ANKARA - HEDEP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, uzun tutukluluk süresi dolan Gültan Kışanak’a ilişkin Adalet Bakanlığı’na verdiği soru önergesinde, “Gültan Kışanak’ın yasalar nezdinden tahliye koşulları gerçekleştiği halde tutukluluk halinin devamından umulan kamu yararı nedir?” diye sordu.

 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Kandıra Cezaevi’nde bulunan ve Kobanê Davası’nda yargılanan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi (DBB) eski Eşbaşkanı Gültan Kışanak’ın uzun tutukluluk haline ilişkin Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a soru önergesi verdi.

 

Gültan Kışanak hakkında TMK-7/2 suçundan Malatya Ağır Ceza Mahkemsi’de yargılanmasına devam edildiği, diğer suçlardan ise yargılanmasının Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde olduğu belirtilen soru önergesinde, Gültan’ın Malatya 5’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde süren yargılamanın tutuksuz devam edildiği kaydedildi. Gültan’ın Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dosyasında tutukluluğunun devam edildiği belirtildi. Gültan hakkında Ekim 2022 tarihinde Malatya dosyasındaki isnatlarla ilgili olarak tahliyesine ve diğer suçlardan ise tutukluluğun devamına karar verdiği ifade edildi.

 

Uzun tutukluluk süresi 25 Ekim’de doluyor

 

Gültan’ın tüm iddialar nedeniyle artık Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmakta olduğu ve toplam tutukluluk süresinin 25 Ekim 2023’te 7 yılını dolduracağına dikkat çekilen soru önergesinde, “Bu süre, tutuklulukta azami süre olup mahkemenin bu konuda bir takdir yetkisi de bulunmamaktadır. Gültan Kışanak’ın AYM’de bulunan bireysel başvuru dosyasına, 7 yıllık azami tutukluluk süresinin dolacağı 25 Eylül 2023 tarihinde, avukatları tarafından bir ek başvuru yapılmıştır. Öte yandan uzun tutukluluk halleri insan hak ve hürriyetleri önündeki engellerden birisi olarak da ülke gündeminde yer alan tartışma alanlarından birisidir. Zira bir koruma tedbiri olan tutukluluk halinde aslolan “geçici olması” halidir. Uluslararası mevzuatta da tutukluluk halinin gereksiz olduğu noktada sona erdirilmesi esastır. Gültan Kışanak’ın azami tutuklu bulunduğu sürenin nazara alınması hukukun gereğidir” denildi. 

 

Meral, Yılmaz Tunç’un yanıtlaması istemiyle şu soruları yöneltti:

 

* “Bir hukuk devletinde tutuklanmanın koşulları nelerdir, ne anlama gelir ve süresi nedir?

 

* Gültan Kışanak’ın azami tutukluluk sürecini 25 Ekim 2023 tarihinden sonra aştığı açık olup bu konuda neden yargı tahliye kararı vermemektedir?

 

* Gültan Kışanak’ın tutuklulukta geçirdiği sürenin makul süreyi aşmış olması yasanın ihlali değil midir?  Yasaları ihlal eden yargı üyeleri hakkında bir inceleme yapılacak mıdır?

 

* Makul süre şartının yasada sarih bir şekilde belirtilmesine rağmen, tutuklulukta azami sürenin aşılması halinde oluşacak telafisi imkansız zararların giderilmesi adına bir çalışma yürütülecek midir?

 

* Halihazırda cezaevlerinde tutuklulukta geçirilecek sürenin en üst sınırını aştığı halde kalan mahpus sayısı tespit edilmiş midir? Şayet bu konuda bir çalışma yürütüldü ise elde edilen sayısal veriler ne şekildedir?

 

* Uzun tutukluluğun hak ihlali olduğuna dair AYM kararlarına rağmen keyfiyette ısrarın izahı nedir?

 

* Gültan Kışanak’a uygulanan durum, adil yargılanma hakkının ihlali değil midir?

 

* Neden adil yargılanma ilkelerinden taviz verilmektedir?

 

* Hukuk kuralları ve yasalar, kişiye göre değişiklik arzedebilir mi? Bu ikiliğin gerekçesi nedir?

 

* Gültan Kışanak’ın yasalar nezdinden tahliye koşulları gerçekleştiği halde tutukluluk halinin devamından umulan kamu yararı nedir?

 

* Hak ihlallerinin önüne geçmek, yargı kararlarında eşitsizliğe son vermek adına Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını ve evrensel hukuk kaidelerini göz önünde bulundurarak, Gültan Kışanak ve onunla aynı durumda olan diğer tutukluların da serbest bırakılmalarını sağlayabilmek için bir çalışmanız olacak mıdır?”