Ekin Wan'ın teşhiri ve kadınların mücadelesi: 9 yıllık direniş

  • 09:03 9 Ağustos 2024
  • Portre
 
WAN - Ekin Wan'ın katledilmesinin üzerinden geçen 9 yıl içinde, bedenini teşhir edenler hakkında başlatılan soruşturmada ilerleme kaydedilmedi. Dönemin Valiliği tarafından yapılan açıklamada, işkence edenler hakkında değil, görüntüyü paylaşanlar hakkında soruşturma açılacağı belirtilmişti. Ancak, 9 yıl sonra bu açıklamanın kamuoyunun tepkilerini dindirmeye yönelik olduğu bir kez daha ortaya çıktı.
 
“Kurdistan’ın her bir kızı ve oğlu, ateşten bir parçadır. Onlar hakikatin yolcularıdır. Sonsuz özgürlüğün sembolleridir.” Bu cümleleri günlüğüne not etmişti Ekin Wan. Tıpkı kendisinin de bir hakikat yolcusu olduğu gibi. Sonsuz bir özgürlüğün sembolü haline gelirken, tüm dünya onu sürüklenen ve çıplak bedeni teşhir edilerek işkence yapılan fotoğrafı ile tanıdı. Asıl teşhir edilense, onun çıplak bedeni değil, devletin en gerçek yüzüydü. Kadınların bedenleri üzerinden yürütülen savaşın en somut örneğiydi Ekin Wan, diğer ismiyle Kevser Eltürk. Ailesinin en küçük çocuğu, annesinin “nazlısıydı.” Küçük yaşta tanıdı baskıcı erkek toplumu ve eril zihniyeti. Küçük yaşta tanıştığı bu gerçekler onu hakikat arayışına itti. 20 yaşında tanıştığı hakikatin ardından kadın özgürlük mücadelesi iddiasını özgür dağlarda sürme kararı aldı. 
 
Ekin Wan kimdir? 
 
Wan'ın Ebex (Çaldıran) ilçesine bağlı Navre (Sarıçimen) köyünde 1986 yılında dünyaya gelen Ekin, ailesi ve çevresi tarafından fedakâr ve kadın özgürlükçü yaklaşımı ile tanınıyordu. Ekin henüz bebekken ailesi köyden ayrılarak Wan merkeze taşındı. 20 yaşındayken 2008 yılında YJA-STAR'a katılan Ekin, 10 Ağustos 2015 tarihinde de Mûş'un Gimgim (Varto)  ilçesinde çıkan çatışmada yaşamını yitirdi. 9 yıl süren mücadele sürecinde azmi ve başarısı ile komutan olarak görev yapan Ekin, hayatı boyunca mücadele yürüttü. Gerilla olmadan önce de ailesi ve çevresindekilerle toplumsal cinsiyet üzerine sık sık tartışmalar yapan Ekin, kadın özgürlükçü düşünce modelini çevresine tanıtmak için çabalayan bir kadındı.  
 
Erkek devlet şiddete soyundu kadınlar direnişi giyindi eylemselliği 
 
Ekin’in bedeni, yaşamını yitirdikten sonra askerler tarafından teşhir edildi. Özellikle 90’ların görüntülerinden hafızalara kazınan cenazelere dönük işkence yöntemlerinden biri olan bu teşhir ile Kürt kadın mücadelesini tanımayan da hem bu mücadeleyi tanıdı hem de Ekin’i. Ekin’in bedeninin teşhir edilmesinden sonra Kurdistan ve Türkiye’de kadınlar sokağa çıkarak, “Erkek-devlet şiddete soyundu kadınlar direnişi giyindi” şiarıyla eylemsellikler gerçekleştirdi. Ekin’in bedeni üzerinden tüm kadınların bedenlerinin teşhir edildiğini belirten kadınlar, olayın içerisinde bulunan tüm kamu görevlilerinin soruşturulmasını talep etti. Kurdistan’da kadınlar alanlarda bu taleplerini dile getirirken, Avrupa’da bulunan feminist kadınlar ise çıplak bedenleri ile iktidarlara kadın bedeninin teşhir edilmesinin onların utancı olduğunu belirtti.  
 
İşkencecilere değil paylaşanlara soruşturma!
 
Ekin’e yapılanlara dönük her yerden yükselen tepkilerin sonucunda, Muş Valiliği olaya dair açıklamada yaptı. Açıklamada, “İlimiz Varto ilçesi kırsalında güvenlik güçleri ile girdiği çatışma neticesi etkisiz hale getirilen PKK mensubu bayana ait bazı görüntülerin sosyal paylaşım sitelerinde yayınlandığı tespit edilmiştir. Kamuoyu ve valiliğimizce kabul edilemeyecek şekildeki bu görüntüleri çeken, yayınlayan ve sosyal medyaya servis eden kişi veya kişiler hakkında, adli ve idari soruşturma başlatılmıştır” denilse de işkencecilere değil görüntüyü dijital medyada paylaşanlara soruşturma açılacağı iddia edildi. Valiliğin yaptığı açıklamanın daha sonra sadece kamuoyunun tepkilerini dindirmek için yapılan bir açıklama olacağı, soruşturmada 9 yıldır ilerleme sağlanmamasıyla ortaya çıktı. 
 
Suç duyuruları tozlu raflarda 
 
İnsan Hakları Derneği (İHD) Gimgim’da yaptığı incelemeler ve görüşmelerde, Ekin’in boynunda ip izi tespit edildiğini, sürüklenmiş ya da işkence edilmiş olabileceğini belirtti. Emniyet Müdürlüğü ile yapılan görüşmede, emniyet müdürünün olay yeri inceleme ekibinin nereden geldiğini bilmediği ifadeleri de raporda yer aldı. Aile, “Kişinin hatırasına hakaret” başlığı altında düzenlenen TCK 130’uncu maddenin 2’nci fıkrası temelinde suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusu da devlet tarafından tozlu rafa kaldırıldı.