HABER MERKEZİ - Zilan Kültür Festivali, Duisburg’da “Jin jiyan azadî ile kadın devrimine doğru” şiarı ile başladı.

 

Kürt Kadınlar Birliği (YJK-E) tarafından organize edilen 18’inci Zilan Kültür Festivali Almanya'nın Duisburg kentinde "Jin jiyan azadî ile kadın devrimine doğru” şiarı ile başladı. Festivalde ilk olarak "Öz Savunma-Kadın” konulu panel gerçekleştirildi"

 

‘Önder Apo’nun özgürlüğü için çalışmalıyız’

 

Yazar Meral Şimşek’in moderatörlüğünü yaptığı panelde Şengal Kadın Birlikleri (YJŞ) Komutanı Hêza Şengali, Kadın Çalışmaları Aktivisti Medya Botan, KJAR-Avrupa Temsilcisi Meryem Fetahi konuşmacı olarak katıldı. Panelde konuşan Medya Botan, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit ve fiziki özgürlüğüne ilişkin bilgilendirme yaparak, Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit konusunda uluslararası bir konsensüs olduğunu söyledi. Medya, Abdullah Öcalan’ın esir alınması ve İmralı’da tecritte tutulmasının tesadüf olmadığını ve şu an Kurdistan’ın 4 parçasında ve Orta Doğu’da yürütülen savaş ile ilgili bir durum olduğunun altını çizdi. Medya, "Önder Apo’nun esareti sıradan değildir. Savaşın derinleştirilmesine yönelik bir siyasettir. 25 yıldır Reber Apo’nun özgürlüğü için kampanyalar düzenlendi. Şu anda Önder Apo’nun özgürlüğü ve Kürt sorununun siyasi çözümü için dünyada yürütülen bir mücadele var. Önder Apo’nun özgürlüğü Orta Doğu ve Kurdistan’da barış ve özgürlük demektir. 3. Dünya Savaşı’nı yürüten ve en yoğun pratiğini Orta Doğu da yürüten güçler bunu istemiyor. Çünkü Önder Apo’nun siyasi felsefesi ve çözüm gücü var. Halklara umut ve gelecek vadeden çözümleri var. Tecrit sistemi bunun için derinleştiriliyor. Onun için Önder Apo’nun özgürlüğü ile ilgili yaptığımız tüm çalışmalar aynı zamanda toplumların özgürlüğü ve barışı içindir. Onun için her yerde ve her zaman Önder Apo’nun özgürlüğü için çalışmalıyız” dedi.

 

Medya, Abdullah Öcalan'ın felsefesi ışığında Rojava ve Şengal’de kurulan kadın savunma güçlerin tüm insanlığı barbarlığa karşı koruduğunu hatırlattı.

 

Uluslararası toplumun sessizliği

 

Hêza Şengali, Êzidî Kadın Özgürlük Haraketi’nin (TAJÊ) "Kadın kırımına karşı özsavunmanın sesi ol” kampanyasını hatırlatarak, Şengal’de Êzidî halkın kültürü ile yaşadığını söyledi. KDP'nin ihaneti ile Şengal’in DAİŞ tarafından işgal edilmesini ve yaşanan dramları ve katliamları örneklerle anlattı. Ancak şu an Şengal’da kadın güçlerinin oluştuğunu ve kendi özsavunması ile mücadele alanlarında etkin olduğunu ve toplumu koruduğunu söyledi. Hêza, kadınların Abdullah Öcalan'ın felsefesi ve düşünceleriyle kendini yeniden örgütleyerek, Zilan’ın direniş hattını esas alarak, toplumsal bir mücadele gücüne dönüştüğünün öneminden bahsetti. Hêza, kadınların kurduğu farklı kurumların çalışmalarının sadece savunma amaçlı olmadığını ve yaşamın birçok alanında inşa edilen yaşamın tümünde kadınların öncü olduğunu söyledi. Hêza, kadınların öncülüğünde inşa edilen Êzidî toplumun Türkiye tarafından hedef alınmasına ilişkin bilgiler vererek, uluslararası toplumun bu katliama sessiz kalmasını eleştirdi.

 

Meryem Fetahi ise Abdullah Öcalan'ın felsefesinin ışığında Rojhilat’ta  yükselen “Jin jiyan adazî” devriminin dünya ölçeğinde yarattığı etkiden bahsederken, İran devleti tarafından Kürt öncü kadınların idam edilmesini bir insanlık suçu olarak değerlendirdi. Meryem, Kürt kadınların yürüttüğü mücadelenin tüm dünya kadınları için umut olduğunu ve hiçbir baskının bunu engelleyemeyeceğini söyledi.

 

Panel soru ve cevaplarla devam etti.