Çocuk Bayramı’nda çalıştırılan çocuklar 2025-04-22 09:06:19   Pelşin Çetinkaya    HABER MERKEZİ - Dünyada çocuklara adanmış tek resmi bayram olan 23 Nisan yaklaşırken, binlerce çocuk hâlâ tarlalarda, atölyelerde ve inşaatlarda çalıştırılıyor. Türkiye ve Kürdistan’da yalnızca 2024 yılında en az 71 çocuk, çalıştırılırken hayatını kaybetti. Eğitim hakkından mahrum, güvencesiz koşullarda sömürülen çocuklar için bayram değil, mücadele var.   Dünyada çocuklara adanmış tek resmi bayram olan 23 Nisan, Türkiye’de her yıl coşkuyla kutlanırken; aynı coşkuya, aynı hayallere ve aynı haklara sahip olamayan binlerce çocuk, bu günde de çalışmaya devam ediyor. Küresel ölçekte hayati bir sorun haline gelen çocuk yaşta çalıştırılma, yalnızca bir istatistik değil; eğitim hakkı, oyun hakkı ve en temel yaşama hakkından mahrum bırakılan çocukların gerçek hikâyesi olarak karşımıza çıkıyor.   Türkiye ve Kürdistan’da uzun yıllardır süregelen kırsaldan kente göç, tarımdan sanayiye geçiş süreci, çocuk yaşta çalıştırılmayı derinleştirirken; yoksulluk, güvencesizlik ve yapısal adaletsizlikler bu sorunu sistematik hale getiriyor. Aile gelirine katkı sunmak zorunda bırakılan çocuklar, eğitimlerini yarıda bırakıp tehlikeli işlerde çalışıyor. Oysa çocuklar gelişimlerinin en kritik dönemindeyken; fiziksel, ruhsal ve zihinsel olarak onları tehdit eden işlerde bulunmaları, yalnızca bireysel değil, toplumsal bir travmanın da habercisi. Yarın 23 Nisan ve unutulmaması gereken bir gerçek var: Her çocuk bayram edemiyor.   Birleşmiş Milletler (BM), 0-18 yaş arasındaki insanları çocuk kabul ediyor. Ancak yasalar, 14 yaşını bitirmiş, 15 yaşını doldurmamış ve ilköğretimini tamamlamış kişileri “çocuk işçi”, 15 yaşını tamamlamış ancak 18 yaşını tamamlamamış kişileri ise “genç işçi” olarak tanımlıyor. Türkiye yasalarına göre ise 14 yaşını doldurmamış çocukların çalıştırılması yasak. Ayrıca yasalar, 15, 16 ve 17-18 yaş için farklı çalışma alanları ve koşulları belirlemiş durumda. Örneğin, “15 yaşındaki bir çocuk, bedensel, zihinsel, sosyal ve ahlaki gelişmelerine ve eğitime devam edenlerin okullarına devamına engel olmayacak hafif işlerde çalıştırılabilir" deniliyor. Baktığımızda, bu soruna ilişkin çalışmalar ve mevzuatlar olmasına rağmen çocuklar hâlâ çalıştırılıyor.   2024’te en az 71 çocuk yaşamını yitirdi    Sorunu meydana getiren etkenlerden olan sosyal korumadaki eksiklikler, kayıt dışı ekonomi ve Türkiye’nin politik durumu nedeniyle her yıl yüzlerce çalıştırılan çocuk ya yaralanıyor ya da yaşamını yitiriyor. Sistematik hale gelen bu soruna ilişkin, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin yaptığı çalışmalar sonucunda, son 12 yılın en çok çocuk ölümünün, 2024’te meydana geldiği görülüyor. İSİG Meclisi'nin yerel ve ulusal basından, çocukların ailelerinden ve birlikte çalıştırıldığı kişilerden edinilen bilgilere dayanarak hazırladığı rapora göre, 2013 - 2024 yılları arasında en az 742 çocuk çalışırken yaşamını yitirdi. 2013 ile 2024 arasındaki çocuk ölümlerinin çetelesini tutan rapora göre, 2024 yılında en az 71 çocuk yaşamını yitirirken, bu sayı son 12 yıldaki en yüksek çocuk ölümü sayısı olarak belirlendi.   MESEM yeni bir çalıştırılan çocuk kitlesi yaratıyor!     İSİG Meclisi’nin raporuna baktığımızda göze çarpan bir diğer husus ise Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM). Raporda, MESEM uygulamasının yeni bir kitle yarattığına dikkat çekilerek, devletin bu uygulamayla birlikte çocukları metal, tekstil, kimya fabrikalarında veya inşaatlarda çalıştırmak için bedava emek olarak yönlendirdiği vurgulandı. Yine raporda, iş kollarına göre çocukların çalıştırılmasına dair nedenlere bakıldığında, 402 çocuk tarım/orman iş kolunda, 88 çocuk inşaat/yol, 53 çocuk metal, 51 çocuk konaklama, 26 çocuk ise gıda iş kolunda çalıştırılırken yaşamını yitirdi. Raporda, çocuk ölümlerinin yüzde 27’si trafik/servis kazası, yüzde 17’si boğulma/zehirlenme, yüzde 14’ü ise ezilme/göçük kazaları sonrası yaşandığı görülüyor.   Sanayi ve inşaatlarda çalıştırılan çocuk sayısı artıyor   Çalıştırılan çocukların ölümlerinin yaş gruplandırılmasına bakıldığında ise 0-14 yaş aralığında 256 çocuk, 15-17 yaş aralığında ise 486 çocuk raporda yer alıyor. İSİG Meclisi, çocuk ölümlerinde her ne kadar hâlâ tarım sektörü ilk sırada yer alsa da sanayi ve inşaatlarda hayatını kaybeden çocuk sayısının giderek arttığını da dikkat çeken hususlar arasında gösteriyor. Ayrıca çocuk ölümlerinin kentlere kaydığı da görülüyor. Son olarak, raporda çocuk ölümlerinin en yaygın olduğu iki il Riha ve İstanbul olarak belirlendi. İSİG’in 2025 Ocak ve Şubat ayları için yayımladığı rapora göre, iki ayda 9 çocuk yaşamını yitirdi.   ‘490 binden fazla çocuk çalıştırılıyor’   İSİG’ten sonra, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) sonuncusunu Nisan 2024’te yayımladığı verilere baktığımızda, Türkiye nüfusunun yüzde 26’sını çocuklar oluşturuyor ve 15-17 yaş grubundaki çocukların işgücüne katılma oranının yüzde 22,1 olduğu görülüyor. Bu da Türkiye’de 490 binden fazla çocuğun çalıştırıldığı anlamına geliyor.   Dünyada çalıştırılan çocuk sayısı her geçen gün artıyor   Dünya üzerinde bu sorunun sonuçlarına baktığımızda; karşımıza UNICEF ve ILO'nun en son 2021 yılında paylaştığı rapor çıkıyor. Rapora göre, dünya genelinde 160 milyon çocuk hâlâ çocuk işçi ve bu çocukların 79 milyonu, sağlıklarını, güvenliklerini ve ahlaki gelişimlerini doğrudan tehlikeye atan tehlikeli işlerde çalışıyor. Raporda, çalıştırılan çocukların sayısının 2016-2021 yılları arasında 8,4 milyon artarak dünya çapında 160 milyona yükseldiği görülüyor. COVID-19’un etkileri nedeniyle milyonlarca çocuk daha risk altında. Ancak bir yandan da çocuk yaşta çalıştırılma ile mücadeledeki ilerlemenin 20 yıldan beri ilk kez durduğu ve çalıştırılan çocuk sayısının yükselmeye başladığı konusunda uyarıda bulunuluyor. 2000 ile 2016 yılları arasında çalıştırılan çocukların sayısı 94 milyon azalmıştı.   Tekrarlayan krizler sorunu daha da büyütüyor   Raporda, dünya genelinde çalıştırılan çocukların sayısındaki artış dikkat çekerken, toplam rakamın yarısından fazlasını 5-11 yaşları arasındaki çocuklar oluşturuyor. Sağlıklarına, güvenliklerine ve ahlaki gelişimlerine zarar verebilecek tehlikeli işlerde çalışan 5-17 yaş arası çocukların sayısı ise 2016 yılından 2021 yılına kadar 6,5 milyon artarak 79 milyona yükseldiği de sunulan veriler arasında. Rapora göre, dünya ülkelerinden Sahraaltı Afrika’da nüfus artışı, tekrarlayan krizler, aşırı yoksulluk ve yetersiz sosyal koruma önlemleri nedeniyle 2016-2021 yılları arasında 16,6 milyon çocuğun daha çalıştırılmasına neden oldu.   Bu yıllar arasında, Asya-Pasifik ile Güney Amerika ve Karayipler gibi bazı bölgelerde bu konuda ilerleme kaydedilmişti. Ancak Covid-19, bu ilerlemeyi tehlikeye attığı gösterilen bilgiler arasındaydı. Rapor, salgının bir sonucu olarak tüm dünyada 9 milyon çocuğun, 2022 yılının sonuna kadar çocuk yaşta çalıştırılma riskiyle karşı karşıya olduğu konusunda uyarıda bulunmuştu. Bir simülasyon modeli, çocukların kritik sosyal koruma kapsamına alınmadıkları takdirde bu sayının 46 milyona kadar çıkabileceğini ifade etti. Covid-19’un neden olduğu ekonomik şiddet ve okulların kapanması, hâlihazırda çalıştırılan çocukların daha uzun saatler boyunca veya daha kötü koşullarda çalışmasını zorunlu kıldı. Öte yandan, çok daha fazla çocuk, savunmasız durumdaki ailelerin iş ve gelir kayıpları nedeniyle çocuk yaşta çalıştırılmanın en kötü biçimlerine maruz kalabiliyor.   En küçük yaş grubu en fazla risk altında   Rapordaki diğer verilere baktığımızda, çalıştırılan çocukların yüzde 70’i (112 milyon) tarım sektöründe, yüzde 20’si hizmet sektöründe (31,4 milyon) ve yüzde 10’u sanayi sektöründe (16,5 milyon) çalışıyor.  Çalıştırılan 5-11 yaşları arasındaki çocukların yaklaşık yüzde 28’i ve 12-14 yaş arasındaki çocukların yüzde 35’i okula gitmiyor. Bu da çocukların temel haklarından mahrum bırakıldığını gösteriyor. Çocuk yaşta çalıştırılma, her yaştan erkek çocuklar arasında kız çocuklarından daha yaygın olduğu da sunulan veriler arasında. Bölgelere göre bu sorunun yaygınlığı da farklılaşıyor. Kırsal alanlarda çocuk yaşta çalıştırılma yaygınlığı yüzde 14 iken, kentsel alanlarda bu oran yüzde 5. Yani kırsal bölgelerde çocuk yaşta çalıştırılma neredeyse 3 kat daha yaygın.   ILO ve UNICEF’ten 5 maddelik acil çağrı   Son olarak ILO ve UNICEF, çocuk yaşta çalıştırılmaya dair artış eğilimini tersine çevirmek amacıyla şu konulara ilişkin çağrıda bulunuyor:   “*Kapsayıcı çocuk yardımları da dâhil olmak üzere, herkes için yeterli sosyal koruma.   *Kaliteli eğitime ve Covid-19’dan önce okula gitmeyen çocuklar da dâhil olmak üzere, tüm çocukları okula döndürmeye yönelik harcamaların artırılması.   *Yetişkinler için insan onuruna yakışır işlerin teşvik edilmesi; böylece ailelerin gelir elde etmek için çocuklara başvurmak zorunda kalmaması.   *Çocuk işçiliğini etkileyen zararlı toplumsal cinsiyet normlarına ve ayrımcılığa son verilmesi.   *Çocuk koruma sistemlerine, tarımsal kalkınmaya, kırsal kamu hizmetlerine, altyapıya ve geçim kaynaklarına yatırım yapılması.”