Depremzedelerin çözülmeyen barınma sorunu Meclis gündeminde
- 18:10 6 Şubat 2024
- Siyaset
ANKARA - DEM Parti Rıha Milletvekili Dilan Kunt Ayan, üzerinden bir yıl geçmesine rağmen depremzedelerin çözülmeyen barınma soruna dair Meclis araştırma önergesi verdi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Rıha Milletvekili Dilan Kunt Ayan, 6 Şubat depreminden bu yana devam eden barınma sorununa dair Meclis Başkanlığı’na araştırma önergesi verdi.
‘Deprem bölgesinden 5 milyon insan göç etti’
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın raporuna göre, Hatay’da 13 bin 883, Kahramanmaraş’ta 7 bin 295, Adıyaman’da 5 bin 826, Malatya’da 4 bin 197, Gaziantep’te ise 3 bin 805 olmak üzere bölgede 38 bin 901 bina deprem anında yıkıldığı, 17 bin 491 binanın da acil olarak yıkılması gerektiği belirtildiği, toplamda 500 binden fazla binanın kullanılamaz hale geldiği, 128 bin 778 konutun da orta derecede hasar aldığı belirtilen araştırma önergesinde, depremin ardından 2 milyondan fazla insanın barınma sorunu yaşadığı, deprem bölgelerinde yaşayan 5 milyondan fazla insanın ise başka şehirlere göç etmek durumunda kaldığı kaydedildi.
‘Depremden kurtulanlar hastalık ve kazalardan dolayı yaşamını yitirdi’
Depremin can kayıplarından sonra en ağır tablosunun barınma sorunu olduğu, bu sorunun geçen 1 yıla rağmen çözülmediğine dikkat çekilen araştırma önergesinde, deprem bölgelerinde yeterli ve güvenli binaların olmaması, yeniden yapım veya güçlendirme işlemlerinin yapılmamış olması nedeniyle yüzbinlerce insanın çadır, konteynır ve prefabrik evlerden oluşan geçici barınma alanlarında kalmaya devam ettiği hatırlatıldı. Araştırma önergesinde, “Ağır kış koşullarında yaşanan depreme rağmen, verilen AFAD çadırlarının yetersiz sayıda olması ve verilen çadırların da kötü kaliteli, suya ve ateşe dayanıksız malzemeden üretilmiş olup, küçük ve kullanışsız olmaları nedeniyle çok sayıda insan depremden kurtulmalarına rağmen hastalık ve kazalarda hayatını kaybetmiş ya da yaralanmıştır. Çadır kurulan sahaların zemin özellikleri, çadırların birbirine olan yakınlığı, ısınma olanaklarının yangın riskine yol açması, içme suyuna erişimdeki sınırlılık, tuvalet, banyo, çamaşır yıkama olanaklarının yetersizliği ve atık bertaraf sisteminin olmaması beraberinde birçok olumsuzluğun yaşanmasına neden olmuştur. Geçici konaklama alanları ancak kısa süreli barınma ihtiyacına cevap niteliğinde olup, insani yaşam koşulları sağlanmamıştır. Depremden kurtulan insanların yalnızca barınma değil sağlık, çocukların eğitimi, istihdam ve çalışma gibi temel ihtiyaçlarını da olumsuz anlamda etkilemiş ve hayatın olağan akışına dönmesini imkânsız hale getirmiştir” denildi.
‘2 milyona yakın barınma sorunu devletin sorumluluğunda’
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karakoğlu’nun konutlara dair söylemlerinin de hatırlatıldığı araştırma önergesinde, bir yıla rağmen depremzedililerin barınma sorunlarına kalıcı ve etkili çözümlerin bulunmadığı kaydedildi. Araştırma önergesinde, “345 çadır kent ve 305 konteynır kentte yaşam mücadelesi veren deprem bölgelerindeki 2 milyona yakın barınma sorununun çözümü devletin sorumluluğundadır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yanı sıra, temel insani ihtiyaçlara ve kamusal hizmetlere ulaşım noktasında bütüncül ve koordineli bir çalışmanın yapılması gerektiği aşikardır. AFAD, TOKİ gibi kamu kurumları ve TMMOB gibi meslek odalarının da süreçte aktif rol oynaması gerekmektedir” ifadelerine yer verildi.
Meclis araştırma talebi
Araştırma önergesinin son kısmında ise şu ifadelere yer verildi: “Asrın Felaketi olarak kabul edilen 6 Şubat Depremi’nin yarattığı ağır yıkım ve tahribatın doğurduğu barınma sorununun çözümü, barınmadan kaynaklı sorunlar hakkında koordineli ve bütünlüklü bir çalışma yürütülmesi, çelişkili bilgilerin giderilmesi, depreme dayanıklı deprem konutlarının yapımı ve güçlendirmeyi bekleyen az-orta hasarlı binaların dönüşümü, başta deprem bölgeleri olmak üzere Türkiye genelinde kentsel dönüşüm çalışmalarının başlatılması, geçici barınma alanları olan çadır kent ve konteynır kentlerde ihtiyaçların tespit edilerek ivedilikle giderilmesi, geçici barınma alanlarında kalan yurttaşların koşullarının iyileştirilmesi ve İmar Yasası ile ilgili mevzuatlarda gerekli çalışmaların yapılması amacıyla, bir araştırma ve çalışma komisyonu kurulmasını teklif ederim.”