Pelşin Çetinkaya

 

ÊLIH - Kürt kimliğine dair her yasaklamayı sanatıyla var eden Ruken Ekinci, kimlik mücadelesini tablolarına nakşediyor. 

 

Kürt halkının kimliğine, diline, kültürüne yönelik saldırılar uzun yıllardır devam etse de Kürt dili ve kültürünü yaşatmak için yaşamın her alanında alternatifi oluşturan kesim ve kişiler var.  Bu amaçla birçok kurum ve kuruluş çalışmalarını sürdürürken, Kürtler de asimilasyona karşı kendi kültürleri ile yaşamlarını örüyor. Kürt halkına ait yasaklanan her şeyi sanatıyla var edenlerden biri de Êlih (Batman) kentinde yaşayan 42 yaşındaki Ruken Ekinci. Ruken, sanata merakını ve emeğini anlattı.

 

Atık malzemelerden sanat

 

Resim yeteneği olan Ruken, ertelediği yeteneğini artık hayata geçirmeye karar verdikten sonra ilk adımlarını attığını paylaşıyor. İlk dönemlerde maddi sıkıntılardan dolayı resim için malzeme alamayan Ruken, bu nedenle ilk çizimlerini çocuklarının boya malzemeleriyle yapıyor. Bununla da yetinmeyen Ruken, giydiği, mutfakta kullandığı ve atık olan bütün malzemelerini tablolarında kullanarak sanatını bu şekilde icra ediyor. 

 

Yasaklanan varlığını tablolarına nakşediyor

 

Ruken, sanattaki amacının “duvara iyi bir tablo asılması değil, kendi derdiğini iyi anlatmak” olduğunu vurguluyor. Ruken, “Tablolarıma kendi psikolojimi, coğrafyamı, düşüncelerimi, fikirlerimi ve kimlik mücadelemi nakşediyorum. O tablolarda aslında kendi derdimi anlatıyorum. Kendimi özgürce ifade edemediğim, düşüncelerimi, tarihimi tabloda gösteriyorum” sözlerini kullanıyor.

 

‘Tablolarım mücadele alanımdır’

 

Sanatının mücadele alanı olduğunun altını çizen Ruken, şunları ekliyor: “Ben kültürümü, ana dilimi ve yaşam biçimimi özgürce ifade edemiyorum. Kültürüm, dilim işgal altında ve ben bunu kendi sanatımla dile getiriyorum. Ayrıca tablolarım mücadele alanımdır. Benim sanatım ve eserlerim mücadele alanımdır. Benim tablolarım dilimi, tarihimi coğrafyamı, savaşta etkilenen çocukları ve kadınları dile getiriyor, savaşı teşhir ediyor aslında.”