Haydutlar Kraliçesi’nden Parlamento’ya: Phoolan Devi 2025-07-26 09:03:09     Pelşin Çetinkaya   HABER MERKEZİ - Erkek egemen düzene, kast sistemine ve devletin adaletsizliğine karşı direnişiyle tanınan “Haydutlar Kraliçesi” Phoolan Devi, şiddet dolu bir hayatın ardından hem isyancı hem de milletvekili oldu. Mücadelesi, ölümünün 24. yılında hâlâ ilham vermeye devam ediyor.   Adı bir zamanlar korku ve umutla birlikte anıldı. Hindistan’ın en yoksul köylerinden birinde doğan bir çocuk, kısa sürede sistemin en büyük korkularından biri haline gelir. Hayatı boyunca şiddetin, ayrımcılığın ve kast düzeninin karanlık yüzüyle mücadele eder. Tacize, tecavüze, zorla evliliğe, işkenceye ve yoksulluğa rağmen boyun eğmez. Phoolan Devi, yalnızca adalet arayışının değil, erkek egemen düzeni alt eden bir kadın direnişinin simgesi olur. Yaşamı boyunca hem haydut hem milletvekili olarak anılır; ama aslında hep aynı şeyi yapar: Hak ettiğini almak için savaştı.   Sınır tanımayan ve sıra dışı yaşamı romanlara konu olmuş Phoolan Devi, Hindistan’da bugün sanayinin bile gelişmediği Bundelkhand bölgesinde bulunan Ghur Ka Purva adında bir köyde doğdu. 10 Ağustos 1963 tarihinde dünyaya gelen Phoolan Devi, yoksul bir ailenin dördüncü ve en küçük çocuğu olarak dünyaya gelir. Phoolan Devi’nin yaşamla savaşı aslında daha 11 yaşında başlar. Phoolan Devi, daha 11 yaşındayken babaannesi ve dedesi yaşamını yitirir ve amcası ile kuzeni Phoolan Devi’nin yaşamına müdahalede bulunur. Kuzeniyle taht kavgalarına girer ve ailenin tek umudu olan ağacı kesip arazinin üstüne konmaya çalışır. Phoolan Devi’nin babası ise artık abisine karşı çıkamıyordur. Ailenin hakkını savunmak da daha 11 yaşındaki Phoolan Devi’ye kalıyor. Yapılan bu adaletsizliği kabul etmeyen Phoolan Devi, ablasıyla birlikte oturma eylemine başlar. Tam da burada, aslında Phoolan Devi’nin mücadelesi net olarak herkes tarafından duyulur. Bir adaletsizlik varsa sesini kısmayan Phoolan Devi, 11 yaşında kendisinden 20 yaş büyük ve köyünden çok uzakta yaşayan bir erkekle zorla evlendirilir.   Şiddet ve baskıya rağmen hakkını aramaktan vazgeçmez    Evli olduğu erkek, Phoolan Devi’ye her gün şiddet uygular. Phoolan Devi de bu şiddeti kabul etmez ve ailesinin yanına geri döner. Fakat ailesi, kendisini tekrar evli olduğu kişinin yanına gönderir. Bu durum 16 yaşına kadar devam eder. Tüm bunlar yaşanırken bir yandan da Phoolan Devi, hâlâ bir haksızlık varsa ses çıkaran bir noktada durur ve bunu istemeyen kişiler tarafından da tehlikeli görülür. Kuzeniyle yaşadığı konunun peşini bırakmaz. Bundan rahatsız olan kuzeni ise Phoolan Devi’den kurtulmak için onu hırsızlık suçundan polise ihbar eder. Phoolan Devi, gözaltında polis tarafından 3 gün 3 gece işkenceye uğrar. Erkek egemen zihniyet tarafından sürekli baskı, psikolojik ve fiziksel şiddete uğratılır. Fakat Phoolan Devi, bir an olsun hakkını aramaktan, istediği gibi yaşamaktan vazgeçmez.   Toplu cinsel saldırıya maruz kalır    Phoolan Devi, yirmili yaşlarında kimi kaynaklara göre bir haydut çetesi tarafından kaçırılır ve çete lideri tarafından tecavüze uğrar. Kimi kaynaklara göre ise intikam almak için kendi iradesiyle dağa çıkıp eşkıyaya katılır. Bu çete lideri öldürüldükten sonra Phoolan Devi, kaçırılarak ücra bir köy olan Behmai’de günlerce sistematik bir şekilde tecavüze uğrar. Köyde çıplak gezdirilerek teşhir edilir. O süreçte kendi ailesinin de üyesi olduğu Mallah kastından Vikram adında bir erkek, Phoolan Devi’yi kurtarır. Çetenin ikinci adamı olan Mallah Vikram, çete liderini öldürüp çetenin başına geçer ve Phoolan Devi onunla birlikte yaşamaya başlar.   ‘Haydutlar Kraliçesi’ lakabını alır   Phoolan Devi, 11 yaşındayken ona yaşatılanları unutmaz, Mallah Vikram’ı ikna eder ve zorla evlendirildiği kişinin köyünü basar. Phoolan Devi, yaptığı yanlışlardan ve kendisine yaşattıklarından dolayı evli olduğu erkeğe ders verir. Daha sonra Phoolan Devi’nin, Mallah Vikram’ın desteği ile yaptığı bu eylemler, Thakur kastından haydutları “rahatsız” eder. Thakurlar, Mallah Vikram’ı katledip Phoolan Devi’yi de kendi köyleri Behmai’ye götürür. Phoolan Devi, bir odaya kapatılarak 3 hafta boyunca işkenceye ve tecavüze uğrar. Phoolan Devi, ardından o tecavüz odasından kaçar ve kendi çetesini kurar. Daha sonra zenginden alıp fakire veren Phoolan Devi, bu olaylardan sonra “Haydutlar Kraliçesi” lakabıyla tanınmaya başlar.   Parlamentoya seçilir   Çete reisi olan Phoolan Devi, bir süre sonra polisler tarafından aranır, başına ödüller konur. Ancak Phoolan Devi’yi, alt kasttan köylüler seviyordu ve koruyorlardı. Dört yıl boyunca dağlarda, çetesiyle birlikte kanun kaçağı olarak yaşar. O dönemde iktidarda olan İndira Gandhi hükümeti, barışçıl bir çözüm için Phoolan Devi’yi bir yıl süren gizli görüşmeler ve pazarlıklar sonucu teslim olmaya ikna eder.   Phoolan Devi, otuzun üzerinde suç isnadıyla tutuklanır ancak hiç mahkeme önüne çıkarılmaz; on bir yıl hapiste kalır. Diğer çete üyeleri sekiz yıl sonra serbest bırakılır. Sonunda, 1994 yılında hakkındaki suçlamalar düşürülür ve affedilerek cezaevinden çıkar.   Affından iki yıl sonra, aşağı kastlar ve azınlıklardan yoğun destek gören Samajwadi Partisi’ne katılır. 1996’da eyalet seçimlerini, 1999’da ise meclis seçimlerini kazanarak halkın desteğiyle Hindistan Parlamentosu’na seçilir.   Parlamento yakınlarında katledilir   Hedefi başbakan olmak olan yasa yapıcı Phoolan Devi, bazı kaynaklara göre Behmai baskınının öcünü aldıklarını söyleyen kişiler tarafından, 26 Temmuz 2001’de parlamento binası yakınlarında katledilir.