Hasta kadın tutsakların bırakılmasını istediler 2024-11-23 14:29:04     İSTANBUL - İHD, İstanbul ve Ankara'da 25 Kasım vesilesiyle hasta kadın tutsakların durumuna dikkat çekerek bırakılmalarını istedi.   İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara ve İstanbul'da gerçekleştirdiği bu haftaki eylemlerde 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısı ile cezaevlerindeki hasta kadın tutsakların durumuna dikkat çekti.    İstanbul   İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, her hafta düzenledikleri “F oturumunun” 661’incisini şube binası önünde gerçekleştirdi. Eylemin bu haftasında 25 Kasım  vesilesiyle hasta tutsak kadınları temsilen Muhlise Karagüzel, Hanife Arslan ve Besra Erol ’un durumlarına dikkat çekildi. Sadece kadın tutsakların fotoğraflarının taşındığı açıklamada, “Hasta mahpus kadınlar serbest bırakılsın” pankartı açılarak sık sık, “Hasta mahpus kadınlar serbest bırakılsın” ve “Tecrit öldürür dayanışma yaşatır” sloganları atıldı. Açıklamaya çok sayıda insan hakları aktivisti katıldı. Açıklamayı İHD Cezaevi Komisyonu’ndan Meral Nergis Şahin ve İHD İstanbul şube sekreteri Oya Ersoy okudu.   ‘Şiddet ortadan kaldırılamadığı gibi artarak devam ediyor’   25 Kasım’a dikkat çeken Meral Nergis Şahin, istatistiklere göre Türkiye’de ve dünyada her üç kadından birinin şiddete maruz kaldığını belirtti. Meral Nergis Şahin,“ Kadına yönelik şiddetin önlenmesinde devletlerin sorumluluk üstlenmesi ihtiyacı doğrultusunda Birleşmiş Milletler 17 Aralık 1999 tarihinde toplanarak 25 Kasım’ı ‘Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Mücadele Günü’ olarak ilan etti. Ancak ne yazık ki kadına yönelik şiddet ortadan kaldırılamadığı gibi artarak devam ediyor. Ulaşılabilen verilere göre 2024 yılının ilk 10 ayında 263 kadının ölümü şüpheli olmak üzere en az 347 kadının öldürüldüğü coğrafyamızda kadınlar büyük bir tehdit altında. Risk altındaki kadın grupları içinde ise, mahpus kadınlar yüksek risk grubunda yer alıyorlar. Nitekim bugün hapishanelerde her geçen gün daha fazla kadın mahpus ayrımcılığa, işkenceye, kötü muameleye, cinsel şiddete maruz kaldığını söyleyerek bu şiddetin önlenmesi için yardım istiyor” diye konuştu.   Yüzde 90 engelli tutsak Muhlise Karagüzel   Halen Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutsak edilen Muhlise Karagüzel’in Barış Annesi olarak faaliyetlerini sürdürürken 2019’da tutuklandığını belirten Meral Nergis Şahin, “Karagüzel, tutuklandıktan sonra 3 kez üst üste kalp krizi geçirdi ve kalp, şeker, diyabet, hipertansiyon, astım boyun ve bel fıtığı hastalıkları vardır, kan şekeri çok yükseldiği için günde 4 defa insülin iğnesi yapılmakta, Şeker yüksekliği gözlerine ve böbreklerine zarar vermiş olduğu için şiddetli ağrılar çekmekte, astım hastalığına bağlı olarak da nefes almakta zorlanmak da ve uyuyamamaktadır. Yüzde 90 engelli raporu bulunan Karagüzel için diyet beslenme gerekmesine rağmen bu ihtiyacı karşılanmamakta bu da sağlık sorunlarını arttırmaktadır. Son olarak tedavi olabilmesi için infazı 2 kez ertelenen ve İHD hasta mahpuslar listesinde yer alan Muhlise Karagüzel, Muş Savcılığı’nın hakkında yakalama kararı çıkarması ardından Diyarbakır’da oğlunun evinde gözaltına alınarak, adliyeye getirildi. Buradaki işlemlerin ardından Karagüzel kalan 1 yıla yakın cezasının infazı gerekçesiyle Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’ne götürüldü. Karagüzel, hakkında yapılan infaz erteleme başvurusunun reddedilmesi ardından yakalama kararı çıkarıldı” diye belirtti.   Hasta tutsak Hanife Arslan   Van T Tipi Cezaevi'nde tutulan 80 yaşında ağır hasta tutsak Hanife Arslan’ın KOAH, mide ülseri, diyabet, kalp ve yüksek tansiyon hastası olduğuna dikkat çeken Oya Ersoy, “Ayrıca, eklemlerde sıvı azalmasına bağlı yoğun ağrı ve ileri düzeyde hareket güçlüğü çekmektedir, geçirdiği Covid-19 sonrasında akciğerlerinde oluşan hasar nedeniyle de nefes almakta zorlanmaktadır. Bu hastalıklarına eklenen yaşlılığa bağlı sorunları ile olumsuz hapishane koşullarında yaşamını sürdürmeye çabalayan Hanife Arslan, kişisel bakımını dahi başkalarının yardımı ile yapabilmektedir” dedi.   Besra Erol görme kaybını kaybetme riski ile karşı karşıya   Elazığ Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutsak bulunan Besra Erol’un 65 yaşında bel fıtığı, siyatik, yüksek tansiyon hastalıkları nedeniyle dışarıdayken 2 defa ameliyat olmasına rağmen sürekli ağrı çektiğini dile getiren Oya Ersoy, Besra Erol’un yürümekte zorlandığını ve görme duyusunu tamamen kaybetme riski ile karşı karşıya bulunduğunu söyledi.   Marmara bölgesindeki 55 hasta tutsak   Oya Ersoy, Marmara Bölgesi’nde bulunan cezaevlerindeki tutsak kadınların isimlerini şöyle sıraladı: “Muhlise Karagüzel, Hanife Arslan ve Besra Erol gibi kadın hasta tutsak listesinde  yer alan Hatice Onaran, Tenzile Acar, Özge Özbek, Fatma Tokmak, Aysun Şahin, Hatice Yıldız, Bese Özer,  Diren Yaşa, Fadime Coşar, Fatma Demir, Eylem Baş, Güneş Tekin, Havva Ak, Mesude Pehlivan, Saime Afşin, Seval Yaprak, Şükran Avşar, Yasemin Karadağ, Zeliha Bulut, Dilek Öz, Elif Yaş, Laleş Çeliker, Süreyya Bulut, Burcu Çınar, Cemray Baş, Deniz Tepeli, Derya Moray, Gönül Erdoğan, Helin Öncü, İpek Ciğredaş, Lorin İnanç, Nazlı Çatpınar, Nihal Altuntaş, Nurhan Yılmaz, Özlem Taşdemir, Özlem Yavuz, Selma Üstündağ, Serpil Cabadan, Sevgi Saymaz, Songül Yıldırım, Şivekâr Ataş, Şükran Aydın, Türkan İpek, Yeliz Türkmen, Hazine Alçı, Jiyan Erdinç, Kamile Kayır, Ruhşan Bozan, Felek Gün, Dilan Saruhan, Delal Tekdemir, Melek Akgün, Fadime Çelebi, Leyla Aygün, Zeynep Genlioğlu’ da dâhil  55 kadın mahpus ağır hastalıkları ile Marmara bölgesi hapishanelerinde yaşam mücadelesi veriyor.”   Açıklama sloganlar ile son buldu.    Ankara   İHD Ankara Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi de 533’üncü haftada kadın hasta tutsakların durumuna dikkat çekti. Sakarya Meydanı’nda toplanan kitle adına basın açıklamasını İHD Ankara Şube Eş Başkanı Nuray Çevirmen yaptı.    En ağır şiddet biçim cezaevinde kadın tutsaklara uygulanıyor   25 Kasım arifesinde kadına yönelik şiddetin en ağır halinin cezaevinde tutulan ağır hasta tutsak birçok kadın üzerinden işletildiğini belirten Nuray Çevirmen, kadın tutsakların sağlık ve tedavi hakkına erişemediğini belirtti. Nuray Çevirmen, “Üçlü protokolden kaynaklı olarak birçok aksaklık, sağlığı tehdit eder nitelikte uygulamalara neden olmaktadır. Kelepçeli muayene, sağlıksız tek kişilik ring araçlarıyla sevkler, yapılmayan ya da aksatılan hastane sevkleri ve daha birçok etkenin yanı sıra 24 saat acil tıp hizmeti zorunlu olan hapishanelerin bunlardan yoksun olması gibi nedenler, sağlığa erişimin önündeki engellerdir. Hasta ve ağır hasta mahpuslar infazları ertelenmediği için tahliye olamıyor ve ayrıca İdare Gözlem Kurulu Kararlarıyla da koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik hakları da ihlal ediliyor. Hasta mahpusların haklarının korunmasını garanti altına alan yasalara ve uluslararası sözleşmelere de uyulmuyor. Hakları ihlal eden kamu görevlileri hakkında da cezasızlık politikası izlenmekte ve bu da ihlalleri süreklileştirmektedir”  sözlerini kullandı.    İç Anadolu’da en az 35 kadın hasta tutsak var   Sincan Kadın Kapalı Hapishanesi’nde 16, Kayseri/Bünyan Kadın Kapalı Hapishanesi’nde 19 olmak üzere tespit ettikleri kadarıyla İç Anadolu Bölgesinde en az 35 Kadın hasta mahpus bulunduğunu açıklayan Nuray Çevirmen, kadınların, kalp, mide hastalıkları, tümör, vertigo ve birçok ağır hastalıkla boğuştuğunu söyledi.    Sincan Kadın Kapalı Hapishanesi’nde Ayşe Gökkan, Bermal Birtek, Elif Çetinbaş, Fadik Adıyaman, Gülşan Adet, Nedime Yaklav, Özge Özbek, Pınar Tikit, Selver İspir, Selver Yıldırım, Sermin Demirbağ ve Zerrin Yılmaz bulunurken;  Kayseri Kadın Kapalı Hapishanesi’nde  Dicle Bozan, Dilek Arsu, Dilşad Şengül, Elif Deniz, Gülazer Akın, Gülgeş Tatlı, Güzel Saraç, Hacer Halil Yusuf, Hiyem Yolcu, Jiyan Ay, Melek Akgün, Naime Encü, Nazlı Soglin, Nergiz Okan, Özgül Yaşa, Şilan Çetiner ve Zerga Açar bulunuyor.    Acil tahliye ve tedavi sağlayın   Ağır hasta tutsak kadınların tedavi haklarının engellendiğini ve hastane sevklerinin yapılmadığına dikkat çeken Nuray Çevirmen, “Kadın hasta mahpusların tüm sağlık kontrollerinin ve tedavilerinin aksatılmadan yapılması, hapishanede tedavisi yapılamayan ağır hasta mahpusların infazlarının ertelenerek acil tahliye edilmesi gerekmektedir. İnsanlık onuruna aykırı kelepçeli muayene ve tekli ring araçlarıyla sevklere son verilmelidir. Hapishanelerde acil müdahalede bulunan sağlık ekipleri bulundurulmalı, revire çıkarılma ve hastane sevkleri hızlandırılmalıdır. Tüm bu sorunlar kalıcı bir şekilde çözülünceye kadar dile getirmeye, taleplerimizi kamuoyu ile paylaşmaya devam edeceğiz” sözlerini kullandı.