‘Anadilde tiyatro halkta daha fazla karşılık buluyor’
- 09:06 6 Mart 2024
- Kültür Sanat
AMED - Son dönemlerde yasaklamalarla gündeme gelen Kürtçe kültürel çalışmalara dair konuşan Amed Şehir Tiyatrosu oyuncularından Zeycan Ateş, “insanlarımız kendilerini kendi dilleriyle ve şakalarıyla, günlük yaşam diliyle bu oyunda gördüler. Bizler de bunu görünce aslında kendi dilimizde yaptığımız oyunların halkta daha fazla karşılık bulduğunu ve bu şekliyle daha fazla halka ulaşabildiğimizi gördük” dedi.
Kürtçe tiyatro oyunlarının, konserlerin ve daha birçok kültürel etkinliğin kaymakamlıklar ve valilikler tarafından yasaklanması ile iktidarın Kürtçeye yaklaşımı gündemden düşmüyor. Kürtçe tiyatronun gelişmesinde büyük katkıları olan, kayyım öncesi Amed Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki Amed Şehir Tiyatrosu, kayyım sonrası dayanışma ile yasaklara karşı Kürtçe tiyatronun kurumsallaşmasını büyük oranda başardı.
8 yıl önce Amed Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanmasının ardından kendi imkanlarıyla Kürtçe tiyatroyu sergilemeyi sürdüren Amed Şehir Tiyatrosu oyuncularından Zeycan Ateş, Kürtçe tiyatroda başta kadının etkisi olmak üzere topluma sunduklarını anlattı.
‘Kendi dilimizde yaptığımız oyunlar halkta daha fazla karşılığını buldu’
Daha önce de kültür ve sanatın farklı alanlarında çalışmalara katıldığını söyleyen Zeycan, halk oyunları, dans tiyatrosu ve oradan da tiyatroya uzanan serüveni şu sözlerle aktardı: “2007 yılında ilk olarak tiyatroya başladım. Tiyatroda hem oyunculuk yaptım hem de teknik alanında yer aldım ve hala da bu şekliyle devam ediyor. Şu an Amed Şehir Tiyatrosu’nda çalışıyorum. 2007 öncesinde tiyatro ağırlıklı olarak Türkçe yapılıyordu. Fakat benim de tiyatroya ilk başladığım yıl, 2009 ve sonrasında Kürtçeye ağırlık verildi. Bu hayata geçirdiğimiz güzel bir proje oldu. Örneğin; ‘Mala Dina’ benim de ilk izlediğim Kürtçe oyundu. Komediydi ve ilk oynandığı zaman halkta da güzel bir karşılık bulmuştu. Çünkü insanlarımız kendilerini kendi dilleriyle ve şakalarıyla, günlük yaşam diliyle bu oyunda gördüler. Bizler de bunu görünce aslında kendi dilimizde yaptığımız oyunların halkta daha fazla karşılık bulduğunu ve bu şekliyle daha fazla halka ulaşabildiğimizi gördük ve bunun için de toplumun her kesiminden insana hitap eden bir tema işleniyor genelde.”
Anadilde tiyatro sürüyor
Amed Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanmasının ardından Amed Şehir Tiyatrosu’nu kurduklarını kaydeden Zeycan, “Oyunlarımızda anneler de var, doktoru, öğretmeni, öğrencisi, çalışanı, çalışmayanı, esnafı, herkes var aslında ve kendilerini bu oyunlarda görüyorlar. Çünkü konuşulan, oynanan ve yapılan şakalar bir bütün olarak kendilerine hitap ediyor. Bundan dolayı çok güzel bir ilgi var. Doğrusu çok başarılı oyunlara da imza attık. Örneğin ‘Hamlet’, ‘Çirokek Zivistanê’, ‘Mala Dîna’ ve birçok oyun vardı ve bu temelde turnelerimiz de oldu. Kayyımın atanmasıyla birlikte Amed Şehir Tiyatrosu’nu kurduk. Bir nevi özel tiyatroya geçtik. Fakat yine de halkla iç içe olduk, kopmadık halktan ve kendi anadilimizde oyunlarımızı oynamaya devam ettik. Zamanla yeni oyuncularımız da ilerleme kaydettiler, oyunlarımız arttı, Kürtçe stand up gösterileri çok oldu oluyor da. Hala Kürtçe dizi yapılmaya başlandı, imkan ve olanaklar arttıkça halka daha fazla ulaşma da arttı, artıyor” ifadelerini kullandı.
Yasaklamaların tiyatroya etkisi
Belediyelere kayyımın atanmasıyla sanatsal faaliyetlerinin kısıtlanmasının yanı sıra yasaklamaların getirildiğini dile getiren Zeycan, kısıtlamaların sadece tiyatro için değil, bir bütünen Kürtçeye yönelik olduğuna işaret etti. Zeycan, konserlerden sinema-tiyatroya ve daha birçok Kürtçe kültür ve sanat etkinliklerinin yasaklanmasına şahit olduklarını dile getirirken, “Aynı oyunu biz Kürtçe oynuyoruz, özel tiyatro da Türkçe oynuyor ama Kürtçe olan yasaklanıyor. Oysaki aynı oyun, aynı replikler. Onlarınkinde sorun yok ama bizimkiler yasaklanıyor. Mesele Kürt dili üzerindeki yasaklamadır. Elbette ki yasaklamalar bizleri de etkiliyor. Keyfi bir yaklaşım, kararlar silsilesi söz konusu, bizler de böyle ele alıyoruz” şeklinde konuştu.
‘Tiyatroda zayıf kadın rolünü kabul etmiyoruz’
Zeycan, Kürtçe tiyatroda kadın oyuncularının rolüne de değinerek, genel olarak kadına verilen “yedek” olma rolünü Amed Şehir Tiyatrosu olarak yıktıklarını ve Kürt tiyatrosunda kadının rolünü ön plana çıkarttıklarını vurguladı. Zeycan, “Aslında sadece tiyatroda değil, dünya genelinde kültür ve sanatta, sinemada kadın yönetmenler ne kadar az ya da tiyatroda kadın yönetmenler ne aşamada, kadın oyuncular nerde? Mesela, TV dizilerinde de kadınlar erkeklerin yedeği konumunda oluyor. Erkeğe verilen rol daha güçlü bir imaj çizerken, kadına verilen rol daha zayıf oluyor. Shakespeare’in ya da diğer yazarların oyunlarını da okuduğumuzda görülen ve yansıtılan kadın imajı geri planda, erkeğin gölgesinde kalan zayıf karakter rolünde oluyor ama bizler kendi tiyatro oyunlarımızda bunu kabul etmediğimiz gibi eleştiri konusu da yapıyoruz. Bir oyun ortaya çıkardığımızda da bunun üzerine oturup konuşuyoruz, düşünüyoruz. Zayıf kadın rolünü kabul etmiyoruz. Her ne kadar öyle yazılmış olsa da düzenlemesi olması gerektiğini belirtiyoruz, tepkimizi ortaya koyup bu temelde düzeltmelere gidiyoruz” değerlendirmelerinde bulundu.
‘Kadın tutumunu ortaya koyarsa birçok şey değişebilir’
Kültür ve sanat alanında kadın rolüne dikkat çeken Zeycan, şunları söyledi: “Az değiliz ve neredeyse her şey bizim üzerimizden gidiyor, her şeyi yapabiliyoruz aslında. Sinemada, tiyatroda, müzikte de her pozisyonda olabiliyoruz. Fakat buna rağmen ‘erkek daha başarılı’ profili ön planda oluyor. Bu nedenle kültür ve sanatın her dalı için geçerli bu. Kadın tutumunu ortaya koyarsa birçok şey değişebilir. Evet belki hemen olmaz ama şu aşamada da değişim yönünde çabalarımız, adımlarımız var, biz buradayız diyoruz ve inanıyorum ki biz kadınlar hem tiyatroda, hem sinemada hem de müzikte adımızı silinmemek üzere yazacağız. Amed Şehir Tiyatrosu olarak aylık programlarımızı hazırlıyoruz. Her hafta oyunlarımız oluyor. Dijital platformlarda da bu programlarımızı paylaşıyoruz. Bu temelde hem halkımız haftalık, aylık tiyatro oyunlarımızdan haberdar oluyor hem de biletlere rahat ulaşabiliyorlar. Neredeyse her haftamız dolu geçiyor. Önümüzde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü var ve şimdiden tüm kadınların bu gününü kutluyorum. Ve inanıyorum ki her alanda olduğu gibi, kültür ve sanatta da daha fazla ilerleyip güzel işler çıkaracağız.”