Gülistan Gülmüş

 

DÊRSİM - Dêrsim'de bu yıl 22'ncisi düzenlenecek olan “Munzur Kültür ve Doğa Festivali” yarın başlıyor. Festivale dair aktarımlarda bulunan Dêrsim Belediye Eşbaşkanı Birsen Orhan, “Özel savaş politikalarına dur demek için bu kente sahip çıkmamız gerekiyor” dedi.

 

Dêrsim'de her yıl düzenlenen ve bu yıl 22'ncisi yapılacak olan “Munzur Kültür ve Doğa Festivali” yarın “Doğamızın ve irademizin gaspına izin vermeyeceğiz” şiarıyla başlıyor. Festival için tüm hazırlıklar tamamlanırken, 4 gün sürecek festivalde çeşitli etkinlikler yer alıyor. Özel savaş politikalarına, din ve kimlik ile doğayı korumayı tema alacak olan festivale dair aktarımlarda bulunan Dêrsim Belediye Eşbaşkanı Birsen Orhan, tüm yurttaşlara katılım çağrısında bulundu.

 

'Festivaller sesimizi yükseltmek için fırsatlar sunuyor'

 

Festivalin önemi ve amacına değinen Birsen, Dêrsim’in doğası, kültürü ve inancıyla çok farklı bir yerde durduğunu belirtti. 22’ncisi düzenlenen “Munzur Kültür ve Doğa Festivali” kapsamında 4 günlük bir program oluşturduklarını dile getiren Birsen, “Munzur Festivali’ni ilk başladığı günden bugüne Dêrsim kültürünü, doğasını tüm dünyaya, halklara duyurmak, korumak, varlığını desteklemek amacıyla yapıyoruz. Bugüne gelene kadar çeşitli aşamalardan geçti. Dünyada ve Türkiye'de gelişen durumlardan festival de payını aldı. Doğamız üzerinde oluşturulan her türlü politikaya dur demek için sahada olduk. Festivaller biraz daha sesimizi yükseltmek ve açığa çıkarmak için fırsat sunuyor” dedi.

 

Kolektif bir festival süreci

 

Sistemin her yerde olduğu gibi festivallere de etki ettiğini kaydeden Birsen, “Belli başlı yasaklamalar, kısıtlamalar ile festivallerin daraltılması, kitlelerin bir araya gelerek oluşan dayanışmasını engellemek için çaba sarf ediyor. Bununla beraber çevre kirliliğini de taşıdığını biliyoruz ama biz, bilinçli bir halkız. 22’nci Munzur Kültür ve Doğa Festivali’nin programını oluştururken de kentin tüm dinamiklerinin içinde bulunduğu bir program oluşturduk. Tasarruf paketlerinden dolayı bu festival sürecini kolektif dayanışma üzerinden yürütüyoruz” ifadelerine yer verdi.

 

Özel savaş politikalarında dur demek için...

 

Birsen 4 gün sürecek olan festivalin akışına dair şu bilgileri paylaştı: “Bizler toplumsal hafızası, travmaları olan bir kentte yaşıyoruz. Dêrsim’in hem bakılmamış hem de sarılmamış yaraları var. Bu hafıza rotası da unutturmamız gereken bir çalışma. Konserlerimiz, güncel siyaseti değerlendireceğimiz bir program olacak. Seyit Rıza Meydanı’nda başlayacak olan  kadın platformunun  düzenlemiş olduğu bir çalışmamız olacak, ‘Jineoloji Demokratik Siyaseti Tartışıyor’ adlı  bir panelimiz olacak. Kadın odaklı bir festival sürecimiz olacak. Bu kentin kanayan bir diğer yarası olan gençliğin göç meselesi üzerine olacak. Her yıl düzenlemiş olduğumuz bir çevre yürüyüşümüz olacak. Toplamında şunu ifade edebiliriz, bu yılki festival konserlere sıkıştırılmamış, yereli esas alan inanç, dil, toplumun hafızası ve değer yargılarını ön plana çıkaran bir çalışma olacak. Daha önce de böyleydi ancak sistem festivallerimize nüfuz etmişti. 8 yıldır kayyım süreci oldu. Dolayısıyla bizler bu dönem festivali daha kolektif, katılımcı yürütmeyi amaçladık. Buradan da dostlarımıza çağrımız olsun, festivalimize sahip çıkmak, değerlerimizi yaşatmak  için ve özel savaş politikalarına dur demek için bu kente sahip çıkmamız gerekiyor.”

 

Birsen son olarak esnafların festivale katılacak yurttaşlar için zamlı satışlar yapmaması, festivale katılacak yurttaşların da çevreyi daha duyarlı kullanmaları konusunda çağrıda bulundu.