DEM Parti ‘Ekmek ve Adalet’ kampanyasının startını verecek
- 11:06 5 Temmuz 2024
- Siyaset
ANKARA - DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, ekonomik kriz ve artan yoksulluğa karşı DEM Parti’nin 19 Temmuz’da Qoser’de yapılacak olan tarım mitingi ile “Ekmek ve Adalet” kampanyasının startını vereceklerini açıkladı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan Genel Merkezlerinde güncel gelişmelere ilişkin basın toplantısı düzenledi.
‘Mültecilere saldırıların ardından yatan gerçeğin taciz olmadığını tarih biliyoruz’
Kayseri’de yaşanan ırkçı saldırılara değinen Ayşegül bu saldırıları tarihten çok yakinen bildiklerini söyledi. Ayşegül, “30 Haziran’da Türkiye’de birçok kentte mültecileri hedef alan ırkçı saldırılar var. Kayseri’de 7 yaşında bir kız çocuğuna taciz iddiası üzerinden alevlendirildi. Taciz mağduru Türk değil Türkiyeli değil Suriyeli diyerek bu Kayseri emniyet müdürünün açıklaması yatıştırmaya çalışan bir utanmazlık silsilesi. Ardı ardına söyleme ve eyleme döküldü ve bir dizi olay çıktı ortaya. Önce Kayseri’de başladı ardından Konya, Hatay, Antep, Bursa, Antalya ve Urfa’ya yayıldı. Ve bu saldırıların ardında yatan gerçeğin taciz olmadığını biz tarihten çok iyi biliyor. Hangi tarihten biliyoruz. 6-7 Eylül’den, Maraş’tan, Sivas’tan, Çorum’dan biliyoruz” sözlerini kullandı.
‘Türkiye’de Suriyelilerin ne işi var diyenlere Türkiye’nin Suriye’de ne işi var’
Kadınlara ve çocuklara yönelik istismara ses çıkarmayanların bir çocuğu katlettiğini söyleyen Ayşegül, “Çocuk istismarına diye sokağa çıkanlar Antalya’da henüz 17 yaşındaki Ahmet Handan El Naif isimli bir çocuğu sokak ortasında öldürdü. Uzun zamandır iktidarından muhalefetine medya kuruluşlarından sosyal medyaya kadar mülteci karşıtlığı ve düşmanlığı ve bununla ilgili propagandanın bir sonucu gördük. Türkiye’de Suriyelilerin en işi var diyenlere Türkiye’nin Suriye’de ne işi var, ne işi vardı diyen yurttaşlar. Biz de buradan bu soruyu tekrar DEM Parti olarak yüksek sesle hatırlatalım” dedi.
‘Barışın daha fazla yara almaması için acil tedbirler geliştirmeye davet ediyoruz’
Kayseri’nin bir savaş alanına dönüştürüldüğünü söyleyen Ayşegül konuşmasına şöyle devam etti: “İfadelere göre bölge adeta bir savaş alanına benziyordu. Konseyin Başkanı Doktor Hekmad yöneticilere sesleniyor. Biz de buradan bunu bir kez daha ifade edelim. Biz mültecilerin güvenliğini sağlamak için iktidar gerekli politikaları üretmeli diyor ve sorumluları, sorumluluk taşıyanları göreve davet ediyor. Hem Türkiye’de yaratılan bu iklimin hem de Suriye politikasında filizlenen bu kin ve nefretin sorumlusu bugün hükümettendir. Bu sorumlulukla yüzleşmeye mültecilere yönelik organize saldırılar karşısında toplumsal barışı zaten mahrum olduğumuzu bu toplumsal barışın daha fazla yara alamaması için acil tedbirler geliştirmeye davet ediyoruz.
Gazetecilik faaliyetleri 6 yıl 3 ayla cezalandırıldı
1 Temmuz Türkiye’nin çok kıymetli çabalarla hazırladığı, imzaya açtığı hatta ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece yarısı Cumhurbaşkanı kararı ile çekilen tek ülke olduğunun da yıldönümü. Üzerinden 3 yıl geçti. Kadın Cinayetini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre sözleşmeden çıkılmasından bu yana en az 963 kadın öldürüldü. Yine Bianet Çetelenin daha dün açıkladığı ve tespit edilen verilere göre son 6 ayda 19 kadın erkek şiddetiyle öldürüldü. Basın ve ifade özgürlüğüne de bakalım. 8 gazeteciye daha hapis cezası verildi. Yalnızca gazetecilik yaptıkları için, yalnızca gazetecilik faaliyetleri 6 yıl 3 ayla cezalandırıldı. Elbette gazetecilerin yanındayız. Ve onların da savunduğu halkın haber alma hakkının yanındayız ve bunu sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz. Açık radyonun yayın lisansı iptal edildi RTÜK tarafından. Müthiş bir fırsatçılıkla. Açık Radyo hepimizin radyosu olmaya devam edecek ve kainatın bütün seslerine, renklerine ve titreşimlerine açık yayıncılıkla yapacak bunu.
31’inci yıldönümünde Madımak’la halen yüzleşilmemiştir
2 Temmuz Sivas Katliamının 31’inci yıldönümüydü. Devlet ve akıl verenleri ilk günden itibaren Madımak’ta yakanlara yakın durdu. Ne yazık ki cezasızlıkla sırt sıvazladı. Zaman aşımı kararına ilk tepki hayırlı olsun oldu. 31. yıl dönümünde halen bununla yüzleşilmemiş ve cezasızlık politikalarıyla bunların sayısı artmış olmasına rağmen bu mücadeleden vazgeçmeyeceğimizi, bunlarla yüzleşilene kadar adalet sağlanana kadar da bu mücadelenin devam edeceğini, o gün yakılanlar şahsında o canlar şahsında bir kez daha ifade ediyor ve onları da saygıyla anıyoruz.
10 Ekim Katliamında IŞİD’e beraat kararı çıktı
Bir kez daha 10 Ekim Ankara Gar Katliamı davasında karar açıklandı. Tıpkı Kobanê davasında olduğu gibi 10 Ekim Ankara gar katliamı davasında da tabiri caizse IŞİD’e beraat kararı çıktı. Savunma komisyonundan alıntıyla ifade etmek istiyorum. Bu son kararla diyor avukatlar 10 Ekim Ankara gar katliamı ile ilgili yargı bir daha dosya kapağını yüzümüze kapattı. Oysa yıllardır kaldırdığımız her dosya kapağının altında devletin yüzünü görüyoruz. Gerçekler aydınlatılmadı. Suç tanımı yapılmadı ve bütün sorumlular cezalandırılmadı. Mahkeme zabıtlarında ne yazarsa yazsın herkes gerçeği biliyor ancak bilmekle değil yargılamakla adalet gelecek. Demek ki mücadeleyi büyütmek ve adalet sağlanana kadar 10 Ekim Ankara Gar katliamı 31 yıl geçmiş olmasına rağmen Sivas Madımak tüm bunların birbiriyle bağlantılı ve aynı akıl verenlerin eliyle çıktığını bilerek hatırlayarak mücadele etmek gerekiyor.
Acılarımızı ancak ortak mücadele ile sağlanabilecek bir adalet hafifletir
Bugün 5 Temmuz bugünde Vedat Aydın yatıyor. Bugün yıllar önce 33 yıl önce evinden alındı. İki gün sonra maden yolunda işkence edilerek katledilmiş bedeni bulundu. 33 yıllık bir cezasızlık ve yine bir zaman aşımı. 10 Temmuz’da kim yatıyor. Sevgili Ali İsmail Korkmaz. İktidarlar değişiyor, bunu sıklıkla hatırlatmak durumunda kalıyoruz ama ne yazık ki bazı kesimlere dönük bazı politikalar değişmiyor. O yüzden diyoruz ki Devlet ve akıl verenleri her zaman bu olaylarda sırt sıvazlamayı tercih etti. Biliyoruz ki hiçbirinin faili meçhul değil. Hepsinin faili belli!
Ekmek adalet kampanyamızda buluşmaya davet ediyoruz
Bunlara karşı birlikte mücadele edebiliriz ve bu gidişatı birlikte değiştirebiliriz. Özgürlük eşitlik demokrasi ve emek mücadelemizi ekmek ve adalet kampanyası ile güçlendiriyoruz. Herkesi kampanyamızı katılmaya ve mücadeleyi birlikte büyütmeye davet ediyoruz. Bunu mümkün kılmak için de ekmek ve adalet kampanyamıza katılmaya ve mücadeleyi yeniden hatırlatıyorum. Kimlere karşı bu mücadeleyi büyütmeyi davet ediyoruz. İşimize, aşımıza, özgürlüğümüze, alın terimize, ekmeğimize göz koyanlara karşı ekmek ve adalet kampanyamızda buluşalım diyoruz. Ranta karşı adalet ve emek mücadelesi için buluşalım. Kamu yararını tamamıyla kendi faydacı rant anlayışına göre tanımlayan ve böyle politikalar üreten ve yıllardır bunu bir kadermiş gibi bize yaşatmak isteyen sisteme karşı ekmek ve adalet kampanyasında buluşuyoruz.
Kızıltepe’de Tarım mitingiyle kampanyamıza start veriyoruz
Partimiz Ekmek ve Adalet kampanyasına ne zaman nerede start verecek? 19 Temmuz’da Mardin’in Kızıltepe ilçesinde vereceğiz startı. Neyle veriyoruz bu startı? Kızıltepe’de yapacağımız tarım mitingiyle. Ardından temmuz ve ağustos ayı boyunca da Mersin, Kocaeli, Iğdır, Ağrı, Antalya, Aydın, Manisa, İstanbul, Hatay, İzmir ve daha pek çok il ve ilçede emekçilerle buluşacağız, ilerleyen günlerde bunun daha ayrıntılı bir şekilde planlanmış halini sizlerle paylaşacağız. Sözünü ettiğimiz iller ve bu iller dışında nereler olduğunu tabi buna ilçeler de dahil Merkezi Örgütleme Komisyonumuz bu planlamayı tamamladığında daha detaylı bir şekilde sizlere açıklayacağız.
Kayyımda ısrar edenleri halk iradesine hürmete davet etmek için yürüyoruz
DEM Parti olarak alanda, sokaklardayız. 3 Haziran’dan bu yana DEM Partililer, gönüllüleri ve dostları sokaklarda, yollarda. Son olarak Marmara ve Ege’den başlayan Ankara, Adana, Batman, Diyarbakır 3 Temmuz’da, dün değil önceki gün Van’da Eş Genel Başkanımız Tuncer Bakırhan’ın katılımıyla buluşan “İradeye Saygı Yürüyüşü”ne start verdik. Yürüyüşümüzün adından da anlaşılacağı üzere kayyımda ısrar edenleri halk iradesine hürmete davet etmek için yürüyoruz. Sandık sonuçlarına saygımız var diyenlere Kürtleri bu saygıdan muaf tutmaya devam edecek misiniz? diye sormak için yürüyoruz.
Her durakta buluşmalar gerçekleşiyor
Hatırlanacağı üzere 3 Haziran’da Hakkari Belediye Eş Başkanımız yerine kayyım atandı. Yine bir yargı kumpası ile oldu bu. Yine eşi ve benzeri görülmemiş birtakım kumpaslarla gerçekleştirildi kayyım atama. Belediye Eş Başkanımız Mehmet Sıddık akış yine 19 yıl 6 ay gibi korkunç bir hapis cezasıyla sırf kayyıma gerekçe yaratabilmek için ki o bile gerekçe olamadı biliyorsunuz hakkında bir soruşturma açıldı, 2 güne aşkın süre gözaltında tutuldu, Van’da gözaltına alındı ve gözaltında bulunduğu süre boyunca açılan soruşturmayla ilgili kendisine tek bir soru dahil yöneltilmedi, ifadesi alınmadı. Aslında suç işlendi, biz de bu konuyla ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunduk.
Kayyım rejimine karşı geri adım atmayacağız
Buradan bir kez daha DEM Parti olarak iktidara sesleniyoruz. İzahı mümkün olmayan bu utançtan Türkiye adına vazgeçmelisiniz. Ve sizleri bu ülkenin özgürlük eşitlik ve demokrasisi adına bu utançtan vazgeçmemeye davet ediyoruz. Hakkari belediyesinde olması gereken kayyyım değil Sıdık Akış ve Viyan Tekçe’dir. HAkkari tekrar ediyoruz. Kayyım rejimi için sonun başlangıcıdır. bu konudaki kararlılığımızı belirterek ve yeniden bu iradeye sahip çıkmak için yola düşen yürüyüşçüleri selamlıyoruz.”