Savcılık HDK’nin çalışmalarını suç unsuru olarak gösterdi 2025-02-21 20:43:04   İSTANBUL- HDK soruşturması kapsamında 35 kişiyi tutuklama talebiyle mahkemeye sevk eden savcılık, sevk yazısında Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla yaptıkları görüşmeye yer vererek HDK’nin çalışmalarını kriminalize etti.    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Halkların Demokratik Kongresi’ne (HDK) dönük başlattığı soruşturma kapsamında 18 Ocak'ta 10 ilde yapılan ev baskınlarında aralarında gazeteci, sendikacı, sanatçı ve siyasetçilerin de olduğu 51 kişi “örgüt üyesi olmak" iddiasıyla gözaltına alındı. Gözaltına alınan 51 kişi, sabah saatlerinde İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü'ndeki işlemlerinin tamamlanmasının ardından savcılık ifadeleri için Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi'ne getirildi. Savcılık, “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 51 kişiden 16 kişiyi adli kontrolle serbest bırakılma şartı, 35 kişi hakkında ise tutuklama talebiyle nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk etti. Gözaltındakilerin hakimlik ifadeleri sürüyor.    Savcılık sevk yazısında, 2 Haziran 2022’de İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde bulunan HDK Genel Merkezi’nde yapılan aramada bulunan dijital materyallerde incelendiğini ve inceleme neticesinde dijital materyallerde isimleri bulunanlar hakkında soruşturma başlatıldığını belirtti. Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) “yeterli halk desteği alamadığı” öne sürülen yazıda, HDK ile ülke genelinde yayılmaya çalışıldığı öne sürüldü. HDK’nin PKK Lideri Abdullah Öcalan tarafından kurulduğu belirtilen yazıda, HDK’nin Meclis’in alternatifi olduğu iddia edildi. Barış ve Demokrasi Partisi’nin (BDP) HDK’nin kuruluşu sayesinde seçim barajına takılmadan Meclis’te grup kurduğu ifade edilen yazıda, sol görüşe mensup kesimlerin bu şekilde tek çatı altında toplanmaya çalışıldığı kaydedildi.    Abdullah Öcalan’ın avukat görüşmeleri dosyaya suç olarak konuldu    PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla yaptıkları görüşmelerin de yer verildiği yazıda, “13 Nisan 2011 tarihli avukat görüşmesinde: ‘Ertuğrul Kürkçü Mersin’de aday olmuş. Mersin’de hemen mahalle komiteleri kurulmalıdır. Seçim çalışmalarını komite tarzı örgütlenmelerle yapmalıdır. Birlik anlayışımız, demokrasi güçleri ve tüm sosyalistleri bir araya getirme çabalarımız çok iyi anlatılmalıdır. Vekil seçileceklerin vekil görevi dışında zaten böyle bir tarihi görevleri de var. Biz Demokratik Ulus bloğunu önemsiyoruz.   15 Haziran 2011 tarihli avukat görüşmesinde: ‘Seçim sonuçlarıyla bloğa ilişkin önerilerimizin haklı olduğu ortaya çıkmış oldu. Zaten 13 yıldır bu doğrultuda tespitlerim, önerilerim oluyordu. Türkiye’nin böyle bir güç birliğine, bloğa ihtiyacı olduğunu sürekli vurguladım ama gereği yerine getirilmedi. Blok aslında şu anki haliyle tam istenen düzeyde değildir… Bu çatı partisinin bütün bileşenlerin üyelerinden oluşan 100 kişilik bir meclisi olabilir. Bu meclisin içinde de 24 kişilik bir yürütme kurulu olur, gölge kabine gibi çalışır ve ülkenin tüm sorunları için çözümler geliştirir. Çatı partisinde eşbaşkanlık sistemi uygulanabilir” şeklindeki görüş belirtilerek, HDK’nin Abdullah Öcalan’ın talimatıyla kurulduğu iddia edildi.    HDK çalışmaları suçlama konusu oldu   HDK’nin “örgüt talimatı ile çalıştığı” öne sürülen yazıda, HDK’nin gerçekleştirdiği festival, etkinlik, konser, basın açıklamaları suç olarak gösterildi. Yazıda, HDK’nin 2015 ve 2016’da sokağa çıkma yasakları döneminde hak ihlallerine dikkat çekmek için yaptığı açıklamalarda yer aldı.    Savcılık yazısında, 35 kişinin HDK’de belli kademelerde aktif görev aldıklarını öne sürerek, bu nedenle “örgüt üyesi” olduklarını iddia etti.