Avukat Özlem Günel: Sağlık verilerinin sızdırılması suç
- 09:01 11 Eylül 2024
- Sağlık/Spor
Melek Avcı
ANKARA- Kamu hastanelerinde tedavi gören kadınların jinekolojik muayene sonuçlarının sızdırılmasının suç olduğunu belirten Avukat Özlem Günel Teksen, “Jinekolojik bir muayeneye gittiği zaman bunun dönüşünün babaya yapılması veya herhangi birine yapılması hukuken kabul edilemez” dedi.
Geçtiğimiz günlerde birçok kadın sağlık verilerinin Sağlık Bakanlığı tarafından ihlal edildiğine ilişkin şikayetlerini paylaşmış, kamu hastanelerinde tedavi gördükleri ultrasan, patoloji ve tahlil sonuçlarının babalarına iletildiğini belirtmişti. Özellikle kadın doğum kliniklerine giden kadınların verilerinin sızdırılarak merkez hekim randevu sistemi (MHRS) sistemi üzerinden mesaj yoluyla aileye iletildiğini belirten kadınlar duruma tepki göstermişti.
Sağlık Sigortası aile bireyi baba üzerinde dahi olmayan reşit kadınlar, sigortalarını kendileri ödemesine ve bazılarının da acil durum kişisinde evli olduğu erkeğin numarasının kayıtlı olmasına rağmen jinekolojik muayene sonuçlarının izinsiz iletildiğini gündeme getirmişti. Durumun suç olduğunu belirten Eşitlik için Kadın Platformu’ndan (EŞİK) Avukat Özlem Günel Teksen değerlendirmede bulundu.
‘Verilerin sızdırılması suç’
EŞİK olarak bu iddialarla ilgili basın açıklaması yaptıklarını söyleyen Özlem, aynı zamanda bakanlığa bilgi almak için Tabipler Birliği’nin başvurduğunu belirtti. Özlem, “Bunun üzerine Tabipler Birliği, Sağlık Bakanlığına bu durumun gerçekliğini sordu ancak bilgimiz hala bakanlık tarafından cevap gelmediği yönünde. Bizde takip ediyoruz ve cevap geldiğinde kamuoyuyla paylaşılacak. Net olarak bildiğimiz bir şey olduğunu söyleyemem ancak her halükârda bunun kesinlikle yapılmaması gerekiyor. Sağlık Bakanlığının bir gebe takip sistemi olduğunu biliyoruz ve bu sistem üzerinden bilgilendirme yapıldığı duyumları var. Kadınları bu konuda bilgilendirelim diye söylüyorum ki eğer SGK’si babası tarafından ödeniyorsa eğer e-devlet üzerinde bildirim seçeneği var eğer orada bir seçim yapmamışlarsa oraya girip sağlık kontrolü bildirimlerinin kendilerine yapılmasına ilişkin bir seçenek var onu seçebilirler. Bu da bir bilgilendirme olsun diye söylüyorum ama tabi bakanlığın böyle bir sızdırma yapması, özellikle reşit bir kadının jinekolojik bir muayeneye gittiği zaman bunun dönüşünün babaya yapılması veya herhangi birine yapılması hukuken kabul edilemez. Kişisel Verileri Koruma Kanunu’na aykırı. TCK 136. Madde’de de suç olarak düzenlenmekte ve bir yıldan 4 yıla kadar hapis cezası var ve bundan hiçbir kurum muaf değildir” diye konuştu.
‘Kadını kişi olarak görmeyip kişilik haklarını ihlal ediyor’
Bunun hukuken suç olmasıyla birlikte sadece sağlık hakkı noktasında değil kadın haklarına her yerden bir saldırı olduğunu söyleyen Özlem, “Kişisel Verileri Koruma Kanunu’nda sağlık verisi özel korumada, diğer verilerin de üstünde bir korumada olmasına rağmen yapılıyor ancak burada tartışmaya açılan kadının kişiliği mi? olduğu soruları da maalesef akla geliyor çünkü dört bir taraftan saldırılar geliyor. Kadının soyadıyla ilgili Anayasa Mahkemesi düzenlemesine rağmen Meclis açılınca yine önümüze geleceği öngörüsü var. Yine kadının bir kişilik hakkının elinden alındığını orada da görüyoruz. Kendini var ettiği, parçalanamaz bir bütün kişilik hakkının elinden alındığını görüyoruz. Burada da bir kişilik hakkı olduğunu görüyoruz. Yani iktidarın her zaman dediği gibi, bizler kadın dedikçe, aileyi koruma, kutsal aile dedikleri bir anlayışları var. Kadını kişi olarak görmeyip, kanuna rağmen ihlal etmeleri akla bunu getiriyor. Kadını bir kişi olarak görmüyor, yine bir erkeğin-babasının-üzerinde bir eşya gibi görüyor ve onunla ilgili bilgileri de babaya gönderdiğini gösteriyor” sözlerini kullandı.
'Sağlık hakkına erişen kadını da geri tutuyorlar'
Kadınların sağlık hakkına erişiminde dahi birçok sorun yaşarken böyle bir şeyle karşılaşmaları muayenelerden kaçınmalarının da önünü açtığını söyleyen Özlem şöyle devam etti: “Maalesef kadın hastalıklarında yeterli taramaların yapılmadığı görüyoruz. Erişilebilir, ücretsiz yapılması gerekir. Bir şekilde hastaneye ulaştı ve taramalarını yaptırdı diyelim ki jinekolojik muayenelerinin bilgilerinin sızdırılması söz konusuyken erişebilen kadını da aslında geri tutan bir uygulama var. ‘Ya gittiğim zaman bu bilgi, kişilik haklarıma sıkı sıkıya bağlı bu bilgi babayla ya da biriyle paylaşırlarsa’ kaygısı oluşuyor. O yüzden de sağlık sistemine sağlıklı bir erişimin olmadığını düşünüyoruz. Hiçbir vatandaş için bunun olmadığı açıkken, kadınlar, çocuklar her zaman toplumda daha geri planda bırakıldığı için onlar için daha zorlayıcı olduğunu görüyoruz."