25 Kasım’a dair Meclis Araştırma Komisyonu'nun kurulması talebi

  • 14:04 17 Kasım 2023
  • Siyaset
 
ANKARA - HEDEP Amed Milletvekili Halide Türkoğlu, Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında, kadınların yaşadığı sorunlar, kazanılan hakların gasp edilmesine dair Meclis Araştırma Komisyonu'nun kurulmasını talep ederken, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı’na ise soru önergesi verdi.
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Amed Milletvekili Halide Türkoğlu,25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü kapsamında, kadınların yaşadığı taciz, ihlal, şiddet, katliamlara ilişkin Meclis Araştırma Önerge verdi. Halide ayrıca Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’a soru önergesi verdi.
 
2023 yılının son 10 ayında 350 kadın katledildi
 
Bundan 63 yıl önce, Dominik Cumhuriyeti’nde Trujillo diktatörlüğüne karşı özgürlük mücadelesini yükselten Mirabel Kardeşler'in diktatörlüğün askerleri tarafından, tecavüz edildikten sonra vahşi bir şekilde katledildiği anımsatılan araştırma önergesinde, “25 Kasım, insanlık tarihinde kadınlara yönelen şiddetin, vahşetin, katliamın yıldönümü olduğu gibi aynı zamanda kadınların şiddete karşı duruşunun, dayanışmasının, örgütlülüğünün, mücadelesinin her yıl bir önceki yıla göre büyümesinin yıl dönümüdür. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele haftasına girerken kadına yönelik şiddet ve katliamlara bakıldığında bu şiddeti önlemede yeteri yasal düzenlemelerin olmadığı ortadadır. Nitekim 2023 yılının son 10 ayında 350 kadın erkekler tarafından katledilmiştir. Sadece Ekim ayında 19 kadın erkekleler tarafından katledildi. 18 kadın şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmiştir” denildi. 
 
‘Kazanılmış haklara savaş açıldı’
 
Kadınlara yönelik katliamların boyutlarına ulaşıldığını, bu konuda alınan önlemlerin ve yaptırımların ise son derece yetersiz kaldığına dikkat çekilen araştırma önergesinde, “Katiller yargıdan haksız tahrik indirimi alarak çok az cezalarla kurtulmakta ve kadınları böldürmek için cesaret bulmaktadırlar. İktidar bu katliamları önlemek yerine bu katliamlar karşısında mücadele eden kadınları hedef almaktadır. Bugün yüzlerce kadın şiddetle mücadele ettiği için, kadın özgürlük mücadelesi verdiği için erkek devlet şiddetine maruz kalmakta, cezaevlerinde rehin tutulmaktadır. Yine kadınların kazanılmış haklarına adeta savaş açarak şiddet ve katliamların önü açılmaktadır. İstanbul Sözleşmesi'nden geri çekilme, 6284 sayılı yasanın hedef alınması, kayyımlar eliyle belediyelere bağlı kadın merkezlerinin, sığınma evlerinin kapatılması ve son olarak da nafaka hakkına yönelik saldırılar bunun en açık göstergesidir” diye belirtildi.
 
Ülke genelinde sadece 145 sığınak var
 
Nüfusu 100 bini geçen her belediyenin sığınma evi açması gerekirken, ülkede sadece 145 sığınak bulunduğuna vurgu yapılan araştırma önergesinde, ilgi bakanlığın konuya dair belediyelere genelge göndermek ve bunun takibini yapmak zorunlu iken sığınak sayısının  yeterli olmadığı kaydedildi. Araştırma önergesinde, “Bu sığınaklarda yaşanan güvenlik soruna ilişkin haberler kamuoyuna yansımaktadır. Özellikle bazı kentlerdeki sığınakların adresleri internet ortamına dahi çok rahat bulunabilmektedir. Özellikle 25 Kasım günü alanlara, sokaklara, meydanlara dökülerek erkek devlet şiddetine karşı ses yükselten kadınlar kolluğun hedefi olmuştur. 25 Kasım gece yürüyüşü bizzat iktidar eliyle yasaklanmak istenmiş bu yasağa karşı direnen kadınlar baskı ve gözaltı politikaları ile sindirilmek istenmiştir. Kadına yönelik şiddete karşı yapılan eylem ve etkinliklerin yasaklanması, bu konuda mücadele yürüten kadın derneklerinin kapatılmak istenmesi, kadına karşı suç işleyenlerin cezasızlık politikaları ile ödüllendirilmesi kadın cinayetlerini meşrulaştırmaktadır” ifadelerine yer verildi. 
 
Araştırma komisyonu kurulması talebi
 
Araştırma önergesinin devamında ise şu ifadeler yer verildi: “Tüm bunlardan hareketle, kadına yönelik şiddet ile mücadelede daha etkin yöntemlerin kullanılabilmesi, şiddet ve cinayetlerin önlenmesi adına alınacak olan tedbirlerin neler olacağının etraflıca tartışılması, konu ile ilgili incelemelerin ve buna yönelik gerekli yasal düzenlemelerin yapılması amacıyla bir araştırma komisyonunun kurulmasını arz ederiz."
 
Halide, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı'nın yanıtlaması istemiyle şu sorular yöneltildi: 
 
“*2023 yılının ilk 10 ayında koruma kararı olmasına rağmen kaç kadın katledilmiştir?
 
*Son 10 yılda kaç kadına yönelik şiddetle mücadele yürüttüğü için kaç kadın hakkında dava açılmıştır? Kaç kadın tutuklanmıştır?
 
*Belediyelere bağlı kadına yönelik şiddet merkezlerinin, sığınma evleri hangi yasal gerekçe ile kapatılmıştır?
 
*İktidar, kadına yönelik şiddetle mücadele merkezlerini, derneklerini neden tehdit olarak görmektedir?
 
*Kadına yönelik şiddet ve katliamlar derinleşerek artarken sığınma evlerinin sayısı yeterli midir? Bakanlığınız bu sayının arttırılması için hangi çalışmaları yürütmektedir?
 
*Şiddet gören kadınların sığınak süresi dolduktan sonra kendi yaşamlarını idame ettirebilmeleri için Bakanlığınız hangi çalışmaları yürütmektedir?
 
*İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden hayata geçirilmesi için Bakanlığınızın bir girişimi olacak mıdır?
 
*Kadınların nafaka hakkına kaldırmaya yönelik yapılmak istenen düzenleme ile kadınları boşanmasının zorlaştırılması mı amaçlanmaktadır?
 
*Kadınlar nafaka hakkını doğru düzgün alamazken erkeğin mağduriyeti üzerinden bu hakkın süreli bir hale getirilmesi ile kadınlar mağdur edilmeyecek midir? Bakanlığınız hangi kriterlere göre bu hakkı ödeyecektir?
 
*25 Kasım gece yürüyüşlerine katılmak suç mudur?  Son 10 yılda kaç kadın 25 Kasım yürüyüşüne katıldığı için yargılanmıştır?”