Erkeklerden oluşan meclisler istemiyorlar

  • 09:06 4 Şubat 2024
  • Siyaset
 
Melike Aydın
 
MUĞLA - Yerel yönetim seçimlerine doğru giderken kadınların başta çocuk ve kadınlarla ilgili konularda fark yaratacağını belirten Yurttaş İnisiyatifi’nden Zeynep Akıncı, yerel yönetimlerde erkeklerden oluşan meclisler istemediklerini vurguladı. 
 
31 Mart Yerel Yönetim Seçimleri yaklaşırken kadınlar, daha fazla kadının belediyelerde yer almasını talep ediyor. Muğla’da Yurttaş İnisiyatifi de kadınların yerel yönetimlerde daha fazla temsil edilmesi için çalışma yürüten oluşumlardan biri. Yurttaş İnisiyatifi’nden Zeynep Akıncı, konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 
 
‘Erkeklerden oluşan meclis görmek istemiyoruz’
 
Kadınlar olarak yerel yönetimlerde sadece erkeklerden oluşan meclisler görmek istemediklerini belirten Zeynep “Kadın konularını bile erkekler daha iyi ‘biliyorlar’ ve televizyonlarda çıkıp ne yapmamız gerektiğini anlatıyorlar. Oysa kadın örgütleri en aktif örgütler olmasına rağmen erkeklerin bunları görmezlikten gelmesi sıkıntı verici bir şey. Türkiye’de bir kadın katliamı var ve bunu herkesin neredeyse normal kabul ediyor olması zor tahammül edilecek bir şey” şeklinde belirtti.
 
‘Yerel yönetimler kadının hayatını kolaylaştıracak çözümler üretmeli’
 
Bodrum’da ve tüm yerel yönetimlerde kadın hayatının kolaylaştırılması gerektiğini ifade eden Zeynep “Mesela ulaşımın artırılması gerekiyor. Sabahın 6’sında işe gitmek zorunda kalan, gece geç gelen kadının evine ulaşması için çare üretmesi lazım. Belediye meclisinde kadınları da görmek istiyoruz. Kadın sorunlarını en iyi halledecek olan kadınlar. Tabi ki kreş gerekiyor. Çalışan kadına kreş, ihtiyar bakım evleri gerekiyor. Bütün bunlar taleplerimiz. Sığınma evi, yaşlılar için bakım evleri. Bunlar taleplerimiz” şeklinde dile getirdi.
 
‘Hedef kadın muhtar oranını yüzde 10’a çıkarmak’
 
Bodrum’da kadın muhtar sayısını artırmak çalışmalar yürüttüklerini, kadınlara bu yönde eğitimler verdiklerini belirten Zeynep, “Muhtar sayısını yüzde 2’den 10’a çıkarmayı hedefliyoruz. Muhtarlık önemli, yerel halkla direkt temas içindesiniz” dedi.
 
‘Yaz tatillerinde çocuklara etkinlikler düzenlenebilir’
 
Çocuklar ve gençler için yapılması gereken projeler olduğunu kaydeden Zeynep özellikle yazları çocukları bırakacak kurumlar olmadığı için çocukların Kuran kursuna gittiğini dile getirdi. Zeynep, “Dinlerini öğrenmesinler diye değil, çocuklara başka şey de vermek lazım. Kültürel olarak geliştirmek, resim, tiyatro, basketbol, futbol yüzme yelken gibi kursları belediye yönetiminden bekliyoruz. Yalıkavak’ta çocuklar sabahtan akşama kadar camideler. Yemek de yiyorlar, sürekli bir eğitim içindeler. Çünkü başka bir şey yok, basketbol, voleybol sahası yok. Eski bir basketçi bulup orada ders verilemez mi? Mühim olan vizyon ve bunu yapma isteği. Her konuda yapma isteğini gösterirsek seçmenler olarak bu talepleri her yerde gösteriyor olmanız gerekiyor” şeklinde konuştu. 
 
'Yurttaşın taleplerinin arkasında durması gerekiyor’
 
Ulaşımın çok pahalı olduğunu, bu sorunu yetkililerin halletmesi yurttaşların da talep etmesi gerektiğinin altını çizen Zeynep, şöyle dedi: “Ama bizlerin, seçmenin de bu bilinçte olması lazım. Biz seçtikten sonra el pençe divan durmamamız ve neden seçtiğimizi her seferinde hatırlatmamız lazım. Dinamik bir seçmen gerekiyor. Şikayetlenmeyle olmuyor. Örgütlü bir halk gerekiyor. Halkımızda otoriteden bir şey beklemek var, bir baba figürü var, o yapsın biz arkasından gidelim var, demokrasiyi tam sindirememişlik var.” 
 
‘Sivil toplumu yanına alan cesur bir başkan’
 
İktidarın oldukça otoriter olduğunu, dolayısıyla halkın yapamadığını belediye başkanının yapmasını bekleyemeyeceklerini dile getiren Zeynep ancak belediye başkanının sivil toplumu yanına alarak gücünü göstermesi gerektiğini belirtti. Zeynep, “Halkı yanına alarak söz konusu konuda kendinin üzerindeki yetkiliye göstermesi gerekiyor. Bir ankette nasıl bir başkan istiyorsunuz sorusuna verilen yanıtlarda birçok vasıf ortaya çıktı. Ama en çok ortaya çıkan cesur olması idi. Bir Donkişot ortaya çıkacak yapacak demiyorum ama sivil toplumla birlikte yapacak. Sivil toplum da bizler de yurttaşlar olarak bunun bilincinde olmamız lazım” değerlendirmesi yaptı. 
 
‘Halkın yanında olmayanlar hangi yüzle aday oluyor’
 
Muğla’nın turistik bir bölge olması nedeniyle birçok yapı izninin Ankara’dan alındığını, Akbelen’de Ormanların kesilmesinde Limak Şirketi’ne izinler verildiğini hatırlatan Zeynep, “Burada 26 aday adayı vardı. Bu konularda yanımızda olmayanların hangi yüzle aday adayı olmaya çalıştığını anlamıyorum. Halkın yanında olmamış bir insanın vaatlerde bulunması bana inandırıcı gelmiyor. Dolayısıyla o seçimlerde vatandaş için önemli olan yanında olup olmadığı yanı başında barikatta yer alıp almadığı” diye belirtti.
 
‘Nitelikli liyakatli kadınlardan korkuyorlar’
 
Kadınların belediyelerde özellikle kadın ve çocuk konularında fark yaratacağını belirten Zeynep, kadınların daha kolay iletişim kurduğunu ifade etti. Nüfusun yarısının kadın olmasına rağmen yönetimlerin neden yüzde 80’inin erkek olduğunu soran Zeynep, “Bir toplum tek başına bir cinsle götüremiyor. Götüremedikleri ortada. Neler yaşıyoruz neredeyse hilafet ilan edilecek. Anayasa yok sayılıyorsa, hukuk yoksa kadın, ekoloji, emekçi sorunu hiçbiri halledilemez. Liyakatli nitelikli kadınlar var. Onlardan neden bu kadar çekiniyorlar? Onları en azından neden danışman yapmıyorlar, hiç olmazsa kadın konularında? Bunun değişmesi gerekiyor. Kendi düzenleri ile ne duruma geldiğimiz ortada. Mecbur muyuz bu hayatı yaşamaya?” diye sordu. 
 
‘Adayların vaatleri söylemleri sonrasında da takip edilmeli’
 
Kadının varlığının artırılması konusunda kadın örgütlerinin de seçmenin de baskı yapması gerektiğini kaydeden Zeynep, son olarak şunları dile getirdi: “Kadınların da cesaretle katılması gerektiğini düşünüyorum. Ben aday adayların hepsinin tanıtımlarını dinledim. Tabi ki kadın konusunda nasıl yaklaştıklarına, projelerin ne olduğuna, tavır ve söylemlerine bakıyorum. Boş vaatler var mı diye de bakıyorum. Hepimizin öyle bakması gerekiyor. Demokrasiyi iyice özümsemek zaman alıyor. Daha sonrasında da onları takip etmeye mecburum. Seçmen olarak mecburuz. Ancak o şekilde, yoksa onların da o otoriteyi hissetmeye ihtiyaçları var çalışmak için.”