ANKARA - Plan ve Bütçe Komisyonunda konuşan HEDEP Milletvekili Sümeyye Boz, “gözbebeğimiz” denilen TSK’ye, “Gözbebekleriniz katliam yapıyor” diyerek, iktidarın Federe Kurdistan Bölgesi’ne 6 Şubat depreminden bu yana 224 kez kimyasal silah kullandığını belirtti. Sümeyye Boz, “‘Öyle bir şey yoktur’ demeniz hiçbir şey olmadığı anlamına gelmez” dedi.

 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi ((HEDEP) Mûş Milletvekili Sümeyye Boz, Plan ve Bütçe Komisyonunda kimyasal silahlar üzerine konuştu.

 

‘Vartinis Davası bir çocuk katliamıdır’

 

Savunma ve güvenliğe ayrılan bütçenin ekonomik maliyeti ve savaşta ısrar etmenin maliyetinden diğer vekillerin söz ettiğini belirten Sümeyye, birçok hükümetin gelip geçtiğini her gelenin “terörü bitireceğiz” dediğini ama halklarla mücadele ettiğini söyledi. Sümeyye, “On binlerce faili meçhuller yaşandı, on binlerce insan yurdundan edildi. Bu ülkede zulüm olmamıştır diyenler; Muş Vartinis’te askerler tarafından bir ailenin yakılmış olması bu olayın yakıcılığını gösteriyor. Bakanlığınıza bağlı askerlerin bir ailenin yakılmasına sebep olan ve kırmızı bültenle aranmasına rağmen emekli maaşı aldığını duyuyoruz. Bakanlığa soruyoruz; Bu olayın faillerini çıkarma girişimleriniz oldu mu?  Yoksa zamanaşımına mı terk edeceksiniz. Bu zihniyetin sürücüleri ve sürdürücüleri karşımızda. Eğer devam etmeseydi bugün bu caniler yakalanmış olurdu. Devam etmeseydi, bugün dava zamanaşımı ile karşı karşıya kalmazdı. Böyle baktığımızda Vartinis Davası bir çocuk katliamıdır” dedi. 

 

‘Kürt çocuklarının kanı zırhlı araçlarınızda’

 

2008 tarihinden bu yana zırhlı araçların karıştığı en az 93 olayın meydana geldiğini, 52 yurttaşın yaralandığını toplam 44 kişinin ise yaşamını yitirdiğine dikkat çeken Sümeyye, ölenlerin yarısının çocuk olduğunu ifade etti. Bu durumların Kurdistan’da özel savaşların yürütüldüğünü gösterdiğinin altını çizen Sümeyye, “Burada savaşın maliyetinin ekonomik yükünden söz ettik evet. Ancak güvenliğe ayırdığınız savaşın bu yönündeki maliyetini ölçemezsiniz. İnsan canını hiçbir ekonomi ve bütçeyle açıklayamazsınız. Gözbebeğiniz dedikleriniz çocukları katletti, katliam yaptı farkında mısınız? Bitlis Ahlat ilçesine bağlı sanayi mahallesinde, Malazgirt’e düzenlenen zafer kutlamaları etkinliğinden dönen ve içerisinde Erzurum 3’ncü komutanın olduğu aracın çarptığı 10 yaşındaki Elif Kırtay yaşamını yitirdi. Erzurum 3’ncü Ordu komutanı hakkında işlem yaptınız mı? Yoksa üniforma giyenler suçtan muaf mı? bunun cevabını vermek zorundasınız. Çünkü Kürt çocuklarının kanı zırhlı araçlarınız da. Çocuklara yönelik savaşlar suçları, insanlık suçu işleniyor diyoruz, başta çocuklar olmak üzere tüm yurttaşların canına kast eden sokaktaki uygulamalar devam ediyor” diye belirtti.

 

Kimyasal silahlara dikkat çekti

 

Sümeyye konuşmasının devamında şunları söyledi: “Bu politikalar sınır dışında da devam ediyor. Bu çocuklar İsrail katliamında İsrail’in kimyasal silah kullanması sonucunda yaralanan çocuk olarak lanse edilmişti. Ama çocuğun görüntüsünün Rojava’ya ait olduğu ortaya çıkmıştı. Uluslararası kurumlarca savaş suçu olarak dile getiriliyor ama kamuoyuna herhangi bir bilgi bakanlık tarafından paylaşılmıyor. 6 Şubat depreminden bu yana Federe Kurdistan Bölgesi’nde 224 kez fosfor içerikli toplar, kimyasal silahlar kullanıldı konuşuluyor. Uluslararası Nükleer Hekimler Birliği kimyasal silahlar kullanımına dair raporunda; Zap, Metina, Avaşin alanlarında kimyasal silah kullandığını belirtmişti. Bu kurum adına bir rapor hazırlayan, yabancı doktorlar, TSK’nın bir mağara yakınında gaz bombalama aracı hazırladığını görüntülerine yer verdiğini söyledi. Aynı kurum, Türkiye’nin kimyasal silahlar sözleşmesinin olası ihmaller konusunda bazı kanıtlar olduğunu duyurmuştu. Bu kanıtlara dair inceleme başlatıldı mı? Uluslararası arenada bunlar tartışılıyorken, sizin hiçbir şey yapmadan ‘öyle bir şey yoktur’ demeniz hiçbir şey olmadığı anlamına gelmez. Dünya barış istikrarına katkı sağlamak istiyorsanız, kimyasal silah kullanımın tarafsız kurumlarca araştırılmasının önü açılmalı. Ancak tarafsız ve bağımsız heyetlerin araştırma yapması gerektiğini söyleyenler tutuklandı ve yargılandı. Biliyoruz ki asıl yargılanması  gerekenler, savaş suçu işleyenler, insanlığa karşı suç işleyenlerdir, Bülent Karaoğludur, Efe Tektekin’i suçlu gösterenler ve katile beraat verenlerdir.”