fesih kararı aldı. 9 Temmuz’da Abdullah Öcalan, ikinci bir tarihi çağrısını gerçekleştirirken bunun sonrasında na 11 Temmuz’da 15’i kadın 15’i erkek olmak üzere 30 gerilla Sîlemani’de yapılan tören ile silahlarını yakarak imha etti.   Yaşanan gelişmelere ilişkin Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Semsûr (Adıyaman) Eşbaşkanı Aslı Demirci ve Demokratik Alevi Derneği (DAD) Semsûr Eşbaşkanı Melek Ruşen değerlendirme yaptı.   ‘Atılan adımlardan umutluyuz’   Barış için atılan adımlara ilişkin umutlu olduğunu söyleyen Aslı Demirci, Alevi bir Kürt kadın olarak barışa olan inancının hep diri olduğunu ifade etti. Aslı Demirci, “Ben bir Alevi kadın olarak bu 50 küsur yıllık savaşın biteceğine, barışın olacağına inancım tamdır. Önderliğin bu mücadelede kadınlara ilişkin fikirleri, klasik Marksist ya da milliyetçi hareketlerden farklı olarak, kadını merkeze alan onu devrimci sürecin öncüsü olarak gören bir anlayışa dayanır. Bu sadece teoride değil, pratikte de etkili olmuş birçok kadına mücadele alanı açmıştır. Yeni sürecin inşasında kadınların öncülük edeceğine inanıyorum” dedi.    ‘Önderliğin çağrısı barış umutlarını güçlendirdi’   Barışın ancak karşılıklı adımların atılarak sağlanabileceğini söyleyen Aslı Demirci, “Önderliğin çağrısı hem söylem hem de sembolik anlamda barış umutlarını güçlendirdi. Silahların bırakılması ve demokratik siyasete geçişi bir hedef olarak ortaya kondu. Ancak bu sürecin başarılı olması siyasi iyileştirme adımları kamuoyunun zaman içinde kazanılması ve karşılıklı adımların eşzamanlı atılmasıyla mümkün. Aksi takdirde yeni güven bunalımlarına yol açabilir. Önderliğin şu sözlerini eklemek istiyorum, ‘Toplum özgür olmadan birey özgür olamaz’ ” ifadelerini kullandı.    ‘Halk her şeye rağmen umutlu’   Çok kıymetli ve herkes tarafından sahiplenmesi gereken bir süreç yaşandığını ifade eden Melek Ruşen, 2015 yılı ve öncesinde yine bir barış sürecinin konuşulduğunu sonrasında sürecin bozulmasıyla beraber yaşanan acıların çok ciddi bir şekilde halkta güvensizlik yarattığını söyledi. Melek Ruşen, “Halk her şeye rağmen umutlu. Bir barış olmasını herkes istiyor. Bunun zamanla olacağını biliyoruz ama herkesin de elinden geleni yapması gerektiğini düşünüyorum. Her fikirden insanların bir araya gelerek bu konuyu ele alırken, bunu halka çok güzel bir şekilde anlatacak insanların gerektiğini düşünüyorum. Yerel komisyonlarında aralarında komisyon kurarak halka bu süreci anlatması gerektiğinin fikrindeyim” dedi.    'Cumhuriyetin demokratikleşmesi lazım'   Melek Ruşen, yaptığı gözlemler sonucunda, kimi insanların süreci kabul etmediklerini söylediğini, bu insanlara sürecin ne kadar kıymetli olduğunu anlatmak için sağ ve sol görüşte olan insanların bir araya gelerek süreci anlatması gerektiğini belirtti. Melek Ruşen, son olarak şöyle dedi: “Ülkemizde bir savaşın olmasını istemiyoruz. Savaşın kazanımları olmaz ancak barış bu topraklara geldiği zaman bu halkı daha güçlü bir yapı haline getirecek. Cumhuriyetin demokratikleşmesi lazım. Çünkü halklar gerçekten yoruldu savaşın bitmesi zor değil. Ülkemizde birçok sıkıntının çoğalması bunun başta gelen örneklerinden ekonomik kriz savaşın sonuçlarından bir tanesidir. Bizim topraklarda yüzyıllardır farklı kimlikte dinde insanlar birlikte yaşıyor. Bu birlikteliği oluşturmak ve bunu bozmamak ülkenin gelişimine katkı sağlar. Yıkıcılık ile kimse bir yere varamaz ama yapıcılık geliştirir.”